Sosyal medyada son üç senedir yeni 500 TL’lik banknot haberleri ve görselleri dolaşıyor. Bu bilgilerin Merkez Bankası’na ait olmadığını ve bankanın bu konuda şimdilik bir tarih açıklamadığını öncelikle kenara not edelim.
Ancak muhtemel yeni banknot için bu yüksek enflasyon ortamına rağmen çok geç kalındığı açıktır. Zira bir ülkede en büyük banknot tek gıda ürününe yetmiyorsa fazla tartışılacak bir şey kaldığını zannetmiyorum. Bu bakımdan sadece rakamları konuşturmak yeterli olacaktır. Aşağıdaki listede gelecekte devreye girmesi muhtemel 1.000 TL’lik banknotun bile daha şimdiden yetersiz kaldığı ürünleri de görmek mümkündür. Bir başka ifade ile 20.000 TL maaşı olan bir emekli 1.000 TL’yi geçen her ürün için gelirinin asgari yüzde 5’ini harcamak durumundadır. Elbette bu mümkün olmadığına göre o ürünleri ya listesinden çıkartmak ya da sembolik miktarlarda tüketmek zorundadır.
İşte 500 TL’nin yetmediği ürünler:
Dana kıyma kg | 550 TL |
Dana kuşbaşı kg | 600 TL |
Dana antrikot kg | 1.130 TL |
Kuzu kuşbaşı kg | 929 TL |
Kuzu kol kemikli kg | 712 TL |
Pastırma kg | 1.200 TL |
Macar salam kg | 1.100 TL |
Kangal sucuk kg | 1.100 TL |
Sosis kg | 900 TL |
Kavurma kg | 2.000 TL |
Levrek kg | 550 TL |
Tekir kg | 870 TL |
Çiçek balı 850 gr | 629 TL |
Kekik balı 460 gr | 574 TL |
Beyaz peynir (inek) kg | 625 TL |
İzmir tulum peynir kg | 850 TL |
Eski kaşar peynir kg | 850 TL |
Beyaz peynir (koyun) kg | 695 TL |
Tereyağı kg | 600 TL |
Türk kahvesi kg | 640 TL |
Çekirdek kahve kg | 1.134 TL |
Sızma zeytinyağı 2 Lt | 656 TL |
Antep fıstığı kg | 600 TL |
Fındık içi çiğ kg | 750 TL |
Ceviz içi kg | 850 TL |
Karışık kuruyemiş kg | 600 TL |
Badem çiğ kg | 750 TL |
Şekerpare kg | 650 TL |
Saray sarma kg | 1.300 TL |
Kuru baklava kg | 1.500 TL |
Cevizli baklava kg | 1.200 TL |
Fıstıklı baklava kg | 1.400 TL |
Yaş pasta (4 kişilik) | 900 TL |
Sonuç olarak; elbette bu liste bu kadarla sınırlı değildir ve tespitler bugüne aittir. Buraya alamadığım onlarca et ve süt ürünü ile diğer kategorilere ait pahalı ürünler de vardır. Sadece fikir vermesi açısından seçtiklerimi listeledim.
Yazının yayımlanacağı 2-3 gün içinde bile fiyat artışları sebebiyle bu rakamların yükselmesi de ihtimal dahilindedir.
Ve de banknot basımının geciktiği her gün durumu daha da dramatik hale getirebilir. Üstelik Merkez Bankası 1.000 TL’lik banknotu da gündeme getirecek olursa, emekli eline alacağı 20 adet 1.000 TL’yi çok moral bozucu bulabilir. Yani satınalma gücü kalmayan orta ve alt gelir grubundaki tüketicilerimiz enflasyonun ne kadar kötü bir öğütücü olduğunu görür ve ekonominin gerçek durumunu daha kolay hissedebilirler.
Görüldüğü gibi bu durumun, ekonomik yanı dışında psikolojik ve siyasi boyutları da vardır. Hatırlayalım; 200 TL tedavüle ilk girdiği 1 Ocak 2009 tarihinde 130 dolar ediyordu. Mayıs 2025 itibariyle ise yaklaşık 5.2 dolara gerilemiş bulunuyor.
Eğer yeni banknot basmak gündemde olmasaydı, kimse işin bu tarafı ile meşgul olmayacaktı.Ancak tüketici nezdinde bu durum enflasyon beklentilerini ve TL’ye olan güveni olumsuz etkiler. Bugün olduğundan fazla altın, döviz ve gayrimenkule yönelim artar. Yani enflasyonu düşürmeden basılacak yeni banknotlar MB tarafından riskli görülüyor olabilir. Belki de gecikmenin nedeni budur. Elbette bir sebep de; mevcut para stokunun üzerine yeni kupürlü banknot basmanın, parasal genişlemeye ve dolayısıyla daha yüksek enflasyona neden olabilme riskidir. Ancak mevcut durumda da tüketicinin daha fazla para taşımak zorunda kalması, kart limitlerini ve kredi kartı harcamalarını artıracağından, bu da yüksek enflasyona hizmet eder.
Görüldüğü gibi her seçenek aynı soruna yol açıyor. Yani zor bir karardır.
Kaldı ki; bugün 50 dolar karşılığı olan 2.000 TL bile en büyük banknot olmayı hak etmiyor. 200 TL’nin ilk çıktığında 130 dolara denk geldiğinden hareketle; bu günkü karşılığının 5.000 TL’lik banknota eşdeğer olduğu çok açıktır.
Elbette yukarda saydığım nedenlerden dolayı basılması mümkün değildir ama gerçek de budur.