Yılların Kurbağalı deresi, artık akarsu olma özelliğini kaybederek Kadıköy Kanalizasyonu olarak Marmara Denizine boşalıyor.
Bu denize giren de bu denizden çıkan balığı yiyen de büyük risk altındadır. Sağlığımız ile ilgili böyle şeyleri kafaya takmadığımız için ben utanç tarafından bakmayı daha uygun buldum. Zira yıllardır kanser vakalarında patlama yaşanan ‘Dilovası’ için çok yazılar yazdık. Bilimsel makaleler yayınlandı. O zaman da “Dilovası’ndan geçtiniz mi?” diye sormuştum. Devamlı ikameti bırakın, 4-5 kilometre yol buyunca otomobilin kapalı camından sızan ağır metal kokusunun dayanılmazlığından bahsetmiştim.
Kadıköy’deki kokuyu 10’la çarpın, metal kokusuna fosseptik kokusunun da eklendiğini düşünün. Maske takmayan ve bu havayı soluyan herkes risk altındadır.
Kurbağalı derenin haritası üzerinde 10 km çapında daireler çizin ve içinde kalan bölgelerin bu ağır kokunun dayanılmaz baskısı altında olduğuna emin olun.
Bu derenin denize döküldüğü yerde, Fenerbahçe Spor Kulübüne ait Şükrü Saraçoğlu Stadı bulunmaktadır. Şu sıralarda Avrupa Kupaları için Avrupalı misafirleri ağırlamaktayız. Belki utanma duygusu ağır basar diye söylüyorum, yabancı misafirler maç öncesi istifra etmeden çevrede karınlarını doyuramazlar. Fokurdayan siyah dereden çektikleri fotoğraflarla İstanbul’un reklamını da iyi yaparlar!
Şimdi sıkı durun, bu bölgeye 2 km mesafede Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen ve 17 TL ücretle girilen bir Halk Plajı vardır. Koli basili miktarını ölçmeye gerek yoktur, bakarak görmek yeterlidir. Ancak biz yine de yeni ölçüm değerlerini verelim. Sınır değeri 100 olması gereken e.koli sayımı, Fenerbahçe burnunda 1500, Kalamış Marina’da 2200, Yoğurtçu Park bitiminde 3900’dür.
Halk plajının Fenerbahçe Burnu’na mesafesinin 800 metre olduğunu, Kalamış Marina’nın Uluslararası ölçekte en modern yeni yatırım projesi olduğunu da hatırlatalım. Şaka gibi değil mi?
Kadıköy Belediyesi’ne de iki itirazım var. Birincisi “Kadıköylü cezalandırılıyor” tezidir.
Kadıköylüye böyle bir ceza uygun görülmüşse, bu denize sadece Kadıköylü mü girmektedir? Bu denizden sadece Kadıköylü mü deniz ürünü yemektedir?
İkincisi, Selami Öztürk zamanında ve senelerce Yoğurtçu Park yanında “Kurbağalıdere temizleme çalışmaları” diye gösterişli bir tabela durdu ama bu konuda en küçük bir faaliyet izlenmedi. Sonra, Büyükşehir Belediye Meclisi çalışmalarında, 40 senelik probleme bugün mü katkı verme sırası gelmiştir?
Üç senedir devam eden göstermelik ıslah çalışmaları boyunca problem daha da artmıştır. Marmara Denizi bitmek üzeredir ve bu bir memleket meselesidir.
3-4 yıl içinde dere ıslahına gerek kalmayacak, zira denizin ıslahına ihtiyaç duyulacağından daha zahmetlisine ve masraflısına sıra gelecektir.