Erdoğan ve kadrosu, Fetö konusunda ellerini bile kıpırdatmadılar.
Ama işler yolunda gitmedi, AKP kadrolarında çözülmeler başladı.
Ben burada Fetö ve tarihini yazacak değilim.
Öyle bir iddiam da yok.
Ama ekonominin bozulması, dengelerin kaybolması hem Fetö’nün devleti ele geçirme çabası ve hem de ekonomiden anlayan kadroların tasfiye edilmesi ve kimilerinin de partiden ayrılması sonucu fakirleşmeye başladığımızı vurgulamak istiyorum…
Gelelim son 12 yıla…
Son 12 yıldır, hiçbir AKP’li siyasetçi ekonomik gidişten ötürü sayın Erdoğan ve kadrosunu uyarmadı.
Memlekette neler oluyor diyene rastlanmadı.
Sokağa çıkan da olmadı.
Saray ve danışmanlarına teslim olan Erdoğan hem halka ve hem de danışmanlarına “Ben ekonomistim” deyip havanda su dövmeye devam etti.
Ve diyelim ki 2024 yılına geldik.
Para pul oldu…
En güçlü banknotumuz 200 TL, “Değerim ne yazık ki 5.8 dolara düştü” diye gözyaşı (!) döküyor.
Şimdi, ısrarla “Ben ekonomistim” diye yeri göğü inleten sayın Erdoğan’ın Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek “Gelir vergisini vermeyen 700 bin mükellefin peşine düştük” diyor…
Yani, iki veya üç evi ya da gayrimenkul zengini olup, kira gelirlerini vergi dairelerine bildirmeyenlerin peşine düşen Şimşek, “Yoksa cezalı duruma düşersiniz” diyor.
“Nasıl yani?” Diye hafızamızı tazeleyelim dedik.
Kira gelirleri, yeni yılın ilk ayında beyan edilir vergi dairelerine.
Bu bir…
Ocak ayı sonuna kadar, bir yıl önceki toplam kira gelirlerinin ilk taksitinin ödenmesi zorunludur.
Ve gücü olsun-olmasın her mükellef vergisini öder.
Bitmedi…
İlk taksiti ödeyenler, ikinci taksitlerini Temmuz 2024 sonuna kadar ödemek ve hesabı kapamak zorundadırlar.
Bu süre içinde vergi beyannamesi vermeyenlerin, vergi gelirini dairelere hesap ettirmeyenlerin, Temmuz ayı sonuna kadar ikinci taksitlerini ödemeyenlerin işi zordur.
Gelelim devletin (Maliye’nin) ihmaline…
Maliye ve Hazine Bakanlığı, bu yılın başından bu yana ne ilk taksitleri kimlerin ne kadar ödediklerine bakmış, ne de ikinci taksit ödemesine kadar (Temmuz 2024 sonu) “Nedir bu durum” diye denetleme yapmamış…
Şimdi aradan 8 ay geçmiş…
İflas eşiğine gelen mahalle bakkalının yaptığı gibi…
Borçluların defterine göz atmak zorunda hissetmiş kendisini.
Adama “günaydın” derler…
Bir milyon mükellef tıpış tıpış gitmiş vergi dairelerine, Temmuz sonuna kadar tüm vergisini ödemiş…
700 bin mükellef ise “Kusura bakmayın, ben bu devlete gelir vergisini veremeyeceğim” demiş.
Yoksa, “Vermiyorum” mu demek istemiş…
Dahası “Verecek gücüm yoktu” mu demek istemiş…
Bilen yok…
Maliye ve Hazine Bakanı Şimşek bu saatten sonra 700 bin kişinin kaçından ve ne kadar vergi toplar bunu bilemeyiz.
Ancak…
Sayın Şimşek, geçtiğimiz yıllarda “vergi affı çıkarılan” kodamanlara yönelik de bir hamle yapsa…
Veya yapabilse.
Hani şu 5’li çete ve avenelerinin üstüne de yürüse…
Affedilen borçların “ Sadece onda birini istiyorum” dese…
Belki semt pazarlarının kapanmasından sonra, pazarcıların atıklarından yenecek sebze-meyve toplamak zorunda kalan muhtaç fakir fukaranın sayısı azalır.
Keşke…
Hani böyle bir şey yapsa, biraz da zenginlerin, devletin sırtından köşeyi dönenlerin üzerine yürüse, “Hacca gitmiş” gibi olur.
(SON)