Ankara’da saldırıya uğrayarak darp edilen Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu köşe yazısında, “Özdağ’a, bana ve Hatipoğlu’na yönelik polis soruşturması kurnazlığı şunu açıkça gösteriyor; Soylu Bahçeli’ye minnet borcunu ödüyor” ifadesini kullandı.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu, KRT TV programcısı Avukat Afşin Hatipoğlu Ankara’da saldırıya uğramışlardı. Uğuroğlu’na saldıranlar kısa sürede yakalanmış ancak hızla serbest bırakılmışlardı. Selçuk Özdağ’a saldıranların 3’ü ise olaydan 5 gün sonra yakalandı. Süleyman Soylu, organize Afşin Hatipoğlu’na saldırıyla ilgili “Afşin Hatipoğlu’na yapılan saldırı, kişisel husumetten kaynaklanmaktadır” demişti.
Orhan Uğuroğlu bugün Yeniçağ’daki köşesinde, saldırılarla ilgili polis soruşturması kurnazlığının, Soylu’nun Bahçeli’ye minnet borcunu ödediğini gösterdiğini ifade etti.
Orhan Uğuroğlu’nun yazısının ilgili bölümü şöyle:
“‘Öldürülme kastı’ ile 7 kişinin “silahlı” saldırısına uğrayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ,
‘Öldürülme kastı’ ile önce 3 kişinin fiili saldırısına sonra araçları ile ezme amacıyla çarpma yaşayan ben,
‘Öldürülme kastı’ ile 3 kişinin fiili saldırısına uğrayan Avukat Televizyon Programcısı Afşin Hatipoğlu,
‘Adalet’ diye bağırıyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Adalet Bakanı da duyuyor ve Bakan Gül Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına şu talimatı iletiyor:
“Saldırganlar için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı gerekli soruşturmayı titizlikle yürütsün…”
Değerli okurlarım, Saldırıları Avukat Murat Keçeciler şöyle değerlendirdi:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var olan bir terör ortamında diğer siyasi partilerin tümü tarafından kınanmış olan ‘şiddeti kınamayı reddetmeyi terörizme üstü kapalı bir destek’ olarak değerlendirir. AİHM kararı karşısında; Devlet Bahçeli, Semih Yalçın ve diğer MHP temsilcilerinin tutumu, diğer tüm partiler tarafından kınanan şiddet eyleminin kınanmaması olarak değerlendirilmelidir.
Sayın Bahçeli’nin 2018 yılında verdiği ilan, saldırı olaylarının arkasındaki örüntü ve bağlantılar, bu ve benzeri daha önceki eylemlerin MHP tarafından koordine ve organize edildiğine delalet teşkil eder.
Türk Ceza Kanunun 6. Maddesinin 4. Fıkrası, ‘Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler…’ tanımı yapar. Bu tanım dikkate alındığında Orhan Uğuroğlu’na karşı arabayla yapılan eylem silahla öldürmeye teşebbüstür. Suçun işlenme biçimi, aynı gün birden fazla fiilin işlenmesi, tüm eylemlerin aynı isteklendirme ile gerçekleştirilmesi, fiil ve failler arasında eylem birliğini ortaya koymaktadır.
Bu durum da Türk Ceza Kanunu kapsamında ‘örgütlü suç’ tanımına girer. Delil durumu dikkate alındığında, azmettiricilerin, diğer faillerin tespiti ve delil karartma” ihtimaliyle tutuksuz yargılanmaları hukuken izah edilemez.”
Değerli okurlarım, FETÖ ihraçlarından sonra yeni alınan savcı ve hâkimlerin AKP ve MHP’li avukatlar arasından seçildiğini sağır sultan duydu.
Süleyman Soylu pandemi nedeniyle sokağa çıkma krizi yaşanması nedeniyle istifa etti. Devlet Bahçeli’nin baskısı nedeniyle Erdoğan’ın istifayı kabul etmediğini yazdım. Özdağ’a bana ve Hatipoğlu’na yönelik polis soruşturması kurnazlığı şunu açıkça gösteriyor; Soylu Bahçeli’ye minnet borcunu ödüyor…