Türkiye Barolar Birliği, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi için ”çekilme yetkisi veren kanuni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu” savundu.
Hasan Köseoğlu / Ajans Bizim – Türkiye Barolar Birliğinden (TBB) yapılan yazılı açıklamada, kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nden Türkiye’nin imzasını çekmesinin ”hukuka aykırı olduğu” savunuldu.
Sözleşmenin onaylanmasının 24 Kasım 2011 gün ve 6251 sayılı Kanunla uygun bulunduğu hatırlatılan açıklamada, “Ayrıca bu sözleşme temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkin bir sözleşmedir. Anayasa’nın 90. maddesinin son fıkrasına göre normlar hiyerarşisindeki yeri kanunların üzerindedir” denildi.
Açıklamada, “Usulde paralellik ilkesi ve sözleşmenin yukarıda açıklanan niteliği gereği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin söz konusu sözleşmeden çekilmesi için çekilme yetkisi veren kanuni bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Bu sebeple idari karar ile çekilme hukuka uygun değildir” ifadeleri kullanıldı.
”Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin Türkiye ve tüm dünyanın en önemli meselelerinden biriyken, şiddetle mücadelenin hukuki temellerini zayıflatacak, şiddet eylemlerinin faillerini psikolojik olarak cesaretlendirecek, mağdurlarına ise korunmasızlık hissi verecek bu çekilmenin, insan haklarının etkin biçimde korunması açısından da yerinde olmadığı” ifade edilen açıklamada, şu görüşe yer verildi:
“Ayrıca, İstanbul Sözleşmesi, kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin görev alanlarını belirleyip, ulusal ve uluslararası iş birliğini teşvik eden bir düzenlemedir. Bugüne kadar bu sözleşme hükümleri çerçevesinde şiddetle mücadele açısından kurumlar arası işbirliğinde önemli mesafeler katedilmiştir. Kadına yönelik şiddetle ve aile içi şiddetle mücadelede en kapsamlı uluslararası antlaşma olan bu sözleşmeden çekilme, hem bu iş birliğine zarar verecek hem uluslararası alanda Türkiye açısından olumlu olmayacaktır.”