Süfyan Kızılarslan / Ajans Bizim – İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener,” Biz ülkemiz adına yeteri kadar fedakârlık yaptık. Yeteri kadar gayret sarf ettik. Şimdi kendi başımıza, hür ve müstakil olarak seçime gitmek istiyoruz.”
Akşener, Trabzon’da parti teşkilatının ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akşener’in açıklamaları satırbaşlarıyla şöyle:
“-Biz iki dönemdir seçime katılan, iki keredir grup kuran bir siyasi partiyiz. Geçen dönem de arkadaşlarımızdan istifa edenler oldu, bu dönem de oluyor.”
“-İstifa eden bir arkadaşımızın hakkında, aleyhinde ne yorum yaptım ne de onu üzecek, onu zora sokacak herhangi bir cümlem olmadı, davranışım olmadı. Ki birçoğu hakaret etmesine rağmen, iftira etmesine rağmen.”
“- Sayın Yanıkömeroğlu bundan hoşlanmayabilir, bu alınan karardan… Ona ben saygı duyuyorum ama o hayır oyu veren arkadaşlarımıza saygı duymamız gerekiyor.”
“Nereden nereye”
“-Salona baktım, ‘nereden nereye’ dedim. Bu salonları bize vermiyorlardı. Otellerde iki hafta üst üste kalırsak kovuluyorduk. Ben eski İçişleri Bakanı’yım, polis evlerinde kalma hakkım var ve bu yolculuk sürecinde tam 2007’den 2015 yılına kadar polis evinde kaldım. Ondan sonra bu yolculuğu yapıyoruz diye polis evinden atıldım.”
“-Yani tarihimizde ilk defa bir eski bakan, eski İçişleri Bakanı hem de devletin kanunuyla terörle mücadele yasasına göre bizzat devletin tahsis ettiği devlet memuru polislerle korunan İçişleri eski bakanı, polis evinde yer yok diye çıkarıldı.”
“-Sonra paramızla bir otelde kalmaya başladık aradan bir ay geçti. Girip çıkıyoruz, müşteriyiz, parasını ödüyoruz. Hatta yanlış bir şey olmasın diye kredi kartıyla ödüyoruz ki hani ispatlayabilelim ve o otelin sahibinin ikrarıyla, onun söylemesiyle ‘alınan tehditler’ nedeniyle oradan da atıldık.”
“-Cumhuriyet’in kuruluşundaki fedakârlıkların ahfadı burada, torunları burada. Sonra Cumhuriyet ve devlet tehlikeye düştüğünde gerçekten gençliğinden, istikbalinden, hayatından vazgeçenlerin bugünkü temsilcileri de burada. Onun için muhteremler bizi hafife almayın.”
“-Biz açlığa idmanlıyız, biz hakarete idmanlıyız, biz haksızlığa idmanlıyız ama hiçbir haksızlığa; bu ülke adına, bu millet adına boyun eğmedik. Bunun karşılığında hangi bedeli ödemek gerekiyorsa Allah’ımıza bin şükür onu da ödedik ve konuşmadan ödedik.”
“Bizi yıkamadılar”
“-Biz bu dertlere çözüm üretmek için yola çıktık ve 24 saat şu anda çok ilginç bir şekilde benim şahsımda arkadaşlarıma, sizlere hakaret ediliyor. Biz alışkınız.”
“-Bize her şeyleri yaptılar ama bir şey yapamadılar; bizi yıkamadılar. Vatandaşın gözünde yok edemediler. Onun için biz İYİ Parti olarak bu ülkeyi yönetmeye talibiz. Onun için kurulduk, onun için bu eziyetli yolu yürüyoruz.”
“Millet nezdinde sonuçları bizi ilgilendiriyor”
“-Ne bir belediye başkanına ne Cumhuriyet Halk Partisi’ne en küçücük bir haksızlık, en küçücük bir hakaret, en küçücük bir incitici cümle, kelime, harf sarf etmeden kendi aramızda konuştuk. ‘Biz bu seçimlere nasıl gitmeliyiz’ dedik, tam 9 saat konuştuk.”
“-Bu ülkede böyle bir siyasi parti yok. Bütün arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Ve ben tek kelime etmedim, sadece söz verdim ve 14 kişi evet dedi işbirliğine 35 kişi hayır dedi.”
“-Bir arkadaşımız gelmediği için onun oyu yok, geri kalan herkes geldi Genel İdare Kurulu’na. Gizli oy kullanıldı, kimse kimseye baskı yapmadı. Harika bir argüman setiyle arkadaşlarım birbirini ikna etmeye çalıştı.”
“-Tabii ki sorumluluk benim ama demokrasinin içselleştirilmiş, Türkiye’de olmayan ve uygulanan hâlinden bahsediyorum. İnanılmaz bir şeydi ve sonuç itibarıyla böyle bir karar aldık.”
“-Bu kararın millet nezdinde sonuçları bizi ilgilendiriyor. Milletimiz bu kararımızda teveccüh ederse gereğini yapacak, adaylarımız seçilecek. ‘Yanlış yaptın ey Meral Akşener ve İYİ Parti’ diyorsa onun da sorumlunun tamamı bu karşınızda duran kişiye ait. Elbette ‘baş üstüne milletim’ diyeceğiz.”
“Hedefimiz budur”
“-Artık an itibarıyla bunların dışına çıktık ve çıkmaya kararlıyız. Biz adaylarımızla, adaylarımızın gayretleriyle milletimizin gönlüne, milletimizin kalbine girip milletimizin teveccühünü almak, onların oyuna talip olmak için yola çıktık.”
“-Ve bu seçimlerin neticesinde de 2028’de bu ülkenin başına partimizden bu ülkeyi seven… Ben olurum, bir başkası olur… Çünkü dediğim gibi kader bu. Amma velakin buradan bir arkadaşımızı inşallah bu ucube sistemi değiştirmek üzere Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Hedefimiz budur.”
“Yeteri kadar fedakârlık yaptık”
“-Biz ülkemiz adına yeteri kadar fedakârlık yaptık. Yeteri kadar gayret sarf ettik. Şimdi kendi başımıza, hür ve müstakil olarak seçime gitmek istiyoruz.”
“-Bunun kararını, bunun doğruluğunu, eğriliğini kim verecek? Milletimiz verecek. Ya arkadaşlar ne için milletin kararına bu kadar müdahâle etmeye kalkıyorsunuz?”