Süfyan Kızılarslan / Ajans Bizim – İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Hiç şüphem yok ki milletimiz; güç hırsından yolunu kaybetmiş bir kişinin ihtiraslarına teslim olmayacak” dedi.
Akşener, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Parti teşkilatlarının ikinci tur için çalışmaya başladığını ifade eden Akşener’in söyledikleri satırbaşlarıyla şöyle:
“-Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanımız olarak seçilmesi için hepimiz en şiddetli şekilde elimizden gelenin sonuna kadar çalışacağız.”
“-İstanbul’da da yoğun bir saha çalışması programım olacak. Yarından itibaren bu programım başlıyor. Bu tür ilçelerimizde önce görünür bir şekilde bir çalışma, arkasından hemşeri dernekleri, arkasından derin yoksulluğa dair daha önce başlattığım çalışmanın devamı olacak nitelikte; ev toplantıları, ev ziyaretleri yani kapı zili çalmak dâhil olmak üzere mikro bazda bir çalışma yapacağım.”
“-Millet İttifakı’nın adayının mutlaka kazanması gerektiğini ortaya koyan bir seçim oldu. Çünkü Millet İttifakı’nın adayının yerine, Sayın Erdoğan’ın kazanması hâlinde hem meclis hem bu ucube sistemin seçtirdiği Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi bir daha Türkiye’de tartışılamaz bir hâle gelir. Buna mutlaka mâni olmalıyız.”
“-Meclis Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinin olabilir ama daha da elzem hâlde bu ucube sistemin en azından denge ve denetleme mekanizmasının oluşabilmesi için Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı seçilmesi lazım.”
“-Sadece kendiniz değil, özellikle İYİ Partililer; aileniz, dostlarınız, arkadaşlarınız, arkadaşlarınızın arkadaşları, akrabalarınız, akrabalarınızın dostlarını büyük bir çaba harcayarak sandığa götürüp Sayın Kılıçdaroğlu’na oy verdireceksiniz.”
Milletin tercihi
“-Ya seçim kazanmak uğruna kadınlara şiddeti, ölümü, tacizi, tecavüzü ve hatta sahiplendirilmeyi reva görenleri seçeceksiniz ya da kadınların, çocukların, gençlerin hakkını hukukunu koruyup iyileştirmek isteyenleri seçeceksiniz.”
“-Ya tıpkı dün olduğu gibi her millî bayramda Atatürk’ümüzün adını bile anmamak için her şeyi yapanları seçeceksiniz ya da her millî bayramı Atatürk’ümüzün adıyla, sözüyle, iziyle, büyük bir coşkuyla kutlayanları seçeceksiniz.”
“-Ya ‘Ne mutlu Türk’üm diyene!’ demekten rahatsız, Cumhuriyet değerlerimize de düpedüz gıcık olanları seçeceksiniz ya da ‘Varlığım Türk varlığına armağan olsun!’ diye and içenleri seçeceksiniz.
“-Ya bitmek bilmeyen öfkesi, kini ve hırsıyla; ülkemizi ele geçirilmesi gereken bir kupon arazi olarak gören Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı seçeceksiniz. Ya da saygı, sevgi ve empati kültürünü benimseyen; Cumhuriyetimizin değerlerimizi bu topraklarda yeniden yeşertemeye talip olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçeceksiniz.”
“Kazanmaktan başka seçeneğimiz yok”
“-Hiç şüphem yok ki milletimiz; güç hırsından yolunu kaybetmiş bir kişinin ihtiraslarına teslim olmayacak! Bir büyük millet olarak istibdadın karşısında ‘Hürriyet’ diye haykıracağız! İftirayla, yalanla, zulümle abat olacağını zanneden vesayetçilere; adaletsizlikten bıkmış, zulümden yılmış koskoca bir millet olarak gereken cevabı sandıkta vereceğiz”
“-Önümüze kimler dikilirse dikilsin, bizim kazanmaktan başka seçeneğimiz yoktur! Bizler aynı bizden öncekiler gibi, istibdada ‘dur’ demeye devam edeceğiz. ‘Yeter söz milletindir!’ diyeceğiz. ‘Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet!’ diyeceğiz.”
“Ne zaman söylediğiniz önemlidir”
Akşener, Ali Babacan’ın; “Cumhur İttifakı’ndan teklif gelirse parlamenter sisteme geri dönüş için destekleriz’ açıklamasına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, “Ben izlemedim arkadaşlarımız söylediler. Bazen ne söylediğiniz değil ne zaman söylediğiniz önemlidir” dedi.
Sinan Oğan’ın oylarına ilişkin görüşmeleri değerlendiren Akşener, şunları söyledi:
“Her kafadan ses çıkan sistemlerde sonuç alınamaz. Ama Sayın Kılıçdaroğlu’na; Sayın Oğan, buna sayın İnce de dâhil… Her türlü yetkiyi, görüşme yetkisini onların varsa talepleri, o talepleri yerine getirme yetkisini yani en başta ben olmak üzere diğer siyasi partilerin genel başkanları yetki olarak verdik. Sayın Kılıçdaroğlu bu konudaki görüşmeleri yürütüyor. O nedenle ben herhangi bir görüşme yapmadım. Yani hiçbir itirazım olmadığı gibi arzu ettikleri her türlü görevi, görevlendirmeyi, talebi yerine getirebilir.”
Akşener, bir ir başka soru üzerine de, “Türk Milliyetçiliği fikri, sistemi bu Cumhuriyetin kurucusudur. Kurucu fikridir. Ama Türk milliyetçiliği küfreden, ayrıştıran, insanları birbirinin karşısına diken bir anlayış değildir. Türk milliyetçiliği bilimi, demokrasiyi, moderniteyi savunan, medeniyeti savunan ve bu ülkede yaşayan her bir ferdin refahını savunan varsa problemleri çözüm üreten bir kavramdır” dedi.