Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Ankara Şubesi, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün gazetecilerin toplumsal olaylarda görüntü almalarının engellenmesi hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda Ankaralı gazetecilere yönelik 10 hukuka aykırı engelleme yaşandığı belirtildi, şüpheli kolluk kuvvetleri ve amirleri hakkında görevi kötüye kullanma ve zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçlarından dava açılması istendi.
TGS Ankara Şubesi Başkanı Esra Koçak Mayda, suç duyurusunda bulunmadan önce bir basın açıklaması yaptı. Mayda, “Son birkaç aydır pandemi koşulları gerekçe gösterilerek Ankara ilinde gazetecilere yönelik polis müdahalesinde bir artış yaşanıyor. Gazeteciler haber takibi sırasında Ankara Emniyeti’nde görevli kolluk kuvvetleri tarafından hem fiziksel hem de sosyal şiddete maruz kalıyor. Gazeteciler eylemleri takip ederken halkın haber alma hakkı için görev yapıyorlar. Burada bir insan hakları ihlali olduğunu söyleyebiliriz. Ankara Emniyeti’nin uygulamasının yaygın ve sistematik hale geldiğini söyleyebiliriz. Gazeteciler kamu görevi yaptıkları için, halkın haber alma hakkını savundukları için gazeteciler alanda haber takip ediyorlar” ifadesini kullandı.
Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasını protesto gösterilerine destek amacıyla Ankara’da gerçekleştirilen eylemden örnek veren Mayda, “Polis, meslektaşlarımıza ‘görüntü çekme, buradan uzaklaş, sen kimsin’ diyor, itiyor ve kalkanlarını kaldırarak görüntü almalarını engelliyor. Bu haber alma hakkını, basın ve ifade özgürlüğünü engelleme girişimidir. Anayasa’nın 28’inci maddesi ‘Basın hürdür, sansür edilemez’ der. Devlet de basının ifade özgürlüğünü güvence altına almakla mükelleftir” dedi.
Gazetecilerin karşılaştıkları tavrın hem Anayasaya hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne hem de Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı olduğunu dile getiren TGS Ankara Şube Başkanı Esra Koçak Mayda, “TGS olarak meslektaşlarımızın uğradıkları her türlü şiddette onların yanında olmayı görev bildik. Bugün de aynı görevi devam ettirmek için buradayız. Şikayetimize konu olan birçok olay var. Sadece Boğaziçi eylemlerinde değil, Meclis önünde yapılan eylemlerde de bunu gördük. Çoklu baro sistemine karşı eylemlerde de meslektaşlarımız engellenmek istendi. Yapılmak istenen gazetecilere görevlerinin yaptırılmaması ve halka haber ulaştırmalarının engellenmesidir. Mücadelemize devam edeceğiz.” dedi.
Çoklu baro protestoları, kadın cinayetlerine karşı yapılan basın açıklamaları ve Boğaziçi öğrencilerine destek eylemleri gibi olaylarda Ankara polisi gazetecilerin görüntü almaması için kalkanlarını kullanmış, basın kartını göstermelerine karşın gazetecileri alandan uzaklaştırmış ve bazılarını da gözaltına almıştı.
Ankaralı gazetecilerin maruz kaldığı bazı engellemeler
Baro başkanlarının 3 Temmuz 2020’de Meclis önünde yaptığı oturma eyleminde polisin gazetecilerin görüntü almasını engelledi ve gazeteci Sibel Hürtaş gözaltına alındı.
14 Ekim 2020 tarihinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin İbni Sina Hastanesi önünde iş cinayetlerine ilişkin yapmak istediği basın açıklamasında gazetemiz muhabiri Demet Aran’ın görüntü alması engellendi ve gözaltına alınmak istendiği. Ters kelepçe ile bir süre bekletilen Aran’ın cep telefonuna ise hukuksuz şekilde el konuldu.
21 Ekim 2020’de, alacakları için Soma ve Ermenek’ten Ankara’ya gelen maden işçilerinin madenci anıtı önünde yapmak istedikleri açıklama sırasında polisler, ANKA muhabirinin görevini yapmasını engelledi.
4 Kasım 2020’de DİSK’in TBMM önünde kıdem tazminatı düzenlemesine karşı yapmak istediği eylem sırasında, polis görüntü almak isteyen gazetecileri kalkanlarla engelledi.
Sosyal Güvenlik Kurumu önünde 22 Aralık 2020’de bir araya gelip sorunlarını iletmek isteyen Ankara’daki kafe ve bar çalışanlarının açıklama yapmasına polis izin verilmezken eylemi görüntülemeye çalışan basın mensuplarına da polis tarafından engellendi.
30 Aralık 2020’de Kadın Meclisleri’nin düzenlediği protesto eylemi sırasında gazeteciler polis tarafından benzer şekilde engellendi. Emniyet amirinin, “Basının fotoğraf çekmesine izin vermeyin” şeklindeki talimatı üzerine gazeteciler, basın kartlarını göstermelerine rağmen polis tarafından engellendi ve alandan uzaklaştırıldı.
5 Ocak 2021’de Çankaya Belediyesi önünde yapılan “Gülistan Doku Nerede?” eylemi sırasında Jinnews Muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer darp edilerek gözaltına alındı.
8 Ocak 2021 tarihinde Güvenpark’ta düzenlenen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışma eylemine müdahale ederek çok sayıda öğrenciyi gözaltına alan polisler olayı görüntüleyen KRT ekibini de engellenmeye çalışıldı.
2 Şubat 2021 tarihinde Ankara Kızılay Meydanı’nda Boğaziçi Öğrencileri için eylem yapanları görüntülemek isteyen Demirören Haber Ajansı kameramanı polis tarafından tartaklandı ve engellendi.
5 Şubat 2021’de Ankara’da Boğaziçi Öğrencilerine destek eylemini görüntülemek isteyen gazetecileri polis “Kes şunun görüntüsünü” talimatı üzerine kalkanlarını kullanarak engelledi.
