Fikri Cinokur / Ajans Bizim – Antalya Tabip Odası, İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu’nun pandemide vaka sayılarının artması nedeniyle sağlık çalışanların yıllık izinlerinin iptal edilmesine tepki göstererek, turistlere de karantina uygulanmasını istedi.
Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin yaptığı açıklamada Covid-19 salgınının yeni bir pikle yükselişe geçtiği süreçte, 28 Temmuz’da Manavgat’ta başlayan ve 60 bin hektar orman arazisi ile çevre ilçelerle birlikte toplam 59 mahallede etkili olan tarihin en büyük yangın felaketinin yaşandığı Antalya’da, salgınla mücadele ya da yangının neden olduğu yaraları sarmak yerine İl Umumi ve Hıfzıssıhha Kurulu sağlık çalışanlarını mağdur eden yeni bir karar aldığını belirtti.
Antalya İl Umumi ve Hıfzıssıhha Kurulu tarafından 09.08.2021 tarihinde iki maddelik yeni karara göre, Antalya İl Sağlık Müdürlüğü ve bağlı kurum, kuruluşlarında görev yapan tüm personelin ikinci bir emre kadar, yıllık izinlerinin (halen izinde olanlar dâhil) iptaline ve yeni yıllık izin taleplerinin durdurulmasına karar verildiğini anımsatan Prof. Dr. Şahin, şunları kaydetti.
‘’Kurul, 30 Ağustos 2020 tarihli, ‘İlimizde, pandemide görev alan kamu kurum ve kuruluşlarında, çalışma statüsüne bakılmaksızın görev yapan sürekli işçiler dâhil bütün personelin kendi talepleri olması halinde, günlük çalışma saatleri, aylık çalışma süresi dikkate alınarak, 31 Aralık 2020 tarihine kadar günlük 24 saat üzerinden çalıştırılmasına izin verilmesine ve buna göre planlama yapılmasına’ şeklindeki kararın süresini de pandeminin seyri göz önünde bulundurularak 31 Ekim 2021 tarihine kadar uzattı. Ancak kurulda izinlerin kaldırılması dışında ek bir önlem ya da COVİD-19’a yönelik bir karar alma gereği duyulmamıştır.’’
Antalya’da Neler Oluyor
Son haftalarda gerek hastane gerek saha çalışanlarından vaka sayılarının baş edilemezliği ile ilgili sıkça geri bildirim almaya başladıklarını anlatan Prof. Dr. Nursel Şahin, ‘’Bu süreçte vaka sayımız resmi verilere göre yüz binde 75’den 72’ye inmiş olarak açıklansa da sağlık çalışanlarının ve hastanelerimizin doluluğu aksi yönde düşündürmektedir. 2021/46 sayılı Antalya il umumi hıfzıssıhha kurulu kararı da Antalya’da yaşananları açıklar niteliktedir’’ dedi.
Vaka sayıları artıyor
Geçtiğimiz hafta günlük PCR pozitif vaka sayılarının 2 bin 700’ü bulduğunu, bugünlerde ise 3 bin 500-3 bin 600 PCR pozitif vaka duyumları aldıklarına dikkat çeken Prof. Dr. Şahin, şöyle devam etti.
‘’Yeterince test yapmadığımız, temaslıları sadece karantinaya aldığımız, semptomlu temaslıdan evde test alımında sıkıntılar yaşadığımız, vatandaşların PCR testlerinden izolasyon nedeniyle kaçındığı göz önüne alınırsa bu rakamların çok üstünde hastalık sayılarına ulaştığımızı söyleyebiliriz. Vakaları tam olarak bulamıyor ve izole edemiyoruz.’’
Turistlere de karantinaya alınmalı
Turistlerin de karantinaya alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü.
‘’Turizm gelirlerine duyulan ihtiyaç nedeniyle Rusya gibi riskli bölgelerden yeterince önlem almadan ülkemize turist girişine izni veriyoruz. Son üç gün içinde PCR testi negatif olmayanların girişine izin vermemek ya da karantinaya almaya özen göstermeliyiz. Aksi halde her gün yeni vakalar eklenerek salgının doğal seyri bozulmakta, bulaş daha da artmaktadır.’’
Hastanelerde kapasiteler artırılıyor
Kamu hastanelerinde pandemi servisleri ve yoğun bakım yatak kapasitelerinin artırılmaya çalışıldığını, diyaliz üniteleri, ara yoğun bakımlar Covid yoğun bakımlarına dönüştürülme hazırlığında olduğuna dikkat çeken Prof. Şahin, şöyle devam etti.
‘’Birçok yoğun bakımda tam doluluğa ulaşılmış durumda. Özel sektörden vantilatör talebinde bulunuluyor. Yoğun bakımdaki hastaların en az yarısı 30-50 yaş grubunda. Bu olguların yüzde 90’a yakın oranda aşısız ve üçüncü doz aşısını olmayanlar olduğu biliniyor.
Son bir haftada ilçe sağlık müdürlüklerinde aşı ya da filyasyonda çalışan ebe hemşire arkadaşlarımızın hastanelerde yeni açılan pandemi servislerine alındığı duyumlarını almaktayız. Filyasyon ekipleri vardiya ile çalışmakta buna karşın bildirimlere yetişememektedirler. Ki böyle bir yaklaşıma pandeminin üçüncü pikinde bile ihtiyaç duyulmamıştı. Yerlerine başlayacak kişiler de süreci, yine herhangi bir eğitim olmadan, yanında çalışan ekip arkadaşlarından öğrenerek devam edecek. Oysa salgın mücadelesinin hastanelerde değil sahada çözülebileceği (aşı ve “etkin” filyasyon) kabul görmüş bir gerçektir.’’
Sağlık çalışanları yoruldu
Aşının sağlığımız için vazgeçilmez olduğu gibi, aynı zamanda toplumsal sorumluluk olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nursel Şahin, ‘’Bütün bu gerçekler ortadayken salgının yükünü sağlık çalışanlarına, yönetememenin suçunu vatandaşlara yükleyen bu anlayış sağlık çalışanlarının izinlerini kaldırmak ya da daha fazla çalışmalarına yol açacak önlemler almaktan başka çare bulamamıştır. Yorulmuş, tükenmiş sağlık emekçilerine yapılmış büyük bir haksızlıktır, kabul edilemez’’ dedi.
Prof. Dr. Şahin, aşılamada Sağlık Bakanlığının özendirici olması gerektiğini belirterek, şu soruları yöneltti.
‘’Halkımıza aşı olma konusunda özendirici, güven veren bilgilendirmelerle toplu bulunulan ortamlarda aşı olunmasını ölçüt alan önlemler almayacak mıdır?
Salgınla mücadelede saha çalışmalarını etkin olarak yürütebiliyor musunuz? Bunu sağlayabilmek için turizm kenti Antalya’mıza özgü aldığınız Hıfzıssıhha kararı var mıdır?
Kalacak yeri olmayanların izole olması için şu an kullanılmayan KYK dışında bir yer ayarlaması yapılmış mıdır?
Salgınla mücadelede saha çalışmalarını bilen personel neden hastanelere çekilmiştir?
İlimizde son 3 haftadır vaka sayıları ne durumdadır. Yaş dağılımı nasıldır? Turistler pozitiflik payının ne kadarını oluşturmaktadır.
Vakaların ne kadarına ulaşılarak filyasyonu yapılmakta, ne kadarı ulaşılamadı/polise ihbar edildi diyerek kapatılmaktadır?
Mevcut vakalara ulaşılamadığı için semptomlu temaslıdan bile PCR alınamamaya başlandığı doğru mudur?’’