Seyfi Çelikkaya / Ajans Bizim – Dövize endeksli ürünlerdeki artış, akaryakıt fiyatlarına ardı ardına gelen zamlar her kesimi olumsuz yönde etkilerken, özellikle yakıt ve bitkisel yağı üretimi konusunda yurt içerisinde atılacak adımların, atıl bırakılan tarım alanlarının değerlendirilmesiyle hafifletilebileceği belirtildi.
Yozgat Genç Sanayici İş Adamları Derneği Başkanı Ayhan Çelik, ayçiçeği, kanola, aspir, soya gibi tarım ürünlerinin teşvik edilip, üretiminin artırılması ile bitkisel yağı ve akaryakıt konusunda dışa bağımlılığın hafifletilebileceğini ileri sürdü.
Çelik, Yozgat’ın önemli bir tarım bölgesi olmasına karşılık, tarıma elverişli alanların önemli bölümünün değerlendirilmediğini, atıl bırakıldığını aktardı. Nadasa bırakılan veya girdi maliyetlerine bağlı olarak üretimden vazgeçen çiftçilere ait bu alanların ekonomiye kazandırılması gerektiğine vurgu yapan Çelik, ayçiçeği, kanola, aspir, soya gibi tarımsal ürünlerden hem bitkisel yağı hem de biyodizel yakıt elde edilebildiğini hatırlattı. Çelik, ‘’Biyoenerji sınıfının alt dalı olan biyodizel, dizel motorlarda kullanılabilen hayvansal ve bitkisel yağlar gibi yenilenebilir kaynaklardan üretilen alternatif bir yakıttır. Biyodizel, sürdürülebilir, çevre dostu, toksik etkisi olmayan, dizel motorlarda modifikasyonla kullanılabilen bir alternatif yakıttır’’ dedi.
“Tarım ülkesiyiz”
Ayhan Çelik, son zamanlarda petrol fiyatlarındaki artışlar, döviz kurunun yükselmesinin her kesimi vurduğu gibi, tarım sektörünü de olumsuz yönde etkileyip, üretimin düşmesine neden olduğunu söyledi. Çelik, tarım sektöründe sulu ve kurak arazide petrol alternatifi olan biodizel üretiminin yapılabileceğini, ayçiçek, kanola, aspir, pamuk, fındık ve soya bitkisinin işlenerek, hem bitkisel sıvı yağı hem de biyodizel yakıt üretilerek, dışa bağımlılığın hafifletilebileceğinin altını çizdi. Çelik, ‘’Bitkisel ürünlerden elde edilecek biyodizel ilk etapta ve yaygın olarak tarım sektöründe kullanılması sağlanabilir. Böylece, verilecek desteklerle tarımsal üretim artırılıp, tarımda en önemli girdi maliyetini oluşturan yakıt tarım alanlarından karşılanmak suretiyle, sektör hareketlendirilebilir. Atıl bırakılan tarım alanları devreye sokularak ayçiçeği, kanola, aspir, pamuk, fındık, soya bitkisi ekimleri yaptırılarak, bu bitkilerden elde edilecek bitkisel yağı ve biyodizel ile dış bağımlılığımız önemli ölçüde azalır. Daha fazla biyodizel elde edilerek, yurt içerisinde ulaşım sektöründe kullanılması teşvik edilebilir’’ diye konuştu.
Çelik, Hollanda, İtalya gibi ülkelerde biyodizel üretiminin yapılıp, tarım sektöründe kullanılmasının sağlandığını, Türkiye’nin de bu sistemi devreye sokması gerektiğini bildirdi. Çelik, günümüze bir önceki yıl ürünün para emesine bağlı olarak çiftçinin o ürüne yönelik ekim yapmasına neden olduğunu, ihtiyaç fazlası ürün ekimlerinin durdurup, tarım arazilerinin biodizel yakıt olacak ürünlerin ekimine yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Çelik, devlet destekleri ve taban fiyatların üretim sezonunda değil, bir yıl öncesinden ilan edilmesi gerektiğini, bunun üretimin sağlıklı yapılmasına önemli katkı sağlayacağını da kaydetti.