Melda Çetiner / Ajans Bizim – İzmir’in Tire ilçesinde açılması planlanan mermer ocakları, köylülerin direnişine sahne oluyor.
Emerald Maden, Taşımacılık ve İnşaat Şirketi’nin Tire’de 850 rakımlı Kartal Dağı’nda yaklaşık 100 hektarlık alanda açmayı planladığı mermer ocaklarına ilişkin projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci kapsamında yöre halkını bilgilendirme toplantısı tepkilere neden oldu. Toplantıya; projeden etkilenecek olan Tire ile Belevi arasında yer alan Halkapınar, Büyükkale, Küçükkale, Akyurt, Üzümler, Memetler, Alaylı köylülerinin yanı sıra çevre örgütleri, İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel veTire Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Hızlı katıldı. Jandarma güçlerinin geniş güvenlik önlemleri aldığı toplantı, köylülerin ”maden ocağı istemiyoruz” tepkisi üzerine yapılamadı.
Kartal Dağı Koruma Platformu Sözcüsü Zeynel Aydın, projeye karşı bir yıldan beri seslerini duyurmaya çalıştıklarını belirterek, ”Bu dağda tanrının yarattığı canlılar var. O canlıların da sözcüsüyüz. Sadece kendimiz için değil, o canlılar, doğa, hava, toprak için mermer ocaklarını istemiyoruz. Biz köylüyüz, tutanaklarda yazılı süslü lafları bilmeyiz. Biz bu toplantının yapılmasını istemiyoruz. Bugünden itibaren direnişi başlatıyoruz” dedi.
Tire Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan Hızlı da belediye olarak mermer ocağını istemediklerini ifade ederek, ”Bugün harika bir sosyal direniş gösterdiniz. Biz de hukuki direnişimizi sürdüreceğiz. Kartal Dağımızı koruyacağız. Kartal Dağı yıllarca yaşadığı gibi yaşamaya devam edecek. Her türlü mücadeleyi hep birlikte yürüteceğiz” diye konuştu.
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel ise yöre halkının mücadelesinde her türlü hukuki desteği vereceklerini belirterek, ”Bizim varlığımız değil, sizin varlığınız önemli. Mücadeleyi yürüten sizsiniz. Biz elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Saygı duyulması gereken sizin varlığınız ve mücadeleniz. Geleceğimiz adına size şükran borçluyuz. İyi ki varsınız” diye konuştu.
”Yan köydeki ocağın doğaya verdiği zarar ortada”
Küçükkale Köyü Muhtarı Nurettin Aydın, Ajans Bizim‘e yaptığı açıklamada, projenin varlığını bir yıl önce duyduğunu ve tüm kurumlardan araştırdığını, ancak sorularına yanıt alamadığını söyledi. Komşu köy Üzümler’de bir maden ocağının 2006 yılında açıldığını ve halen faaliyette olduğunu anlatan Aydın, Kartal Dağı’nı göstererek, şöyle konuştu:
”Böyle bir orman kalmadı ülkede. O kadar sık bir orman var ki orada, patika yol yoksa içinde yürünemez. Türkiye’nin en kuvvetli ormanı ve kızılçam, fıstık çamı ve zeytinlikle kaplı… Burada çiftçi yılda 4 ürün alabiliyor. Şirket, ‘maden ocağı zarar vermeyecek’ diyor, ancak biz zararı yan köydeki ocakta görüyoruz. Dere atıklarla kirlendi, orman tıraşlandı… Bu tahribat ortadayken, bir kilometre uzağına 3 ocaklı yeni proje başlarsa burada da ağaçları kesecekler, orman yok olacak. Bu doğa kalmayacak. Köylü kesinlikle istemiyor. 1973 yılında askerdeydim ve bu bölge afet yaşadı. Hem orman yangını hem de sel yaşandı. Ağaçlar kesilirse yine afet yaşarız. Ovamızı verimli yapan sular kesilir. Biz bugüne kadar gelen hiçbir teklifi kabul etmedik. Yoksa kömürcüler geldi, ağaç keseceklerdi istemedik. Bu dağ kendi kendine olmadı. Atalarımızın koruduğu dağı biz de koruyacağız.”
Aydın, mücadelelerinin süreceğini, olumlu sonuç almaları halinde köy meydanında yemekli kutlama yapacaklarını söyledi.
Köylülerden 58 yaşındaki Ayşe Şengür, ”şirketin kötülük yaptığını” savunarak, ”Dağımızı yıkacaklar. Bu kötülük değil de nedir? Yıktırmayız dağımızı…” derken, 76 yaşındaki Fadime Göktepe de mermer ocağını istemediklerini ifade ederek, ”Ormanımız yerinde dursun. Orman olmazsa su da olmaz. Hayat da olmaz” diye tepkisini dile getirdi.
”Şirket temsilcisi arabadan inemedi”
Köylüler, Küçükkale meydanında projeye karşı imza topladı.
Toplantının ardından durumu değerlendiren köylüler, ÇED olumlu kararının verilmesi halinde 1 ay içinde Kartal Dağı’nda ağaç kesiminin başlayacağına ilişkin endişelerini dile getirdi.
Kartal Dağı Koruma Platformu Sözcüsü Aydın, şirket temsilcilerinin de toplantı için köye geldiğini, ancak güvenlik endişesiyle arabadan çıkamadıklarını söyledi.
Mücadeleyi kazanacaklarını belirten Aydın, hazırlanan ÇED dosyasının ”benzer projelerden kes-yapıştır yöntemiyle alınan ifadelerle dolu olduğunu ve çelişkili bilgiler içerdiğini” savunarak, bir hukuki sürecin başlaması halinde bu çelişkileri gözler önüne sereceklerini anlattı.
Uzun soluklu bir mücadele olacağını, Anayasa’dan kaynaklı haklarını kullanarak tepkilerini göstereceklerini anlatan Aydın, mermer ocaklarının açılmasının ekosisteme vereceği tahribat için bilim adamları, halk sağlığı uzmanları, ziraat ve orman mühendislerinin, hatta tarihçi ve arkeologların bilirkişi olarak gelip değerlendirmede bulunmalarını istedi.