• Hakkımızda
  • Reklam Verin
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim
Biz Haberiz
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
Biz Haberiz
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
Anasayfa Yazarlar Ercüment TUNÇALP

Esas artması gereken alım gücüdür

Ercüment TUNÇALP Yazar: Ercüment TUNÇALP
26/07/2022
Kategori: Ercüment TUNÇALP, Manşet, Yazarlar
0
0
PAYLAŞIM
15
GÖRÜNTÜLENME
Facebook'da PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'da Paylaş

Temmuz ayı başında TÜİK Haziran enflasyonunu açıkladı, arkasından asgari ücrete, memurun ve emeklinin maaşlarına ne kadar artış geleceği de belli oldu. Ancak henüz yeni maaşlar alınmadan raflarda süren fiyat artışları hayal kırıklığı yarattı.

Bu bakımdan söze nereden başlanacağı çok önemli. TÜİK enflasyonu için yorum yapmak zorlaştı. Zira sepetle ilgili bilgi akışı kesildiği için değerlendirme imkânı kalmadı. Ancak 40 yıldır enflasyon hesabı yapan bir kişi olarak (409 madde ile değil, 4 bin madde ve gerçek ağırlıklar ile) elbette bir fikrim var. Manipülasyon sayılmaması için bir oran vermiyorum.

Ancak resmi verilerde;

Ne TÜFE (%78,62) ile ÜFE (% 138,31) arasındaki 60 puanlık fark, ne de TÜFE ile İTO’nun çıkardığı İstanbul enflasyonu (% 94,19) arasındaki 16 puanlık fark kolay anlaşılır gözükmüyor. Zira birinci durumda, eğer üreticiler bu farka rağmen hâlâ ayakta kalmaya devam edebiliyorlarsa bu hesapta bir uyumsuzluk olmalıdır. İkincisi, benzer metot kullanılmasa da sepetteki ürün sayısı farklı da olsa, İstanbul ve Türkiye enflasyonu bu kadar büyük sapma göstermemelidir. Zira Anadolu’da bazı mal ve hizmetler bugün daha ucuz ise bir sene önce de daha ucuzdu. Yani aradaki oransal fark çok değişmez. Kaldı ki her ulusal perakendeci ülke genelinde çoğunlukla aynı fiyatları uygulamakta, yerel perakendeciler de aradaki farkı korumaktadırlar. Yani İstanbul’da ulusal- yerel makası ne ise Anadolu’da da hemen hemen aynıdır. Peki bu kadar belirsiz bir ortamda alım gücünü korumaya yetecek sınırın doğruluğu nasıl test edilebilir?

Önce sistemli şekilde toplanacak doğru istatistiksel verilerin ve matematik kurallara göre ulaşılacak sonuçların karara ışık tutabileceği kabul görmelidir.    

Zira her tüketicinin enflasyonu farklıdır. Alt gelir grupları bütçelerinin büyük kısmını (oransal olarak) gıda ve konut harcamalarına ayırırlar. Yani zengin ile yoksulun enflasyonu aynı olamaz, ikinci grup enflasyonu daha şiddetli hisseder. Dolayısıyla giderlerdeki artışa ve yaşananlara dikkatlice bakmadan ortalama rakamlara göre hesap yapan kişiler için gelirdeki her artış sevinç kaynağı olabilir. Oysa ele geçen para ile ne kadar mal ve hizmet alınabildiği önemlidir. Örneğin maaşı yüzde 30 artan bir asgari ücretlinin 5500 TL değil de 7500 TL kazanması bile eğer eve götürdüğü filenin içindekiler (tüm ihtiyaçları) eksiliyorsa, teselli sebebi olamaz. Kaldı ki, her ücret artışının enflasyonu artırıcı etkisi de hesaba dahil edilmelidir. Buna “ücret fiyat sarmalı” diyoruz. Yani enflasyonun hız kesmediği bir anda ücrete yapılan her zam, kısa bir sürede etiketlere yansır. İşte yoksullaştıran enflasyon gerçeği de budur!

Yoksa daha önce çantaya sığabilecek miktardaki aylık ücret, bavula zor sığacak kadar çoğalsa bile alım gücünün arttığına işaret etmez.

Demek ki tek çare; enflasyonu düşürmektir. Yoksa çalışana, yaşanan 6 aylık enflasyona göre fark vermek sıfır zam demektir. Zira enflasyon farkı ile reel ücret artmaz. Hatta alım gücünün korunması bile garanti değildir!

Türk-İş’e göre, 2022 Haziran ayında dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamaları tutarı, yani açlık sınırı 6 bin 391 liraya, yoksulluk sınırı da 20 bin 818 liraya çıktı. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 8 bin 313 liraya yükseldi. Böylece açlık sınırı asgari ücretin yüzde 15 üzerinde kaldı. Oysa Ocak ayında açlık sınırı 4.250 liraydı.

Ülkemizde çalışanların yaklaşık yarısı asgari ücretle çalışıyor. Yani 8 milyon çalışanın ortalama 4 kişilik aileleri ile 32 milyona karşılık geldiğini varsayarsak nüfusun yüzde 38’i açlık sınırının altında yaşıyor demektir. Kaldı ki asgari ücretin 1000 lira üzerinde geliri olan da açlık sınırı seviyesinde ücrete sahiptir.  

Bu durumda da asgari ücret ortalama ücret haline gelmiş bulunuyor. Batıda asgari ücret, bir alt sınırı ifade eden ve yüzde 8’i geçmeyen bir çalışan grubuna uygulanan tarifenin adıdır.

Sonuç olarak; bütün yaşadıklarımızı küresel ekonomik krize bağlamak hatadır ve matematik olarak da izahı mümkün değildir. Örneğin, Avrupalının yüzde 3’lük enflasyonu yüzde 8’e çıkınca bunu sorun etmesi bize ölçü olamaz. Zira geçen yıl 100 euroya yaptığı bir alışverişin bir yıl sonra 108 euroya yükselmesi tüketiciyi çaresiz bırakan bir durum değildir. Kaldı ki geçen yazılarımda da belirttiğim gibi bu enflasyon farkının fazlası refah payı olarak çalışanlara ödenmektedir. Bizde ise geçen yıl 100 liraya dolan alışveriş sepetinin bir yıl sonra en az 2 katı fiyata dolması söz konusudur.

Dolayısıyla bizdeki kriz, “Dünyadaki gidişata paralel” değil, dünya ile tamamen ayrışmış şekilde hükmünü sürdürmektedir.

Oysa, doğru para politikalarıyla enflasyon yükü hafifletilebilir, biz de dünya ile benzer şekilde yıllık enflasyonu en fazla yüzde 10 seviyelerinde yaşayabilirdik. Hem de yüksek oranlı ücret zamlarına gerek kalmadan…

Bizim yapmadığımızı tek haneli enflasyonu olan ülkeler yaptı. Amerika Merkez Bankası (FED) 75 baz puan, hemen ardından Avrupa Merkez Bankası (ECB) 50 baz puan faiz artışlarına gitti. Kendi ölçülerine göre yüksek buldukları enflasyon oranları o ülkeleri acil tedbir almaya, sıkı para politikası uygulamaya sevk etmişti.

Biz ise hem faizi artırmadık hem de faiz yükünden kurtulmamız mümkün olamadı. Maalesef bu şartlarda yakın gelecekte bir iyileşme beklenmemelidir. Beklentiyi baz etkisine dayandıran iyimser görüşlere rastlıyoruz. Evet bir önceki senenin aynı ayında aylık enflasyon çok yüksek çıkmışsa bir sene sonraki enflasyon baz etkisi ile düşmüş gözükebilir. Buna “işte enflasyon düştü” demek yanlış anlamalara müsaittir. Zira bu sadece son bir yıldaki fiyat artış hızının düştüğünü gösterir, fiyatların düştüğünü göstermez.

Yani tüketicinin kaybettiği alım gücü bu şekilde eski yerine gelmez. Ne yazık ki ülkemizde enflasyon oranının düşmesi ile fiyatların gerilemesini eş anlamlı göstermek üzere çaba sarf edenleri izliyoruz.

Oysa muhtemel tablonun gerçeği bu değildir!

Peki bizler de aynı yanılgıya düşersek ne olur? Yeni yapılacak şirket bütçelerini tutturmak oldukça zorlaşır.

Tags: asgari ücretemeklienflasyonmaaşlarmemurTÜİK
Önceki Haber

Gazprom: “Bir ayda üçüncü kez Çin’e gaz sevkiyat rekoru”

Sonraki Haber

‘Tunus’ta yeni anayasanın kabul edilişi insan hakları için geri bir adım’

Ercüment TUNÇALP

Ercüment TUNÇALP

Benzer Yazılar

Coşkun KARTAL

Sırrı Süreyya Önder bir yıl önce vefat etseydi

08/05/2025
Manşet

Portakal efendi…

08/05/2025
Hindistan Pakistan’a saldırdı
Dünya

Hindistan Pakistan’a saldırdı

06/05/2025
Manşet

TÜİK eşittir (=) fakirlik …

06/05/2025
Ercüment TUNÇALP

500 TL’lik banknot için çok geç!

06/05/2025
Taurus AVM’de konkordato süreci
Ekonomi

Taurus AVM’de konkordato süreci

06/05/2025
Sonraki Haber
kais said tunus cb

'Tunus’ta yeni anayasanın kabul edilişi insan hakları için geri bir adım'

Bizi Takip Edin

  • Çok Okunanlar
  • Yorumlar
  • En Son

TRT dedikleri…

02/05/2025
NESLİHAN GENCE ÜSTEL

NESLİHAN GENCE ÜSTEL

15/06/1991

500 TL’lik banknot için çok geç!

06/05/2025
Gazeteci Ceren Kaynak İskit’i kaybettik

Gazeteci Ceren Kaynak İskit’i kaybettik

27/04/2025

Sırrı Süreyya Önder bir yıl önce vefat etseydi

08/05/2025

Portakal efendi…

08/05/2025
Hindistan Pakistan’a saldırdı

Hindistan Pakistan’a saldırdı

06/05/2025

TÜİK eşittir (=) fakirlik …

06/05/2025

Son Haberler

Sırrı Süreyya Önder bir yıl önce vefat etseydi

08/05/2025

Portakal efendi…

08/05/2025
Hindistan Pakistan’a saldırdı

Hindistan Pakistan’a saldırdı

06/05/2025

TÜİK eşittir (=) fakirlik …

06/05/2025
Biz Haberiz

Takip Et

Kategoriye Göre Arayın

  • Ali TARTANOĞLU
  • Attila AŞUT
  • Ayşe ÖZER
  • Banu MERTYÜREK GÜLER
  • Belgeler
  • Bilim-Teknoloji
  • Can Dostlarımız
  • Çeviriler
  • Çevre
  • Cezaevindeki Gazeteciler
  • Corona Yazıları
  • Coşkun KARTAL
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Emek
  • Ercüment TUNÇALP
  • Genel
  • Grev
  • Güncel
  • İnsan Hak.E.B
  • İnsan Hakları
  • Kadın
  • Kültür Sanat
  • Manşet
  • Medya
  • Nusret ERTÜRK
  • Öldürülen Gazeteciler
  • Orhan AYDIN
  • Politika
  • Rahmi YILDIRIM
  • Sağlık
  • Saim TOKAÇOĞLU
  • Seda YİĞİT
  • Sezai BAYAR
  • Tarım
  • Video
  • Yazarlar
  • Yitirdiklerimiz

Son Haberler

Sırrı Süreyya Önder bir yıl önce vefat etseydi

08/05/2025

Portakal efendi…

08/05/2025
  • Hakkımızda
  • Reklam Verin
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim

© 2024 Biz Haberiz. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları

© 2024 Biz Haberiz. Tüm Hakları Saklıdır.

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam