Yeni Akit yazarı Dilipak köşe yazısında “Gülen’i eleştirenlere kan damlayan kalemleri ile hadlerini bildiriyorlardı, bugünlerde birbirlerine girdiler, oysa dün kardeştiler” ifadesini kullandı.
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, “Bugünlerde birbirlerine girdiler. Oysa dün kardeştiler. ‘Hocaefendi’nin dizinin dibinden ayrılmıyorlar. Gülen’i eleştirenlere kan damlayan kalemleri ile hadlerini bildiriyorlardı.” dedi.
Abdurrahman Dilipak yazısında “17/24 bir milâd oldu. Burnu iyi koku alanlar, kim kazanacak hesabı yaptılar, kazanacağını tahmin ettikleri kanatta yer alıp, bu defa var güçleri ile dünkü cephe arkadaşlarına karşı sipere girdiler. Kimine göre iktidar kazanacaktı, kimine göre ise, madem FETÖ’nün arkasında ABD vardı, o zaman kaybedecek taraf belli idi. FETÖ’cüler güç zehirlenmesine yakalanmışlardı. O zehirli güç başlarını döndürmüştü. Sonunda 15 Temmuz gerçekleşti. Ve operasyonlar, yargılamalar hâlâ devam ediyor. 15 Temmuz davalarının derinliği kayboldu, ama genişlemeye devam ediyor. Bana kalırsa sürece ecinniler müdahil oldular ve sapla saman birbirine karıştı.” ifadelerine kullandı.
Dilipak, “Son zamanlarda yönetime karşı eleştiriler giderek artıyor ve birileri iktidarla arasına mesafe koyuyor. Dün iktidara yakın olmak için yarışanlar bugün olanlardan birbirilerini suçluyorlar. Kapalı kapılar arkasındaki tartışmalar önce koridorlara, sonra sokağa taşındı, şimdi de medyada devam ediyor. Herkes birbirini suçluyor ve kendini aklamaya çalışıyor tabii ama, tarafların birbirine yönelttikleri eleştiriler, kimsenin de eleştirdikleri konularda çok temiz olmadığını gösteriyor.” dedi.
Abdurrahman Dilipak’ın “Aynı topun kumaşları” başlıklı yazısına bu linkten ulaşabilirsiniz.