Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, iki kez ‘hak ihlali’ kararı verilmesine rağmen Yargıtay tarafından yok sayılan ‘Can Atalay’ kararı sonrası, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törende. “Görüş farklılıklarının, yorum farklılıklarının bulunduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasının hiçbir anayasal ve yasal zemini ve temeli yoktur” ifadelerini kullandı.
Anayasa Mahkemesi kararlarına katılınmasa da uyulmasının zorunlu olduğunu belirten Arslan, şunları söyledi:
“Elbette Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını ve anayasa hükümlerine ilişkin kararlarını ve yorumlarını beğenmeyebilir, bunlara katılmayabiliriz. Ancak bir hukuk devletinde katılmasak da bu kararlara uyulması anayasal bir zorunluluktur. Nitekim anayasamızın 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesin olup yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.”
Daha ne desin başkan?
“Anayasa Mahkemesini yok sayamazsınız” diyor.
Daha ne desin Zühtü Aslan?
“Anayasa Mahkemesi, insan haklarının vazgeçilmezidir.”
Özetle en üst mahkemenin koyduğu NOKTA, Temyiz mahkemesi için “son söz” olarak kabul edilmek zorundadır.
Her mahkeme yerini, nerde duracağını bilmelidir.
Yetkisini de…
Sınırlarını da bilmek zorundadır.
Adalet terazisiyle oynamak, adaleti öldürmekle eş değerdedir.
Adalet “Bay Kemal” “Bay Özgür” gibi “Bay Zühtü” denilerek de “hafif” e alınamaz…
Son söz:
“Adalet” ölürse eğer insanın, insanlığın gideceği, sığınacağı yeri dahi kalmaz…