CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “3 Aralık’ı bekleyin” ifadeleriyle duyurduğu ve merakla beklenen toplantı bugün gerçekleştirildi, CHP’nin vizyon belgesi açıklandı.
Kılıçdaroğlu’nun “3 Aralık’ı bekleyin” diyerek duyurduğu ve CHP’nin vizyon belgesinin açıklanacağı “İkinci Yüzyıla Çağrı” toplantısı bugün İstanbul Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasında, 70 kişiden oluşan bir güç birliğinden söz ederek, “Bu değerli isimlerle kurduğum sistem Türkiye’yi hızlıca karanlıktan çekip aydınlığa çıkaracak. Cumhuriyet kendi özünden güç alarak yeniden şahlanacak” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Yoksulluk ve Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, Merkez Bankası’nın eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) öğretim görevlisi Ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun sunumları izlendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İkinci Yüzyıla Çağrı” sloganıyla İstanbul’da düzenlenen vizyon toplantısının açılışında; “Bugün ülkenin kaderini değiştirme günüdür. Bunun için yönetim anlayışımızı, yaklaşımımızı kökten değiştirmeliyiz. Ancak bunun çaresi, mevcut tek adam gitsin, başka bir tek adam gelsin değildir. Tek adam gitsin mi? Evet gitsin. Tek adam rejimi bitsin mi? Evet bitsin. Ancak yerine yeni bir sistem, çalışan yeni bir sistem gelsin. Yeni bir tek adam aramıyoruz. Bugün bizden bambaşka bir sistemin altyapısını dinleyeceksiniz” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen İkinci Yüzyıla Çağrı Buluşması’nın açılışında yaptığı konuşma şöyle:
Teşekkür ederim. O da olacak, o da olacak arkadaşlar, o da olacak. Sabırla olacak, her şey bu ülkede çok ama çok güzel olacak. Bundan emin olmanızı isterim.
Önce herkese merhaba! Heyecanlı mısınız? Sizin kadar en az ben de heyecanlıyım ve dolayısıyla heyecanla cümlelerime başlıyorum.
Size bugün bir çerçeve çizmek istiyorum. Asıl konuşmamı kapanışta yapacağım, bu giriş konuşması.
Sayın genel başkanlarım, değerli yol arkadaşlarım ve sevgili dostlarım; bugün sizleri Türkiye için uyanmanın ve ayağa kalkmanın ve büyümenin vizyonunu ortaya koymak için davet ettik.
Değerli yol arkadaşlarım, bugün burada, halkımızdan ne için oy isteyeceğimizi öğreneceksiniz. Bir kere şunu net olarak ifade edeyim: Sadece bir adaya, başka bir ‘Tek Adam’a, bir zümrenin çıkarına asla oy istemeyeceksiniz. Artık oyu halkımızdan; herkes için daha iyi bir yaşama, yeni bir düzene, yeni bir Türkiye hayaline, yeni bir siyaset kültürüne ve yeni bir siyaset üstü anlayışa oy isteyeceksiniz.
İşte bu yeni sistemi bugün açıklıyorum. Onun için, bugün dinleyeceğiniz sadece bir krizden çıkma programı olmayacak. Evelallah orası nispeten çok daha kolay olacak. Krizden alnımızın akıyla ve hep birlikte çıkacağız. Asıl zor olan, ülkenin yeniden yapısal bir krize girmesini kalıcı olarak engellemek. Çünkü bu ülke durmaksızın krizlere girdi, krizlerden çıktı, krizlere girdi, yine krizlerden çıktı. Şimdi de derin bir krizin içerisindeyiz. Sürekli aynı girdaba düşen halkımız, ekonomik ve sosyal olarak dayanılmaz acılar çekti.
Bugün ülkenin kaderini değiştirme günüdür! Bunun için yönetim anlayışımızı, yaklaşımımızı kökten değiştirmeliyiz. Ancak bunun çaresi, “Mevcut tek adam gitsin, başka bir tek adam gelsin” değildir. Tek adam gitsin mi, evet gitsin… Tek adam rejimi bitsin mi? Evet bitsin… Ancak yerine yeni bir sistem, çalışan yeni bir sistem gelsin. Yeni bir ‘Tek Adam’ aramıyoruz.
Bugün bizden, bambaşka bir sistemin altyapısını dinleyeceksiniz. Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, bir daha artık böyle acımasız, adaletsiz ve kutuplaşmış dönemler yaşamayacak. Partimizin ‘ikinci yüzyıla çağrı beyannamesinde’ ilan ettiğimiz gibi, ülkemizin üzerine çöken kara bulutları dağıtıp, Türkiye’yi çağdaş̧ uygarlığa ulaştırma ve onu aşma kararlılığını bugün bir adım daha ileriye taşıyoruz. Türkiye’yi kurumları yeniden inşa edilmiş, sistemi yasal çerçeveye oturtulmuş, toplumsal güven ve huzurun hâkim olduğu, bölgesinde barışın ve refahın merkezi haline getireceğiz.
Dolayısıyla meselemiz sadece, hükümeti devralmak değildir. Mesele, Mustafa Kemal Atatürk’ün o büyük hayaline sahip çıkmaktır. Ve onun vizyonunu tam anlamıyla hayata geçirmek… İnşallah, bu bize nasip olacak.
Bugün yepyeni bir güç birliği ile tanışacaksınız. Bir siyaset üstü birlik. Oluşturduğumuz bu yeni siyaset üstü beyin takımından bazı isimleri burada göreceksiniz. Dünyadan ve Türkiye’den, konusunda uzman ve itibarlı 70 kişiden oluşan büyük bir güç birliğinden bahsediyorum.
Biliyorsunuz hem ülkemizi karış karış gezdim, hem de dünyanın önemli ülkelerine gittim. Bilim, teknoloji ve yatırımın iki büyük merkezi olan,
Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’ye gittim ve ziyaretlerde bulundum.
Ne derlerse desinler, inandığım vizyon yolculuğundan asla bir geri adım atmayacağım ve vaz geçmeyeceğim. Çünkü ne istediğimi ve bu yolun nereye varacağını daha başlarken biliyordum. Hepiniz şuna inanın. Bay Kemal çıktığı yoldan asla geri adım atmaz!
Kısa bir süre sonra da Almanya’ya gideceğim. Orayı da yakından takip etmenizi diliyor ve rica ediyorum.
Seyahatlerimde ve sonrasında, bahsettiğim bu 70 değerli isimle tek tek görüştüm. Onları siyaset üstü bu güç birliğine katılmaları için davet ettim.
Dolayısıyla, elimizde üç büyük güç var. Birincisi, bize inanan halkımız.
İkincisi sizler yani siyasi gücümüz. Üçüncüsü ise dostlarımızla kurduğumuz siyaset üstü güç birliğimiz…
Unutmayın değerli arkadaşlar, bizler; siyasi ve siyaset üstü, rozetli ve rozetsiz hepimiz ülke için, vatan için birlikteyiz! Bir daha ifade edeyim; unutmayın değerli arkadaşlarım, değerli yol kardeşlerim, değerli vatandaşlarım, değerli dostlarım, bizler; siyasi ve siyaset üstü, rozetli ve rozetsiz hepimiz ülke için, vatan için birlikteyiz.
Bahsettiğim bu sistemi hangi mantıkla oluşturdum?
Bu değerli 70 kişi, Türkiye için 24 saat çalışan bir güç birliği olacak.
Bir kısmı günü bitirip uyumaya hazırlanırken, dünyanın diğer tarafındaki vatanseverlerimiz ve dostlarımız güne “merhaba” diyecekler. Devlet, 7 gün 24 saat çalışacak. Zamanın, mekânın, enlemlerin ve boylamların ötesinde,
kesintisiz üreten bir Türkiye’yi, şimdiden inşa etmeye başlıyorum.
Bakınız, bu 70 değerli isim, ne bir kişi için, ne bir parti için, ne de iktidar için çalışacaklar. Onlar vatanları için çalışacaklar, vatanları!
Çünkü Bay Kemal olmak böyle bir şeydir. Çünkü benim işim birleştirmektir.
Benim işim sistem kurmaktır. Benim işim sistemi çalıştırmaktır. Benim işim o sistemi ayrıca kalıcı kılmaktır.
Bugün, bizimle birlikte ülkeyi dönüştürmeye cesaret edenlerin bazılarını huzurlarınıza çağıracağım. Önce onlar anlatsınlar, sonra ben çıkıp, adım adım yapacaklarımızı özetleyeceğim.
Birazdan dinleyeceğiniz değerli konuşmacılar, tüm karanlığa rağmen ışığa çok yakın olduğumuzu size anlatacaklar.
Sn. Jeremy Rifkin ile tanışacaksınız. Kendisi Almanya’da Merkel’in endüstri ve sanayi teknolojileri danışmanıydı. Çin devlet başkanının da danışmanlığını yaptı. Benim de yeni “Endüstriyel Dönüşüm Başdanışmanım.”
Dünyanın ilk 10 ekonomisti arasında gösterilen Sn. Daron Acemoğlu bizimle birlikte olacak. Ben Sayın Acemoğlu’nun gelecek yıllarda Nobel Ödülü alacağından da yüzde yüz eminim.
Sayın Öztrak, ülkeye nefes aldıracak makroekonomik çözümleri;
Sayın Böke, dijital kalkınma ve yeşil dönüşümü;
Sayın Hakan Kara ve Sn. Refet Gürkaynak para politikalarını;
Sayın Ufuk Akçiğit istihdam politikalarını;
Sayın Hacer Foggo ise, sosyal politikalarımızı anlatacak.
Bu değerli isimlerle kurduğum sistem, Türkiye’yi hızlıca karanlıktan çekip aydınlığa çıkaracak. Cumhuriyet, kendi özünden güç alarak yeniden şahlanacak.
Haydi başlayalım…