İş dünyası “ihracattan umutlu, fiyat artışından endişeli. Erken seçim için henüz ‘erken’, faiz indirimi sürecek” diyor.
Kumru Tulgar / Ajans Bizim –
Türkiye geçtiğimiz hafta, “faiz indirimi sonrası döviz kurlarındaki yukarı yönlü sert hareketlenme, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rekabetçi kurun ‘üretim üssü Türkiye’ hedefine katkı sağlayacağına yönelik açıklaması, BAE ile ekonomik yakınlaşma ve erken seçim çağrıları” başta olmak üzere oldukça sıcak bir gündemi geride bıraktı.
İstanbul merkezli uluslararası pazar ve kamuoyu araştırma şirketi AGS Global, Türk iş dünyasının bu gündeme bakışını ölçmek amacıyla 198 iş insanıyla kapsamlı bir araştırma yaptı.
“Düşük faiz/rekabetçi kur” politikası iş dünyasını ikiye böldü
“Düşük faiz ve rekabetçi kur: Üretim üssü Türkiye” politikasına karşı iş dünyası ikiye ayrılmış durumda.
Araştırmaya katılan iş insanlarının yüzde 43,4’ü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan “pandemi sonrası oluşan fırsatlardan kaynaklı Türkiye’yi bir üretim üssüne dönüştürmek için düşük faiz/rekabetçi kur” politikasını “olumsuz” bulurken, olumlu bulanların oranı ise yüzde 42,4 ile oldukça yakın.
Yüzde 14,2’lik kesim ise bu konuda “kararsız”. Bu yönüyle, iş dünyası tam anlamıyla ikiye bölünmüş gözüküyor.
Üretim ve ihracat artacak; Enflasyon sorun olmayı sürdürecek
İş insanlarına göre bu ekonomik yaklaşım sonucunda elde edilecek olumlu sonuçların başında ihracat artışı (yüzde 59,6) yer alırken, onu sırasıyla üretim (yüzde 48,5) ve istihdamda artış (yüzde 37,4) takip etti.
Araştırmaya katılan 10 iş insanından 2’si ise bu ekonomik politika hiçbir başlıkta olumlu sonuç doğurmayacağını düşünüyor. Diğer yandan enflasyonda (yüzde 67,7) ve üretici fiyatlarında (yüzde 59,6) yaşanacak artış ile fiyatlama sorunları (yüzde 59,6) bu politikanın “olumsuz” yanları olarak sıralandı. Bunu sanayi için gerekli ara malı ithalatı yapamama (yüzde 53,5) ve Türkiye’nin öz-varlıklarının düşük fiyatlarla kaybedilmesi riski (yüzde 48,5) takip etti.
Dolar kuru 10 TL’nin altında olmalı, asgari ücret 4 bin TL’nin üzerine çıkmalı
İş insanları, Türkiye’nin ihracat ve yatırımda rekabet üstünlüğü elde etmesi için ideal ABD dolar – Türk Lirası paritesinin ortalama 9,40 TL olması gerektiğini düşünüyor.
Araştırma kapsamında enflasyonla birlikte son günlerde daha sık tartışılan asgari ücret zammı da iş dünyası temsilcilerine sorulurken, iş insanlarının ortalama asgari ücret beklentisi 4 bin 165 TL olarak öne çıkıyor. Bu da yüzde 45’in üzerinde zam oranı anlamına geliyor.
BAE ile yakınlaşma olumlu
Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Dahlan’ın Türkiye ziyareti ve 10 milyar dolarlık yatırımı da kapsayan ticari anlaşmaları iş dünyası tarafından yüzde 63,6 oranında “olumlu” karşılanırken, olumsuz diyenlerin oranı yüzde 17,2.
Erken seçim için henüz “erken”
İş dünyası temsilcilerinin yüzde 45,5’i muhalefet tarafından yapılan erken seçim çağrılarını olumsuz bulurken, araştırmaya katılan her 3 iş insanından 1’i (yüzde 33,3) bu çağrıyı olumlu karşılıyor.
Kararsızların oranı ise yüzde 21,2.
Faiz indirimi sürecek
Diğer yandan; araştırmaya göre iş dünyası temsilcilerinin yüzde 59,6’sı faiz indirme eğiliminin sürmesini beklerken, “hayır” diyenlerin oranı yüzde 16,1; kararsızların ise yüzde 24,2.
2022 Yılı için “temkinli bekleyişe devam” deniyor
Araştırma kapsamında 2022 yılı stratejilerine ilişkin yaklaşımları sorulan iş insanlarının yarısından fazlası (yüzde 51,5) “temkinli bekleyişe devam” derken, onu “fırsatlar için tetikte” diyenler (yüzde 22,2) izliyor.
İştahlı büyüme yanlıları ise tüm katılımcıların sadece yüzde 16,2’sini oluşturuyor.
“Satır arasına gizlenenler”
Araştırma sonuçlarını değerlendiren AGS Global Araştırma Kurucu Ortağı Ahmet Güler, “İş dünyasının mevcut ekonomik politikaya yaklaşım konusunda açıkça ikiye ayrıldığını gösteren araştırmamız, söylenenlerin yanı sıra asıl ‘satır arasına gizlenenler’ açısından büyük önem arz ediyor” dedi.
“Türkiye’nin bu tarihsel fırsat koridorundan ihracat ve üretimi artışı ile çıkabileceği genel anlamda bu yaklaşıma ‘olumsuz’ yaklaşanlar tarafından dahi kabul edilirken, enflasyonda ve üretici maliyetlerindeki artış ile fiyatlamada yaşanan sorunlar, katılımcıların tamamına yakınınca en önemli ‘riskler’ olarak nitelendiriliyor” diyen Güler, şöyle devam etti:
“Rekabetçi kurun 10 TL’nin altında tanımlanması ve asgari ücrette beklentinin 4 bin TL bandını aşması bu risklerin etkilerini hafifletme tedbirleri olarak öne çıkıyor. Ayrıca, iş dünyası yeni dönemde dış politikada “dost-düşman” yaklaşımının yerini, daha rasyonel ilişkilerin almasını talep ediyor. Bu nedenle BAE ile yakınlaşmanın ‘olumlu’ karşılanmasını, bölge ülkeleriyle normalleşme ve geleneksel pazarlarla ilişkilerin yeniden tesisi yönünde bir talep olarak okuyoruz.”