Muhsin Ertuğrul (1892/1979), Türk tiyatrosunu çağdaş kimliğine kavuşturan kişidir. Muhsin Ertuğrul’a derler ki:
“Tiyatroları halk anlamıyor, seviyelerini biraz düşürseniz!” Büyük usta öyle düşünmez:
“Tiyatroda düzeyi düşürmek değil, halkın düzeyini yükseltmek gerek.”
Bu söz, tüm konular için geçerlidir. Düzeyi, ödün vermek düşürüyor. Bir ödün verilmişse orada düzey kesin düşmüştür. Bizde Muhsin Ertuğrul’un görüşünün tam tersi yapılıyor. Her alanda son yirmi yılda yaşadıklarımızı akla getirelim. Neden eski günlerimizi arıyoruz? “Ah eski günler” diye söze başlıyoruz. Çünkü düzeysizlikte yere çakıldık! İşte eğitimimiz! İşte ekonomimiz! İşte yaşam yapımız! Tüm bunlardan dolayı eski günleri arar olduk. Neden yılda on binlerce yetişmiş insanımız başka ülkelere göçer? Gençlerimizin çoğunun gözü şimdiden dışarda! Ülke kaymak tabakasıyla kan kaybediyor! Neden?
Aziz Nesin’in yazdıkları hep günceldir. “Dayanın Yurttaşlarım” adlı öyküsü tam da bizi anlatıyor. Günümüzün bir özeti sanki. Özgür, mutlu insanların yaşadığı bir ülkeymiş burası. “Dört yanı dağ, ortası bağ, suları şırıl şırıl, gökleri pırıl pırıl bir ülke varmış.” Böylesine yaşanası ülkede şaşılası değişiklikler başlamış; yılanlar, çıyanlar türemiş… Zehirli yaratıklar günden güne çoğaldıkça çoğalmış, büyüdükçe büyümüşler. Bu zehirli yaratıklar insanları sokmaya başlamış. Ötekiler, insan kalmak için direniyor, sesleri çıktığı kadar:
“Dayanın yurttaşlarım!” deniyormuş. “İnsanlığınızı koruyun!” Zehirli yaratıklar ise bu sözlerle hırçınlaşıp:
“Hainler, alçaklar!” diye bağırıyormuş.
Ülkenin doğu kapısı insan kalanlarca kapalı tutuluyormuş. “Bu kapıyı aralamayın” diyormuş aklı başında olanlar. Çünkü az da olsa kapı aralanırsa tüm kötülüklerin geleceği biliniyormuş. Yeni yapılacak bir seçimde bir aday:
“Ben bu kapıyı üç oyluk aralarım!” demiş. Dediğini de yapmış! Seçimi kazanmış. O kapı günden güne aralanmış, kötü yaratıklar yönetime gelmiş!
“Dayanın yurttaşlarım!” sözünü sık olmasa da duyuyoruz. Verilmedik ödün mü kaldı? Düzey deseniz sıfırdayız! Ah keşke 1995 yılında aramızdan ayrılan Aziz Nesin’i zamanında anlasaydık. Düzeyli, özgür, mutlu yaşamak için yine de Nesin’in sözü dilimizde olsun:
“Dayanın yurttaşlarım!”