Halkın yakıştırdığı “pişkin” yakıştırmasını paylaşmayabilirim ama Hazine ve Maliye Bakanımız Nebati’nin o koltukta oturması bugünden tezi yok tartışmaya açılmalı…
Üstelik tartışma uzun sürmemeli…
Ben sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ne düşünür bilemem ancak yarından tezi yok, sayın Nebati’nin durumunu ve onun hakkında alacağı kararı öne çekmeli derim.
NEDEN?
Çünkü sayın bakanın, 20 yıldır iktidarda olan AKP’yi daha fazla yıpratmasına asla izin verilmemeli…
Cumhuriyet döneminde gelmiş geçmiş tüm Maliye bakanlarından çok adı anılacak olan “Işıldak gözlü bakan” Nebati gibisi asla bulunmaz.
Ve böylesi aynı koltuğa asla oturtulamaz gibi geliyor bana.
Herkese soruyorum:
Bir bakan halkla alay edebilir mi?
Veya bir bakanın vatandaşla alay etme hakkı var mıdır?
Üstelik seçilmemiş ise…
Adeta “seçmece” ise…
Yalaka kanallardan birine çıkıp, kendisiyle söyleşi yapan “gazeteci”nin gözünün içine baka baka yalan söylemekten imtina etmeyen bir bakan, pahalılıktan ezilen halkla adeta alay ediyor.
Gazeteci çıkıp da “Bunları söylerken gerçekten vicdanınız sızlamıyor mu?” sorusunu nasıl sormuyor, soramıyor anlamak zor…
Bakanın halka açıkladığı yanlışları-yalanları ve gerçek dışı sözleri eleştirmek artık gereksiz geliyor bana…
İşin üzücü ve düşündürücü yanı bakanın sözleri, sade vatandaşı artık pek ilgilendirmiyor.
İlgilenmesi gereken tek merci var artık bana göre…
Halk tarafından “kendisine maliye bakanı” denen kişi-ki bu arkadaş eğer Nebati ise- sayın Erdoğan tarafından derhal görevden alınmalı…
Yönetimin başındaki sayın Erdoğan’ın, partinin kurucu kadrosunda bulunanların ve 10 milyondan fazla üyesi olan AKP’lilerin rahatlaması için, Nebati 24 saate kalmadan görevden alınmalı…
Aksine…
“Bugünden tezi yok, görevimden affımı istirham ediyorum” mealinde bir cümle kullanarak Nebati’nin istifasını beklemek büyük bir yanlış olur. Nebati’nin koltuğundan kendiliğinden kalkacağını sanıyorsanız daha çooooook beklersiniz…