İçişleri Bakanlığının “derneklere kayyım atamasının önünü açan” düzenleme olarak eleştirilen teklif yasalaştı. “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi” TBMM Genel Kurulu’ndan geçti.
43 maddelik teklif TBMM’den 254 kabul 113 ret oyu ile kanunlaştı.
Teklif, derneklere ilişkin içerdiği maddeler nedeniyle “sivil toplumu susturma amacı taşıdığı” gerekçesiyle muhalefet tarafından eleştirildi.
‘Sivil toplumu bitirme yasası’
TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeler sırasında konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Bu teklifin adı terörle mücadele ama içi demokratik hakların yok edilmesi. Teröre, kara paraya sadece dernekler mi destek veriyor? Bu yasa sivil toplumu bitirme yasasıdır. Unutmayın sivil toplumu susturursanız tacizler, cinayetler, hak ihlalleri gizlenir” dedi.
CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca da Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, “Bu teklif derneklere yargısız infazı ve kayyum atamayı meşrulaştıran bir tekliftir. Muhalif gördüğünüz derneklerin gelirlerine, mal varlığına çökme teklifidir” dedi.
Muhalefet, 43 maddelik yasa teklifinin ilk 6 maddesinin kitle imha silahlarına ilişkin düzenlemeler içerdiğini belirtirken, aslında “torba yasa” mantığıyla hazırlanan teklifin yedi ayrı yasada değişiklik öngördüğüne dikkat çekti.
Teklife muhalefet şerhi koyan CHP, derneklerin “örgütlenme özgürlüğünün öznesi olmaktan çıkarılıp, demokratik hukuk devletinde tanımı bulunmayan bir kuruluşa dönüştürüleceği” endişesini dile getirmişti.
‘STK’lar müdahaleye açık hale gelecek’
Yardım Toplama Yasası’nda yapılan değişiklikle internetten yardım toplamaya ilişkin düzenlemelerin de eleştirildiği muhalefet şerhinde, “Muhalif birçok sivil toplum örgütü, topladığı yardımlarda terörizmin finansmanı bahanesi ile müdahaleye açık olabilecektir” görüşüne yer verilmişti.
Ayrıca dernek faaliyetlerinin “keyfi” olarak sınırlandırıldığı ifade edilen metinde şu cümleler yer alıyordu:
“Üçüncü fıkrayla; bu madde kapsamında görevden uzaklaştırılanların yerine yapılacak kayyum atamalarında izlenecek usul açıklanıyor. Bu düzenlemenin yasalaşması, dernekleri, örgütlenme özgürlüğü öznesi olmaktan çıkaracak ve demokratik hukuk devletinde tanımı bulunmayan bir kuruluşa dönüştürecektir.”
“OHAL KHK’leri ile dernek kapatılmasının ardından iki senelik boşluğu dolduracak kanuni bir düzenlemedir. Dernek organlarında görev alan birinin hangi kanun kapsamında olursa olsun hakkında kovuşturma yürütülmesi veya hakkında mahkûmiyet kurulmuş olması dahi derneğe yönelik meşru bir gerekçe değildir.”
Düzenlemeye 600’den fazla STK da karşı çıkmıştı.