Uğur Mumcu’nun aracına bombayı koyan terörist Oğuz Demir; aradan geçen 28 yılda yakalanamadı. Davaya bakan mahkeme, savcılığa Demir’i sordu, “savcılık işimiz yoğun, polise sorun” yanıtını verdi.
Ankaragazetecisi.com’dan Alican Uludağ’ın haberine göre, Gazeteci-yazar Uğur Mumcu’nun katledilmesinin üzerinden 28 yıl geçmesine karşın, aracına bombayı yerleştiren Cihan kod adlı Oğuz Demir, bir türlü yakalanamadı. Hakkında kırmızı bülten çıkarılan Oğuz Demir’in aranması kâğıt üzerinde kaldı. Demir’in bugüne kadar somut olarak nerede, ne zaman arandığına ilişkin dosyada bilgi yer almadı. Davaya bakan mahkeme, en son 2019’da Demir’in akıbetini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sordu. Başsavcılık ise “İş yoğunluğumuz var, personel eksik. Bunu doğrudan kolluğa/polise sorun” diyerek mahkemeye verdi.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu’nun, 24 Ocak 1993 tarihinde Ankara’daki evinin önünde aracına önceden konulan bombanın patlaması sonucu katledilmesinin üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen, Mumcu cinayetinin arkasındaki karanlık yapı çözülemedi. Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu’ya “bir tuğlayı çekersem duvar yıkılır” diyerek işaret ettiği “derin” güç ortaya çıkarılamadı.
Cinayetle ilgili olarak yıllar sonra yalnızca tetikçilere ulaşılabildi. Cinayetten yedi yıl sonra, 2000 yılında İstanbul’da Beykoz’da bir villada Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun öldürüldüğü operasyonda ele geçirilen delilerden, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetlerinin arkasında yasadışı Tevhid Selam Kudüs Ordusu olduğu anlaşıldı.
Dönemin Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş’in yürüttüğü soruşturma kapsamında UMUT operasyonları başlatıldı. Operasyonlarda katliamları organize eden Tekin kod adlı Ferhan Özmen ve Necdet Yüksel ele geçirildi.
Sorguda çözülen iki isim, cinayetlerdeki rollerini itiraf ederek bombayı koyan Oğuz Demir’in adını verdiler. Ferhan Özmen ve Necdet Yüksel yargılama sonucunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldılar.
İran’da askerî eğitim almışlar
İfadelere göre, Ferhan Özmen, Necdet Yüksel ve Oğuz Demir, Ankara Bahçelievler’de bulunan bir tekvando salonunda 1989’da tanıştılar. Ferhan Özmen’e bağlı çalışan Oğuz Demir ve Necdet Yüksel, 1991 yılında İran’a gittiler. Burada irtibat kurulacak kişileri Özmen söyledi. 40 gün kaldıkları İran’da özellikle silah ve patlayıcılar konusunda eğitilerek askerî eğitim aldılar.
Bombayı Ferhan Özmen hazırladı
Tekin kod adlı Ferhan Özmen, Uğur Mumcu’nun aracına konulacak 2,5 kilogram patlayıcı madde içeren, harekete ayarlı, mandallı ve bubi tuzaklı bombayı bizzat kendisi hazırladı.
Şüpheliler, verdikleri ifadelerine göre Uğur Mumcu’nun evini telefon rehberinden buldular. Mumcu’nun Ulus’taki 100. Yıl Kültür Merkezi Konferans Salonu’ndaki konferansını izlediler ve Mumcu buradan ayrılınca takip ettiler, aracın plakasını aldılar. Bir hafta boyunca evin önünde keşif yaptılar.
24 Ocak 1993’te havanın soğuk, sisli ve puslu olmasını fırsat bilen üç terörist, katliam için “en uygun zaman dilimi” olduğuna karar verdiler. Bir gün önce üç terörist, Karlı Sokak’a gitti. Ferhan Özmen, uzakta araçla beklerken, Necdet Yüksel olay yerinde gözcülük yaptı. Cihan kod adlı Oğuz Demir ise bombayı Mumcu’nun aracına yerleştirdi. Bombayı yerleştirme işlemi yaklaşık 2 dakika sürdü.
Necdet Yüksel, ifadesinde olayın istihbaratının yaklaşık 8-9 ay boyunca kendisi tarafından yapıldığını söyledi.
Bombayı yerleştiren Oğuz Demir kaçtı
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Mühendisliği mezunu Oğuz Demir’in katliamın faili olduğunun anlaşılması üzerine 7 Kasım 2003’te hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Polis son anda Demir’i elinden kaçırdı. Oğuz Demir, aradan geçen 18 yılda bir türlü yakalanamadı. İçişleri Bakanlığı’nın aranan teröristler listesinde mavi kategoride aranan Demir’in izine rastlanmadı.
Oğuz Demir’in davası sürüyor
Oğuz Demir’in yargılanmasına 5 Mayıs 2021’de yapılacak duruşmayla devam edilecek. Ancak dava dosyasında Oğuz Demir’in ciddî olarak arandığına ilişkin bilgi ve belge olmadığı anlaşıldı. Son arama çabası ise “kâğıt üzerinde” 2019’da yapıldı.
Davaya bakan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 2019’de Ankara Başsavcılığı Yakalama Bürosu’na Oğuz Demir’in durumunu sordu.
Başsavcılık mahkemeye ancak “skandal” olarak nitelendirilebilecek bir yanıt verdi. 30 Mayıs 2019 tarihli yazıda, “Adı geçen şüpheli, başsavcılığımız yargı yetkisi sınırları içerisinde kolluk birimlerince yakalanıp mevcutlu olarak hazır edildiğinde sevk işlemi yapılacak” denildi.
Firarî kişilerin suç yeri, nüfusa kayıtlı olunan yer ve ikamet adreslerine gönderilerek arandığı belirtilen yazıda, “Soruşturma veya yargılaması başlamış kovuşturma dosyalarında yakalama emri ile araması devam eden şahıslarla ilgili infazın akıbeti tekit veya araştırma yazılarının iş yoğunluğu, personel yetersizliği, zaman kaybı da dikkate alınarak UYAP Bilişim Sistemi üzerinden doğrudan ilgili kolluğa gönderilmesi” istendi.
Oğuz Demir’in aranmasına ilişkin dava dosyasında yer alan en güncel belge bu. Bunun dışında Oğuz Demir’in somut olarak arandığını gösteren herhangi bir yazışma yapılmadı.