• Hakkımızda
  • Reklam Verin
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim
Biz Haberiz
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
Biz Haberiz
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
Anasayfa Manşet

Ukrayna’da insanlık vahşetle sınanıyor

Rahmi YILDIRIM Yazar: Rahmi YILDIRIM
26/03/2022
Kategori: Manşet, Rahmi YILDIRIM, Yazarlar
0
0
PAYLAŞIM
34
GÖRÜNTÜLENME
Facebook'da PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'da Paylaş

Ukrayna’daki savaşta bir ay geride kaldı. Rusya’nın işgaliyle başlayan savaşın ne zaman nasıl biteceği öngörülemiyor. Ne zaman nasıl biterse bitsin, küresel ölçekte bir hesaplaşma olduğu için bu savaş askeri, kültürel, ekonomik ve ekolojik sonuçlarıyla dünyanın yakın geleceğini belirleyecek etkiye ve öneme sahip. 

Her savaşta olduğu gibi Ukrayna’daki savaşta da insanlık (evrim tarihinde geride bırakmış olması gereken) vahşetle sınanıyor. En gelişmiş öldürme aletleri; katledilen kadınlar, erkekler, çocuklar, mülteciler; hayatın olağan akışında karşılaşsalar dost olacakken acımasızca birbirlerinin cellâdı ve kurbanı olan, birbirlerini öldürmekle resmen görevlendirilmiş, öldürmeyi meslek edinmiş insanlar; yakılan evler, sönen ocaklar, harabeye dönen kentler ve köyler, tahrip edilen doğa; ortak mutluluk için harcanacakken kül olan ekonomik olanaklar; nesilden nesile aktarılacak kin ve nefret, travmalar, kahramanlıklar, ihanetler; kutsanan ölüm ve asla bir daha geri gelmeyecek hayatlar… 

*** 

SAVAŞIN SUÇLUSU KİM? 

rahmi 26 03 2022

Sorunun yanıtı savaşa hangi pencereden hangi gözlükle bakıldığına bağlı. Marksist gözlükle bakıldığında görüleceği üzere, Rusya ile Ukrayna arasında görünse de aslında savaş, ABD’nin başını çektiği emperyalist blok ve onun savaş örgütü NATO ile emperyalist yayılmacı Rusya arasındadır. Daha kısa anlatımla savaş, kapitalistlerin emperyalistlerin savaşıdır. 

Askeri işgali başlatması nedeniyle savaşın ilk sorumlusu hiç kuşkusuz Rusya’dır. Rusya lideri Vladimir Putin, NATO’nun doğuya doğru genişlemesini ve Ukrayna’da Rusça konuşan azınlıklara baskıyı bahane ederek işgali başlattı. Putin, kendi kamuoyunda işgale destek bulmak için arkaik Çarlık Rusya’sı nostaljisiyle efsunlu Rusya milliyetçiliğini ateşledi; bunu yaparken de Sovyet devriminin lideri Lenin’e ağır hakaretler etti. Emperyal nostaljiyi tatmin hevesi veya NATO’nun genişlemesi elbette bahaneden ibarettir. İşgalin asıl nedeni, reel sosyalizmin enkazı üzerinde yükselen Rus kapitalizminin dünyayı yeniden paylaşma arzusudur. 

Askeri savaşı başlatan taraf Rusya olsa da ABD’nin başını çektiği emperyalist blok ve onun savaş örgütü NATO da Ukrayna’daki vahşetten en az Rusya kadar sorumludur. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından ABD ve müttefiki Avrupa Birliği, zımni mutabakatların hilafına eski Sovyet cumhuriyetlerini, Polonya ve Romanya’yı NATO’ya katarak genişledi. Bununla yetinmeyen ABD, AB ve NATO Ukrayna’da “turuncu devrim” adı altında darbe yaptırdı, Ukraynalı faşistlere milyarlarca dolar akıttı. Faşistleşen Ukrayna devleti de ABD ve NATO’nun vaatlerine aldandı; AB’ye ve NATO’ya katılma hevesiyle solcular ve Rusça konuşan azınlık üzerindeki baskılarını arttırdı. Rus azınlık üzerindeki baskı, işgalin bahanelerinden biri oldu. 

Özetle, ABD ve NATO’nun emperyalist genişlemesine Rusya aynı şekilde karşılık veriyor; taraflar kendi ülkelerindeki sermaye birikimi krizini, sömürüye ve yoksullaşmaya halkların tepkisini savaş yoluyla aşmaya çalışıyorlar.  

*** 

KİM HAKLI KİM HAKSIZ? 

Bu sorunun yanıtı da hangi pencereden bakıldığına göre farklılaşır.  

Rusya’nın penceresinden bakıldığında ABD, AB ve NATO haksızdır. ABD, AB ve NATO’nun yayılmasına karşı Rusya kendi güvenliğini sağlama hakkına sahiptir… 

ABD, AB ve NATO’nun penceresinden bakıldığında ise Rusya haksızdır. Rusya komşularını tehdit etmektedir, egemenlik haklarına saygılı davranmamaktadır… 

Emperyalist pencereler yerine işgale uğrayan ülke halkının, kadınların çocukların yaşlıların penceresinden bakıldığında ise…  

Vahşetin asıl acısını Ukrayna halkları çekiyor. Çatışmalarda öldürülen askerlerin sivillerin sayısı binlerle ifade ediliyor. Canlarını kurtarmak için belki de hiç dönmemek üzere evlerini terk edenlerin sayısı da üç buçuk milyonu geçti. Oysa düne kadar kendi küçük veya büyük dünyalarında yuvarlanıp gidiyorlardı. Şimdi canlarını kurtarmış olsalar da yabancısı oldukları topraklarda hayat kavgası verecekler. Avrupalı sayılsalar da aşağılanacaklar, fazlalık olarak görülecekler, en pis işlere koşulacaklar, bir süre sonra da terk ettikleri yere dönmeleri istenecek. (Suriyeli ve Ukraynalı mülteciler arasında ayrım yapan ırkçıları yıldırımlar çarpsın, köpek balıkları parçalasın!) 

Kaçabilenlerin durumu bu aşamada her şeye karşın iyi görünüyor. Ya kaçamayanlar? Hayat artık eskisi gibi değil. Sabah kahvaltının ardından işe gitmek, akşam eve dönmek, bir mekânda arkadaşlarla vakit öldürmek, sevdiğine sarılmak, çocuklarını torunlarını kucaklamak, parkta doğayı koklamak, sinemaya tiyatroya gitmek, caddeleri sokakları amaçsızca adımlamak… Hiçbiri yok artık. Hayat artık nereden ne zaman geleceği bilinmeyen bir kör kurşuna ya da şarapnel parçasına bağlı. Günlük alışveriş için marketteyken düşebilecek bir füze ile yanarak parçalanarak veya enkaz altında kalarak can vermek de var. En sevdiklerini gözlerinin önünde can verirken çaresizce izleyebilirler. Bir zırhlı araç her şeyi ezip geçebilir. Tam donanımlı asker kılıklı katiller silahlarını başlarına dayayıp her türlü kötülüğü yapabilirler. Her an eziyete, işkenceye, tecavüze maruz kalabilirler; rastgele üzerlerine yağacak mermi sağanağıyla toprağa düşebilirler…  

Nitekim bütün bu felaketlerin haberleri ABD, Avrupa ve Türkiye medya mecralarında izlenebiliyor, okunabiliyor. Oysa, çok yakın tarihte ABD ve Avrupalı müttefikleri Afganistan’a, Irak’a, Suriye’ye ölüm yağdırırken medya mecraları sivillerin trajedisine hiç yer vermiyorlardı. ABD ordusu Afganistan’a “Sonsuz Adalet”, Irak’a “Sonsuz Özgürlük”, Suriye’ye ikisini birden götürüyordu! Afganistan başkenti Kabil “bombaların ışıltısıyla” aydınlanıyordu; Irak’ın başkenti Bağdat “Noel ağacı gibi ışıl ışıl” parlıyordu… Sivillerin trajedisine gözlerini kapamanın ötesinde vahşeti böyle romantize ediyorlardı. Çünkü savaşı, halkların ve ezilenlerin pencerelerinden değil, mülkiyet olarak da ait oldukları emperyalist sermayenin pencerelerinden görüyorlardı. 

*** 

SAVAŞ KARŞITLARI NE İSTİYOR? 

İnsanın kendisine, hemcinsine, topluma ve doğaya yabancılaşmasının en vahşi pratiği olan savaş sadece Ukrayna’yı kana bulamıyor. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde mazlum halkların maruz kaldığı vahşetin diğer adresleri Suriye, Irak, Filistin, Afganistan, Libya, Yemen, Doğu Türkistan olarak sıralanıyor. Afrika’daki vahşet (gazeteci deyimiyle) haber değeri taşımıyor. Kendi ülkemizde kırk yıldır süren çatışma, resmi söylemde bir ara “düşük yoğunluklu savaş” olarak adlandırılmıştı; epeydir “terör” diye etiketleniyor. 

Küresel veya bölgesel paylaşım savaşları cinayettir. Adları geçen coğrafyalardaki savaşlara olduğu kadar Ukrayna’daki işgale de karşı çıkmak vicdani ve ahlaki görevdir. Militarizm ve savaş karşıtları, sosyalistler komünistler, emperyalistler arası boğazlaşmanın tarafı olmazlar; tersine aşağıdaki asgari talepleri kararlılıkla savunurlar. 

– Ukrayna’da derhal ateşkes ilan edilmeli, en kısa sürede barış sağlanmalı; Rusya birliklerini geri çekerek işgali sonlandırmalıdır. 

– ABD, AB ve NATO, dünya halklarını kan ve göz yaşına boğan provokatif girişimlerine derhal son vermelidir. 

– Halkların ve ulusların kendi kaderlerini belirleme hakkına saygı gösterilmeli, nasıl yönetileceklerine halklar kendi özgür iradeleriyle karar vermelidir. 

Ukrayna’da Zelensky’nin yasakladığı, Rusya’da Putin’in göz açtırmadığı sosyalistlere komünistlere ve savaş karşıtlarına selam olsun! 

Tags: ABDemperyalist blokNATORusyasavaşSovyetler BirliğiUkrayna
Önceki Haber

Öğretmek emek ister

Sonraki Haber

Mali pakette basına ceza

Rahmi YILDIRIM

Rahmi YILDIRIM

Benzer Yazılar

Coşkun KARTAL

Sırrı Süreyya Önder bir yıl önce vefat etseydi

08/05/2025
Manşet

Portakal efendi…

08/05/2025
Hindistan Pakistan’a saldırdı
Dünya

Hindistan Pakistan’a saldırdı

06/05/2025
Manşet

TÜİK eşittir (=) fakirlik …

06/05/2025
Ercüment TUNÇALP

500 TL’lik banknot için çok geç!

06/05/2025
Taurus AVM’de konkordato süreci
Ekonomi

Taurus AVM’de konkordato süreci

06/05/2025
Sonraki Haber
TBMM

Mali pakette basına ceza

Bizi Takip Edin

  • Çok Okunanlar
  • Yorumlar
  • En Son

Sırrı Süreyya Önder bir yıl önce vefat etseydi

08/05/2025

Portakal efendi…

08/05/2025

500 TL’lik banknot için çok geç!

06/05/2025

TÜİK eşittir (=) fakirlik …

06/05/2025

Sırrı Süreyya Önder bir yıl önce vefat etseydi

08/05/2025

Portakal efendi…

08/05/2025
Hindistan Pakistan’a saldırdı

Hindistan Pakistan’a saldırdı

06/05/2025

TÜİK eşittir (=) fakirlik …

06/05/2025

Son Haberler

Sırrı Süreyya Önder bir yıl önce vefat etseydi

08/05/2025

Portakal efendi…

08/05/2025
Hindistan Pakistan’a saldırdı

Hindistan Pakistan’a saldırdı

06/05/2025

TÜİK eşittir (=) fakirlik …

06/05/2025
Biz Haberiz

Takip Et

Kategoriye Göre Arayın

  • Ali TARTANOĞLU
  • Attila AŞUT
  • Ayşe ÖZER
  • Banu MERTYÜREK GÜLER
  • Belgeler
  • Bilim-Teknoloji
  • Can Dostlarımız
  • Çeviriler
  • Çevre
  • Cezaevindeki Gazeteciler
  • Corona Yazıları
  • Coşkun KARTAL
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Emek
  • Ercüment TUNÇALP
  • Genel
  • Grev
  • Güncel
  • İnsan Hak.E.B
  • İnsan Hakları
  • Kadın
  • Kültür Sanat
  • Manşet
  • Medya
  • Nusret ERTÜRK
  • Öldürülen Gazeteciler
  • Orhan AYDIN
  • Politika
  • Rahmi YILDIRIM
  • Sağlık
  • Saim TOKAÇOĞLU
  • Seda YİĞİT
  • Sezai BAYAR
  • Tarım
  • Video
  • Yazarlar
  • Yitirdiklerimiz

Son Haberler

Sırrı Süreyya Önder bir yıl önce vefat etseydi

08/05/2025

Portakal efendi…

08/05/2025
  • Hakkımızda
  • Reklam Verin
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim

© 2024 Biz Haberiz. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları

© 2024 Biz Haberiz. Tüm Hakları Saklıdır.

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam