Tülün Yılmaz Gündüz / Ajans Bizim – Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktörü Nils Muiznieks, AİHM kararına rağmen Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmamasının Türkiye’de açıklanan yeni İnsan Hakları Eylem Planını “gülünç duruma düşürdüğünü” ileri sürdü.
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktörü Nils Muiznieks, Türkiye’den ‘’iş insanı Osman Kavala ve HDP eski eşbaşkanı Demirtaş’ı serbest bırakmasını, insan hakları savunucularının işlerini yapmasına izin vermesini ve hakimler üzerinde yersiz baskılar kurmaya son vermesini’’ istedi.
Avrupa Konseyi’nin karar organı Bakanlar Komitesi’nin Türkiye hükümetine bağlayıcılığı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulayarak Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasına dair yaptığı çağrı üzerine, Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktörü Nils Muiznieks yazılı bir açıklama yaptı.
İş insanı Osman Kavala ve HDP eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın, AİHM’in serbest bırakılmalarına dair bağlayıcı kararlarına rağmen ‘’keyfi ve haksız şekilde’’ yıllardır özgürlüklerinden mahrum bırakıldığını söyleyen Muiznieks, açıklamasında şöyle devam etti:
“Tutukluluklarının devam ediyor olması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta açıkladığı anlamsız İnsan Hakları Eylem Planı ile sistematik insan hakları ihlallerini aklama çabasını gülünç duruma düşürüyor.
Bu eylem planı ve Türkiye’nin basmakalıp sözleri gerçeği gizleyemez. Kavala ve Demirtaş’ın ve çok sayıda başka insanın sadece haklarını kullandıkları için devam eden mahpuslukları, Türkiye’de ifade özgürlüğünün acımasızca cezalandırıldığını gösteriyor.
Türkiye yetkilileri, Kavala ve Demirtaş’ı serbest bırakmalı, insan hakları savunucularının işlerini yapmasına izin vermeli ve hakimler üzerinde yersiz baskılar kurmaya son vermelidir. Avrupa’nın dört bir yanındaki devletlerin, insanları siyasi nedenlerle yargılamanın ve hapsetmenin kabul edilemez olduğunu Türkiye’ye söylemelerinin zamanı geldi.”
Muiznieks, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’yi haftalık bazda izleme kararını ”memnuniyet verici bir adım” olarak nitelendirirken, bu adımın, Osman Kavala’nın haklarına yönelik süregelen ihlallerin ciddiyetini ortaya koyduğunu savundu.