Uluslararası Ceza Mahkemesi, Filistin topraklarında işlenen suçlar için mahkemenin yargı yetkisinin olduğuna hükmetti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi yargıçları, mahkemenin Filistin topraklarında yargı yetkisine sahip olduğuna karar verdi. Mahkeme söz konusu kararla böyle bir yetkiye sahip olunamayacağı yönünde İsrail’in öne sürdüğü iddiaları reddederek, Filistin’de işlenen savaş suçlarına dair soruşturma açılmasının kapısını açtı.
SputnikNews’in haberine göre, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail’in Filistin topraklarında işlediği savaş suçlarıyla ilgili soruşturmada, söz konusu suçları soruşturmak için yetkili olduğuna karar verdi.
UCM ilk derece dairesinin verdiği kararda, Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ün, soruşturmaya dahil edilen Filistin toprakları içerisinde yer aldığı belirtildi. Filistin’in Roma Statüsü’ne taraf devlet olduğu ve sınırlarının 1967 yılından bu yana işgal edilen Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü de içerdiği ifade edilen kararda, Filistin’in diğer üye ülkeler gibi UCM’ye taraf olduğu vurgulandı.
Mahkemenin yargı yetkisine giren toprakları belirlemeyi amaçladığı kaydedilen kararda, UCM’ye taraf devlet olmak için gerekli şartları yerine getiren Filistin’e diğer üye ülkeler gibi muamele edileceği bildirildi.
Kararda, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının teyit edildiğine, Oslo müzakerelerinin mahkemenin yargı yetkisini sınırlandırmadığına hükmedildi.
Kararda, Filistin Kurtuluş Örgütü ile İsrail arasında 1993’te yapılan ve karşılıklı tanıma ve barış ilkeleri içeren Oslo Anlaşması’nın Filistin’in topraklarının işgal edilmesi durumunu ve mahkemenin yargı yetkisini engellemediği de vurgulandı.
Netanyahu: UCM bugün bir yargı kurumu değil siyasi bir organ olduğunu bir kez daha kanıtladı
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail’in işgal ve abluka altındaki Filistin topraklarında işlediği iddia edilen savaş suçlarına ilişkin soruşturma açmaya yetkili olduğu yönündeki kararına tepki gösterdi.
Netanyahu yaptığı yazılı açıklamada, “UCM bugün bir yargı kurumu değil siyasi bir organ olduğunu bir kez daha kanıtladı” ifadesini kullandı.
İsrail’in UCM’nin üyesi olmadığını hatırlatan Netanyahu, şöyle devam etti:
“UCM, gerçek savaş suçlarını görmezden geliyor ve bunun yerine, hukukun üstünlüğünü kutsallaştıran güçlü, demokratik hükümete sahip bir devlet olan İsrail’i takip ediyor. UCM bu kararla demokrasilerin kendilerini terörizme karşı savunma hakkını ihlal etti ve barış çemberini genişletme çabalarını baltalayanların eline geçti.”
Soruşturmanın seyri
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Fatou Bensouda, 20 Aralık 2019’da İsrail’in Filistin topraklarında işlediği savaş suçlarıyla ilgili ön incelemesini tamamlamıştı.
İsrail’in işlediği savaş suçlarını soruşturmak isteyen Başsavcı Bensouda, soruşturmanın kapsamına giren işgal altındaki topraklarda UCM’nin yargı yetkisi olup olmadığına ilişkin ilk derece dairesinden karar vermesini talep etmişti.
Mahkeme, Filistin, İsrail, ilgili üçüncü ülkeler, sivil toplum kuruluşları ve hukukçulardan ‘Mahkemenin işgal topraklarında yargı yetkisine ilişkin görüş almıştı.
Bensouda, Mahkeme’ye “işgal altındaki toprakların soruşturmaya dahil edilmesi gerektiği” yönünde mütalaada bulunmuştu.