Öztürk kardeşlerden Refik Aslan’a gelince…
Bu ailenin ikinci valisi…
Aynı zamanda karikatürist ve gazeteci…
Refik Aslan’ın valilik dışındaki özelliklerini, bilinmeyen yönlerini ağabeyi vefat ettikten sonra Saygı Öztürk’ün “Vali Bey” adlı kitabından öğreniyoruz.
“Hem Ağladım hem yazdım” ara başlığı ile kaleme alınan “Vali Bey” adlı bu kitap, bence sadece valilerin değil, herkesin ama önce devlette görev yapanların okuması ve ders alması gereken bir biyografik inceleme aynı zamanda.
Saygı Öztürk, ağabeyinin yaşam hikâyesi yanında onun gazetecilik serüvenini de okuyucularına duyuruyor.
Hukuk Fakültesinde okurken, önce spor muhabirliği ardından Refik Aslan Öztürk’ün karikatüristlik ve yazarlık öyküsü, Öztürk ailesinin kılcal damarlarına sinmiş “Gazetecilik aşkı”nın bir tezahürü…
Valilik yaptığı illerdeki çalışmaları, karşılaştığı güçlükleri nasıl aştığı sade bir dille anlatılıyor.
Şu anda görev yapan, daha sonra vali olmak isteyen ve bu meslekten emekli olmuş kıdemli devlet valilerinin “başucu kitabı” olmayı hak eden “Vali Bey” kitabında şu sorulara yanıtlar aranmış ve verilmiş:
- Okul, tebeşir, tahta bilmedikleri köyde o gün köy bekçisi neyin müjdesini veriyordu?
- Ünlü bir karikatürist niçin Yozgat’ın Sarıkaya ilçesine yerleşti?
- Atatürk ve Türk büyüklerinin büstleri kırıldığında neler yaptı?
- Yoğun bakım odasında niçin ihale pazarlığın girişti?
- İçişleri Bakanlığı’nda valiler toplantısına neden alınmadı?
- Makam otomobiline niçin binmiyor, yolculuklarını niçin otobüslerle yapıyordu?
- Polis minibüste kimlik kontrolü yaparken validen niçin şüphelendi?
- “Niğde’de yiyecek ekmeğimiz bu kadarmış” deyince neler oldu?
- On yılda yapılacak işi, on kuruş harcamadan bir yılda nasıl bitirdi?
- “Tutumlu vali” geliştirdiği modelle nasıl işsizliği bitirdi ve modeli örnek oldu?
“Vali Bey” adlı araştırma-inceleme kitabı gerçekten okunmaya değer.
Hem de bir solukta…
Öztürk ailesinin “örnek insanı” Refik Aslan Öztürk’ü tanımamak bir şanssızlık olabilir.
Ama “okumak” bu şanssızlığı giderebilmenin bir yolu bence…
….