Bir Osmanlı paşası sözüyle elini kana bulayan gariban hapse atılır. Paşa haber yollar:
“Sakın benim adımı verme; ben seni kurtaracağım!”
Gariban mahkemeye çıkarılır, idam cezası verilir. Jandarmalar arasında mahkemeden çıkarken bir köşede olup biteni izleyen paşayla göz göze gelir. Gariban, paşaya yalvaran gözlerle bakarken paşa ona şöyle fısıldar:
“Bir can için beni mahcup etme evladım!”
6 Mart 2022
MUSTAFA, KEMAL, İSMET…
1963 yılı Ağrı ilinden bir gözlem. Tutak ilçesinin Çırpılı köyü. Köyün ağası, muhtarı Memi (Mehmet) Özdoğan üç oğluna şu adları takmıştı: İsmet (1946),Mustafa (1950), Kemal (1955). Bu adlar sıradan ad değil. Mustafa ile Kemal birleşince Mustafa Kemal oluyor. İsmet ise İsmet İnönü…
O yıllarda ırkçılık yapılmıyor, tarikatların henüz kör kuyuları yoktu! Atatürk ilkeleri tüm ülkeyi aydınlatıyordu. Altmış yıl öncesini arıyoruz.
Beyler, ülkeyi nereye getirdiğinizi gördünüz mü?
8 Mart 2022
DÜŞÜNMEDEN DÖŞENEN TAŞLAR
Rize Fındıklı’dan öğretmen Cengiz Cengiz anlattı. Biri şişman, diğeri zayıf iki kişi bir kış günü trenle birlikte yolculuk yapıyor. Zayıf olan üşüdüm diye kaloriferi açıyor. Az sonra şişman olan çok sıcak diye kaloriferi kapatıyor. Zayıf olan tekrar açar. Derken aralarında kavga başlar. Gürültüye görevli gelir. Kavganın nedenini öğrenince görevli der ki:
“Siz boşuna kavga ediyorsunuz. Çünkü kalorifer çalışmıyor!”
13 Mart 2022
ÖĞRETMENE BUNUN SÖYLENMESİ ÖNEMLİ
2010 yılı. Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde kitap imzalıyordum. Ortaokulunda on yıl öğretmenlik yaptığım Hopa Kemalpaşa’dan Lütfü Yılmaz’la tanışırdık. Görüşmeyeli otuz yılı aşmıştı. Kitap imzalarken beni görünce bir sevindi bir sevindi anlatamam. Bana doğru kollarını açtı, daha bana sarılmadan yanımdakilere beni anlatmaya başladı:
“Hocamın izleri Hopa’dan üç yüz sene silinmez!”
Adım önemli değil, böyle bir sözün bir öğretmene söylenmesi anlamlıdır.
15 Mart 2022
ONA SEVDİĞİNİ SÖYLE
Söyleşileriyle ünlü Prof. Feyzi Öz, ABD’de doktora yaparken gider bir mahkemeyi izler. Boşanma davası vardır. Kadın kocasının kendisini sevmediğini söyler. Yargıç, sanığa sorar:
“Eşini sevmiyor musun?”
“Seviyorum.” Kadın söze karışır:
“Ama hiç duymadım.”
Koca:
“Ben, sevdiğimi içimden söylüyorum!”
Yargıç, kocaya bakarken kararı açıklar:
“Öyle olmaz. Bir gazeteye kırk gün, ‘Ben Mary’i seviyorum!’ diye ilan vereceksin!”
20 Mart 2022
BECERİ KAZANMANIN KAZANCI
Oğlum Barış, ilkokul üçüncü, dördüncü sınıflarda iken evde bulunduğumuz günler sabah erkenden kalkar, kahvaltı hazırlar, “kahvaltı ücretlidir” esprisini yapar, hediyesini alırdı.
Barış, dördüncü sınıfta Ankara’da bir dershaneye gidiyordu. Salondaki dershane öğretmenlerine bir gün Barış’ın bu becerisini anlattım. Çevremde dönüp dolaşan, beni dinlemiş olan dördüncü sınıftaki tanıdığım bir kız öğrencinin unutamadığım şu sözünü duydum:
“Çay demlemesini bilsem ben de kahvaltı hazırlarım!”
22 Mart 2022