Karadeniz kıyısındaki şimdinin şirin sınır ilçesi Hopa Kemalpaşa,1970’in başında bir köydü.1971 yılının aralık ayında Kemalpaşa Ortaokulu Türkçe öğretmenliğine eş durumu için Artvin lisesinden atandım. Yöreye elektrik iki yıl sonra geldi. Ama insanları sıcak ve aydındı.
Kemalpaşa’nın sosyal hizmet uzmanı Turhan Lokumcu herkesin yardımına koşar ilgilenirdi. İnsan dostu, kitap dostu, sanat dostu Kemal Yıldırım aklımdan çıkmaz. Sıcak ilgisini gördüğümüz ev sahibim Murteza Lokumcu, Heva yengemiz. Aklıma geldikce yandığım öğrencim, meslektaşım Metın Lokumcu… Lokantacı İsmet Lokumcu’ya, matematikçi Halil Aytaç ”ana” derdi onun yaptığı yemekleri yediği için. Ortaokulun yapımında üstün gayretleri bulunan Mehmet Sonbay, saygı görürdü.
Gönülleri Atatürk sevgisiyle dolu öğretmenleri anmamak olamaz. Ömer Işıkman, Hamdi Balta, Cavit Tuzcu, Mustafa Tantoğlu, Necmi Lokumcu, Mustafa Akın, Avni Emiralioğlu, Şerafettin Lokumcu, Remzi Barsbay, Mehmet Balcıoğlu, Naci Çakır, Hüseyin Vanizor, Yaşar Veziroğlu, Şahin Aydın, Ziya Emiralioğlu, Mevlut Yılmaz, Aydın Karaibrahimoğlu, Yaşar Tantoğlu, Kemal Poshoroğlu, Fikret Muti, Nurettin Algür, Mustafa Lokumcu… köy enstitülerinden aldıkları bitmeyen ışıklarıyla tanınıyorlar.
Kemalpaşa’da on yıl kaldım. İlk öykülerimi, ilk kitabımı orada yazdım. Onun için o yazdıklarım biraz Kemalpaşa, Hopa kokar. İki çocuğum da orada doğdu. Ben Kemalpaşa’yı, Kemalpaşalıları, başarılarıyla övündüğüm sevgili öğrencilerimi unutmadım, onlar da beni unutmuyor.
Teşekkürler, teşekkürler.
6 Nisan 2022
MAHMUT MAKAL’IN (1930/2018)
BENDEN SON İSTEĞİ
Makal, bulunduğu ortamda genellikle sanat, eğitim, ülkenin aydınlığa çıkması konuları üzerine konuşurdu. Haftada iki saat dolayında bir araya gelinir, çay içilir, söyleşirdik. Her yıl birkaç kez tiyatro için davetiye verir, sevinerek gelirdi. Benden son isteği de tiyatro bileti oldu. 2017 yılı Baykal Saran ödülü alan Joko’nun Doğum Günü adlı oyunu için benden tiyatro bileti istedi. Oyuna baktım İstanbul’da. ”Ankara’ya gelince alırım” dedim. Ertesi hafta hastaneye yattı. Makal’ın son isteğini yerine getiremediğim aklımda kaldı.
7 Nisan 2022
YAZI DEDİĞİN
Yazının yaşama, insana bakışı daha ilk sözcüğünden anlaşılır. Yazı, okuyucusunda şimşekler çaktırmalı, düşündürmeli, gülümsetmeli.
Yazı, kapalı kutu olmamalı; açık, anlaşılır olmalı. Örneğin şu ne demek istemiş? “Güz gelince bir Shakespeare, Çehov oyunu okurum mutlaka. Don Kişot’un sevdiğim bölümlerine göz atarım!” Düzeyi çok yükseklerde. Okuyucuyu azıcık ilgilendiren yanları verilseydi yeterdi. Yazar, dengi olan biriyle bunları konuşur ama okur için bunlar yazılırsa boşa gider.
8 Nisan 2022
ÖLÇÜNÜN BÖYLESİ
Aya ilk gidildiği yıllar. Trabzon’un fındığı bol olan ilçesi Yomra’nın bir köyüne başka bir ilden gelen konuğa ev sahibi sorar:
“Aya nası gidilii?”
“Amca çoook para!”
“Eee desene edeyi elli ton finduuk!”
10 Nisan 2022
SİZ SİZ OLUN…
Bir tanıdığım Ankara’ya üç günlük seminere gelmişti. Kalacağı yerden seminer merkezine rahat gidip gelmek için taksimi istedi. İlk kez benden bir istekte bulunuyordu. Deposu tam dolu otomobilimi duraksamadan verdim. Üçüncü gün, akşam karanlığında otomu getirdi. Ertesi sabah şöyle bir bakayım dedim. Benzin sıfırlanmış! Paspasları hiç böyle kirli, tozlu görmemiştim. Paspası kaldırıp dışarı çıkarırken aaa! Bu da ne? Sigara izmaritleri! Sigara dumanı bilmeyen taksimin düştüğü duruma bakınız!
Siz siz olun…
12 Nisan 2022
ÖZGÜR İNSAN YASASI
Fransız yazar Emile Zola (1840-1902), her biri etkili kitapların yazarıdır. Zola’yı daha onurlu, daha anılır kılan ufacık bir gazete yazısıdır. Dönemin Fransa devlet başkanına karşı, “SUÇLUYORUM!” başlıklı yazısıdır o.
Zola, özgür insanı, “hayır” diyen diye tanımlar. Özgür insanın yasası tam da budur.
13 Nisan 2022
KAPISINA KİLİT VURULAN AMA KAPATILAMAYAN KÖY ENSTİTÜLERİ
UNESCO’NUN örnek gösterdiği, Türkiye’nin dünya eğitim tarihine kazandırdığı özgün bir eğitim tasarısıdır Köy Enstitüleri.
Cılavuz, benim okuduğum okuldur. Cılavuz’dan sonra bitirdiğim okullar olsa da, önce “Cılavuz” diyorum.
17 Nisan 2022