Vatandaş her sene bu dönemde alışveriş yaparken nasıl korunacağına daha fazla kafa yormaktadır. Neyse ki bu yıl yeni bir yardımcı uygulama devreye girdi. TÜBİTAK eliyle geliştirilen https://marketfiyati.org.tr/ sitesi kanalıyla zincir marketlerdeki 50 bine yakın ürünün fiyatı artık bütün tüketicilerin erişimine sunuldu. Bu şekilde fiyat değişim sıklıkları ve değişim oranları da görüleceği gibi yüksek oranlı (örneğin %40-50) indirimlerde zararına satış söz konusu olmadığından fahiş kâr marjlarını tahmin etmek de mümkün olabilecektir.
Önemli bir gelişmedir ama yetmez. Zira fiyat bilgileri paylaşımda olan 7 zincir ulusal nitelikte olanlardır. Oysa tüketici lehine esas farkı yaratanlar yerel marketlerdir. Benim tavsiyem tüketicilerin ürün bazında bu sistemden aldıkları en düşük fiyatları bir kere de yerel zincirlerin fiyatları ile kıyaslamalarıdır. O zaman aynı marka tereyağının kilogramına 600 lira yerine 430 lira ödeyebilecekleri adresleri de görebileceklerdir. Zamanı olan emekli vatandaşlar bu örneğin yüzlercesine (kendi ihtiyaçları olan) biraz yorularak ulaşabilirler.
Bu yazımızda öncelikle kırmızı et kategorisine yoğunlaşacağız. Zira bu temel gıda ürününde uzun zamandan beri döviz bazında dünyanın en pahalı karkas ve perakende fiyatlarına sahip olduğumuzu sık sık duyuruyoruz. Bu önemli ürüne satınalma gücü bizden 5 kat fazla olan ülkelerin vatandaşları ile eşit şartlarda ulaşamadığımızı açıklarken de üzüntü duyuyoruz.
Ramazan ayında nasıl bir fiyat seviyesi ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Şimdi güncel fiyat farklarını kaydedelim ki ramazan geldiğinde de yeni fiyatları değerlendirme imkânı bulabilelim. Ancak hiç değişiklik olmasa bile bu günkü seviyenin ne kadar yüksek olduğu aşağıdaki kıyaslamalarda görülecektir.
İstanbul PERDER Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güzeldere, Şubat ayı başından ramazan ayı sonuna kadar Et ve Süt Kurumu ile yapmış oldukları protokol çerçevesinde kilogram fiyatı 379 liradan kıyma, 399 liradan kuşbaşı et satacaklarını açıkladı. 66 market zincirine ait 2 bin 700 şubede “değerli etler” kapsamındaki kategorilerde de fiyatların sabitlendiğini belirterek, “Tranç 459 lira, kontrfile ve biftek 649 lira, antrikot ve dana pirzola 699 liralık fiyatlarla tüketicilere ulaştırılacaktır” dedi. Şimdi piyasa fiyatları ile kıyaslayalım…
Çeşit | PERDER (TL/Kg) | A Seviye (TL/Kg) | B Seviye (TL/Kg) |
Dana kıyma | 379.- | 770.- | 737.- |
Dana kuşbaşı | 399.- | 800.- | 665.- |
Dana Tranç | 459.- | 800.- | 730.- |
Dana kontrfile | 649.- | 1.130.- | 800.- |
Dana biftek | 649.- | 970.- | 737.- |
Dana antrikot | 699.- | 1.570.- | 1.100.- |
Dana pirzola | 699.- | 1.100.- | 770.- |
ESK eliyle temin edilen 40 bin kasaplık hayvan ile vatandaşın uygun fiyata kırmızı ete ulaşabilmesine Ankara PERDER ve Tarım Kredi Kooperatif Marketler’in de aracılık edeceğini öğrendik. Bunlar tüketici için olumlu gelişmeler olsa da hayvan varlığımızın binde 2’si kadar ithalat miktarı ile piyasayı regüle etmek imkansızdır. Sadece hangi fiyatlara satma imkânı olduğunu gösterir. Elbette bu gerçeğin yanında ESK’nın et ithalatını artırarak piyasaya uygun fiyatlı daha fazla satış yaptırma imkânı vardır. Ancak üreticinin olumsuz etkilenmemesi adına ithalatı sınırlı tuttukları da çok açıktır.
Ülkemizdeki resme küresel piyasayı da dahil edelim. Almanya’da dana karkas fiyatı 5.50 euro iken, UKON fiyatlarına göre bizde 10.40 euro’dur (396.70 lira).
Almanya’da dana kıyma fiyatı 9 euro iken, bizde 18.40 euro’dur (700 lira).
Almanya’da dana kuşbaşı fiyatı 11.50 euro iken, bizde 19.70 euro’dur (750 lira). Almanya’da dana antrikot fiyatı 16.50 euro iken, bizde 29 euro’dur (1100 lira). Almanya’da kuzu kuşbaşı fiyatı 17 euro iken, bizde 22.40 euro’dur (850 lira).
Bazı fırsatçıların gerekçe oluşturmak ve fiyatları tırmandırmak üzere hayvan varlığımızın azaldığını dillendirmeleri birçok yönden yanıltıcıdır. Birincisi eğer söylendiği gibi süt hayvanları kesime gönderiliyorsa, arz fazlası en azından kısa vadede fiyatların düşmesine neden olmaz mı? İkincisi ise resmi kaynaklardan gelen rakamların tam tersi bir cevap niteliğinde olmasıdır.
TÜİK’in 10 Şubat 2025 tarihli haber bülteninde, “2023-2024 hayvan sayıları ve değişim oranları” yer almaktadır. Buna göre büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 2,4 artarak 16 milyon 986 bin baş olmuştur. Küçük baş hayvan sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 4,8 artarak 54 milyon 903 bin baş olmuştur. Böylece ne arz tarafında ne de maliyetler tarafında fiyatların tırmanmasını haklı gösterecek geçerli bir sebep yoktur. Dünya fiyatları da bunu teyit etmekte ve bizim fiyatları şaşırtıcı kılmaya devam etmektedir.
Sonuç olarak; ESK kaynaklı fiyatların dışında “ramazanda kırmızı et fiyatları sabit kalacak mı?” sorusu anlamsızdır. Zira son 27 ayda (27 Ekim 2022 / 6 Şubat 2025 arası) hem karkas fiyatlarında hem de perakende fiyatlarında artış oranı yüzde 300’ü bulmuştur. ‘Fiyatlar sabit kalmalı’ söylentileri, “ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” demektir. Beklenen eylem fiyat indirimi olmalıdır.
Üstelik son gelen haberlere göre kâr hırsının benim tespitlerimle sınırlı olmadığı da açıklanmış oldu. Haberde; “Sektöre yön veren 4 büyük üreticinin 7 ildeki tesislerinde yapılan denetim ve sayımlarda, mükelleflerin 3 milyar lirayı bulan kazancını kayıt dışı bıraktığı ve buna ilişkin cezalı vergi tarhiyatı yapıldığı” bildirilmiştir.
Dolayısıyla etiketlerin Almanya’daki euro fiyatlarına ve ABD’deki dolar fiyatlarına inmesi gerekiyor. Kaldı ki yukardaki tabloda arada ne kadar pay olduğu da çok açık görülüyor. Peki bu konuda ümitli olunabilir mi?
Hayır. Bugüne kadar aynı öneriyi yaptığımız her seferinde fiyat artışı geldiğini gördük. Hemen ertesi gün de “yetmez, daha da artması gerekir” korosu görevi devraldı. Fırsatçı enflasyonu da bu ve benzer davranışlarla kronikleşti.