Ajans Bizim – Ankara Barosu Yönetim Kurulu, Kemal Koranel’in istifasının ardından yapacağı toplantıda yeni baro başkanını belirleyecek.
Avukatlık Kanunu’na göre, baro başkanları iki yıllık süre için seçiliyor ve yeniden bu görevi üstlenmek mümkün. Baro başkanlığı için levhada yazılı ve avukatlıkta en az on yıl kıdemli avukat olma koşulu bulunuyor.
Seçim döneminin bitmesinden önce ayrılan baro başkanının yerine baro yönetim kurulu tarafından, kendi üyeleri arasından, kalan süreyi tamamlamak üzere baro başkan belirleniyor.
Barolarda genel kurul toplantıları, ilgili mevzuat uyarınca, son rakamı çift olan yıllarda olmak kaydıyla iki yılda bir Ekim ayının ilk haftası içinde toplanıyor.
Kanuna göre, Türkiye Barolar Birliği, baro başkanı, yönetim veya denetleme kurulu gerekli gördükleri hallerde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırabiliyor. Baro başkanı, ayrıca levhada yazılı avukatların beşte birinin, görüşme konularını belirten yazılı istemi ile en geç 15 gün içinde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmak zorunda.
Ancak, baro başkanlığının herhangi bir şekilde boşalması durumunda, genel olarak yönetim kurulu üyeleri arasından yeni başkan seçiliyor.
Ankara Barosu Başkanlığı görevinde bulunan Erinç Sağkan’ın 5 Aralık 2021 tarihinde Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’na seçilmişti. Bunun üzerinde toplanan Ankara Barosu Yönetim Kurulu, 8 Aralık’ta, başkan yardımcısı Kemal Koranel’i başkanlığa seçmişti. Koronel’in görevi 106 gün sürdü ve dün istifa etti.
“Aleyhime algı operasyonu başlatılmıştır”
Kemal Koranel, dün düzenlediği basın toplantısında görevinden istifa ettiğini duyurmuştu.
Koranel, açıklamasında, “Başkanlık görevini üstlendikten sonra, vesayeti gelenek haline getiren zihniyetin taleplerini yerine getirmemem üzerine aleyhime algı operasyonu başlatılmıştır. Ankara Barosu’nu köklü geleneklerine uygun şekilde ortak akılla, mesleğe ve meslektaşlara hizmet etme yolundaki azmim ve gayretime sistemli bir şekilde engel olma planları devreye sokulmuştur” dedi.
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezince düzenlenen “işkence ve kötü muamele” raporunun yayımlanmasından yana olmasına rağmen yönetim kurulunun aksi yönde karar aldığını belirten Koranel, “Bilinmelidir ki; o gün Ankara Barosu’nun kurumsal kimliğini korumak adına bu karara muhalefet şerhinde bulunmadım. Huzurlarınızda söylemeliyim ki, gelinen süreçte bu karara muhalefet şerhinde bulunmadığım için hata yaptığımı anlamış bulunmaktayım” ifadesini kullandı.
Ankara Barosu’nun “teamüllerine aykırı olarak” bazı kurul sorumlularının kendisinin muhalefet şerhine rağmen görevden alındığını ifade eden Koronel, “beni desteklediklerini düşündükleri meslektaşlarımızı görevden almak tüm demokratik teamüllere aykırıdır” dedi.
Koranel, açıklamasında şunlara yer verdi:
“Yüzyıllardır hukukun üstünlüğü için savaşan avukatlık mesleğinde, Ankara Barosu Yönetim Kurulunda bu yönde bir karar alınmış olması savunduğumuz tüm değerlere aykırıdır. 2022 Ekim ayında yapılacak Olağan Genel Kurul seçimlerinde görev almak ve mesleki çalışma yapma hakkı sadece bir kısım meslektaşlarımızın değil, tüm avukatların hakkı ve aynı zamanda görevidir. Anayasa’nın 25. maddesi herkesin düşünce ve kanaat hürriyetine sahip olduğunu ve yine Anayasa’nın 67. maddesi vatandaşların seçme ve seçilme hakkı olduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Tarafıma tevdi edilen başkanlık görevini liyakatla yerine getirme ve çalışma azmime rağmen, son olay ise benim için kabul edilebilir olmaktan çıkmıştır. COVİD-19 sebebi ile karantinada ve raporlu olduğum süreçte gıyabımda ve dahlim olmadan alınan 16.03.2022 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile 10.476 meslektaşımıza gecikmiş baro kesenekleri ile ilgili yazı gönderilmiştir. Anılan yazı Avukatlık Kanunu’na uygun olmakla birlikte pandemi koşullarının ve ağır ekonomik zorlukların devam ettiği bu süreçte salt seçim çalışmasına yönelik bir itibar suikastıdır. Ne acıdır ki özellikle 0-5 yaş arasındaki 5912 meslektaşımıza da aynı yazının gönderilmesinden çekinilmemiştir.
“Kirli siyasete dahil olmayacağım”
Bizler avukatız ve 22 bini aşkın kayıtlı avukatıyla bir savunma ordusu olan Ankara Barosu Yönetim Kurulu’nda çok kıymetli görevi ifa eden bir kişi olarak; dışarıdan etki ve baskı altında kalarak bir kişi ya da zümrenin talimatlarıyla hareket etmedim, etmeyeceğim. Buna da izin vermeyeceğim. Ankara Barosu, yıllardır süregelen tarihi sorumluluğu gereği; her zaman ve her koşulda hukuksuzluklarla mücadele etmiş; tarihin en zorlu günlerinde hak aramaktan ve hak mücadelesinden taviz vermemiştir. Son birkaç ayda yaşananlar elbette ki tarihin kara sayfalarında yer bulacak ve Ankara Barosu avukatlarının birlikteliği ve dirayeti sayesinde aşılacaktır. Son olarak gelinen durum itibariyle; Baronun üzerinden elini çekmemekte ısrarlı olan kirli siyasete dahil olmayacağımı, şanlı bir geçmişe sahip olan Başkent barosu üzerinde hamilik yapmaya çalışan zihniyetlerle bağımsız bir şekilde mücadele etmek amacıyla Ankara Barosu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliğinden istifa ediyorum.”