Külliye’nin mutlak hâkimi, ülkemizin kadim cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan, 20 yıldır bu ülkeyi yönetiyor.
Ne zaman ki yüzünü batıya döndü, ülkemizin de kaderi dönmek üzereydi.
Çünkü demokrasiye dönmüş sayılırdı yüzünü…
Ancak IMF’nin son dönemine gelindiğinde…
Kemal Derviş rüzgarını arkasına alan AKEPE, ne zaman ki Avrupa Birliği için bir adım attıysa, bunun karşılığın da gördü.
Gördü ama bu ancak 6-7 yıl sürdü…
İktidarı ele geçiren yeni kadro, ne iç ve ne de dış politikada başarılı bir yol izleyemedi.
Ne yazık ki ekonomideki bilgisizlik, Saray’ın mutlak hâkimi sayın Erdoğan’ın “Ben ekonomistim” takıntısı, ülkeyi önce dar, sonra da çıkmaz sokaklara sürükledi.
Daha dün sayın Erdoğan ekonomi konusunda şunları söyledi:
“En büyük sorunumuz enflasyondu, işte o da düşüşe geçti. Önümüzdeki aylarda inşallah enflasyonun yüzde 50’lilere yüzde 40’lara, yüzde otuzlara düştüğünü hep birlikte göreceğiz. Enflasyona sebep olan tuzakları bozduk, tedbir aldık.”
Yani özetle eğer Devlet Bey ve sayın Erdoğan eğer seçimlerden başarılı çıkarsa gelecekteki halimiz şimdiden belli demektir.
Enflasyon önce 50, sonra 40 ve sonra otuzlara düşecekmiş.
Anadolu da halkımız buna “Ölme eşeğim ölme” tabiriyle karşılık verir.
Yaşamakta direnenlere bir tavsiyem var.
Sabredin…
Ölmezsiniz…
Şunun şurasında beş yıl kadar fakirlik çekeceksiniz…
Biz geçmişte öylesine buhran dönemlerini yaşadık ki…
Benzin kuyrukları…
Ayçiçeği yağı kuyrukları…
Hatta nebati margarin yağ kuyrukları…
Yani biz bu film ve filmleri öylesine çok gördük ki…
Ama ölmedik…
Hâlâ ayaktayız…
Ha 20 yıl, ha 25 yıl iktidarda kalsanız…
Daha ne olacak ki?
Fakir-fukara ve gurabayı dikine gömecek değilsiniz ya…