Bütün insanlığı ilgilendiren daha fazla demokrasi talebi elbette bizim toplum içinde ihtiyaçtır.
Ama bu amaca yürüyen her kişi, kendi ihtiyacı kadar demokrasi ararsa standart nasıl sağlanacaktır?
Bu ülkede yüzde 10 baraj kenarda dururken “demokratik açılım”dan bahsedilebilir mi?
Bir taraftan her oyun kıymetli olduğu teması işlenirken, arkasından en az 4 milyon oyun çöpe gitmesi çifte standart değil midir?
Siyasilerin son zamanlarda çokça söylediği ve haklı da oldukları bir söz var: “Adaletin dokunamadığı kimse olmamalı”. Elbette doğru, hem de darbelerden çok çekmiş bir toplum olarak asker, sivil herkese dokunulabilmeli. Peki bu sözü en fazla kullanan parlamentere niye dokunulamayacak?
Kürsü dokunulmazlığı; milletvekilinin konuştuklarından sorumlu tutulamayacağını garanti eder. Bu kadarı yetmez mi?
Yaralama, zimmet gibi suçlardan niye dokunulmaz olunacak ki?
Demokrasinin olmazsa olmaz şartlarından “yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığı”nın olmadığı yerde demokrasiden bahsedilmez.
Referanduma gidecek ‘Anayasa değişikliği’nde; HSYK’nın yapısının değiştirileceği belirtiliyor. Şu anda 7 üyesi olan kurulun 21 üyeye çıkartılacağı, bunun 7’sinin yargı kesiminden, 7’sinin Cumhurbaşkanı tarafından atanacağı, geri kalan 7’sinin TBMM tarafından seçileceği söyleniyor.
Her türlü tayin, terfi, denetim gücü siyasilerin eline geçecek yargının ve çalışanlarının ne kadar bağımsız olabileceği tartışılmıyor bile.
Yürütmenin yargıya baskısı da çok yaşanan sıradan olaylar haline gelmiştir. Yargıçların dinlendiği YARSAV tarafından sık sık dile getiriliyor, yürütme tarafından da yalanlanmıyor.
Gelelim yürütmenin yasamaya baskısına;
Başbakan meclisteki bir konuşmasında; salondan gelen sataşmalar için meclis başkanına “siz mi susturacaksınız, yoksa ben mi susturayım” şeklinde talimat veriyor.
Yürütmenin bir temsilcisi olan Başbakan Yardımcısı ise yasamayı temsil eden TBMM Başkan Vekiline makamında baskı uyguluyor.
Demokrasi, her canlıya lazım olan temel bir ihtiyaçtır. Kimseye imtiyaz sağlamazsa, hiçbir kimseyi istisna tutmazsa beklenen faydayı sağlar.
Yoksa kendimizi kandırırız, gerçek demokratlar karşısında da alay konusu oluruz.