Ajans Bizim – Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bizim ortadan kaldıracağımız rejim, saray rejimidir. O rejim ki, Cumhuriyet rejimi dursun, saray rejimi son bulsun diye mücadele ediyoruz” dedi.
Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada güncel konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel’in konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:
“-Öğretmenler beş ayrı istihdam biçiminde çalıştırılıyorlar ve bunu hak etmiyorlar.”
“- Milli Eğitim Akademisi’nin gelecek yıldan itibaren yapacağından beteri de bu sene yapılan ve subjektif kriterlerle, söz verildiği halde yapılmayacağına yapılan mülakatla yeni mağdurlar yaratıldı.”
“-En düşük öğretmen maaşı bu iktidar geldiğinde 23 çeyrek altın satın alabilirken, bugün 8 çeyrek altın satın alabiliyor.
“-Bu Meclis’te, çok kişi bilmez, emek sömürülerinin en büyüğü yaşanıyor. Farklı farklı istihdam biçimleri var. Yapboz tahtasına dönmüş. Aynı işi, dört farklı statüdeki kişi yapıyor, dört farklı maaş alıyor.”
“-Ama en kötüsü de, en kötülerinden bir tanesi de Meclis’te çalışan danışman arkadaşlarımız kıdem ve ihbar tazminatı alamıyorlar. Bir danışman arkadaşımız ‘Bugün seni işten çıkardım’ dendiği anda işten çıkmış oluyor.”
“-10 yıl çalışsın, 20 yıl çalışsın Meclis’te ayrılırken kıdem tazminatı, teknik anlamda iş sonu tazminatı yok Meclis’te.”
“Mücbir sebep uzatılsın”
“-(Deprem bölgesinde) Halen daha siftahsız kapanan dükkanlar varken, bu mücbir sebebin her sefer tartışma konusu olup son kez üç aylığına uzatılması yerine daha önceki örneklerinde olduğu gibi üç yıllığına uzatılması bütün esnafların ve esnaf örgütlerinin talebidir.”
“-Şu ana kadar teslim edilen konut 130 bin. Yüzde 20. Bütün deprem bölgesinde beş depremzededen dördü, bir yıl sonra değil iki yıl sonra beş depremzededen dördü çadırda ya da konteynerde kalıyor.”
“-Deprem bölgesinde herkes mağdur ama en çok da Hatay mağdur.”
“-Nallıhan’da, Meclis’e iki saatlik mesafede Çayırhan Termik Santrali ve Maden İşletmesi’nde madenciler haklarını arıyorlar. “
“-Oradaki mücadele çok önemli, anlamlı ve aslında bugünkü saray rejiminin gerçek yüzünü göstermek açısından da çok anlamlı.”
“-Nallıhan’daki mücadele, bu onurlu mücadele Türkiye işçi sınıfının mücadelesidir, örnek olacaktır, sonuna kadar destekliyoruz.”
“İsrail ile ticaret yapıyorsunuz”
“-Bu kürsüden defalarca Filistin’e sahip çıkarken, Filistin‘deki insanlık dramını, soykırımı, katliamı kınarken hep şunu söyledik. Siz bir yandan Filistin’e ağlıyorsunuz ama bir yandan da İsrail’le ticaret yapıyorsunuz.”
“-Üçüncü ülkelerden dolanarak hiç utanmadan Filistin’e yolluyor diye belge düzenleyip, sanki Filistin’e gemi gidebiliyormuş gibi İsrail’le ticareti devam ettirdiler ve bu konuda hiç utanmadan, sıkılmadan da çıkıp ‘İsrail’le ticaret bir yalan’ dediler.”
“-Kendinize en güvendiğiniz üç şirkete yaptırın anketi, yaptırın araştırmayı, millet size mi inanıyor bize mi inanıyor? Millet sizin gibi mi düşünüyor, bizim gibi mi düşünüyor. Bir görelim bakalım.”
“Bizim çizgimiz budur”
“-Biz şehit ailelerinin ve gazilerin gözünün içine bakamayacağımız, onların ‘evet’ demediği hiçbir şeye ‘evet’ demeyeceğiz”
“-Onlarla birlikte bu meselenin Türkiye’nin gündeminden çıkması için, terörün durması için, annelerin ağlamaması için, herkesin yüzünün gülmesi için üzerimize düşen ne varsa onu yapmaya hazırız.”
“-Bizim çizgimiz budur, bunun dışında hiçbir yerde yokuz.”
“Kayyum siyasetine geri döndüler”
“-22 yıl sonra ilk kez seçim kaybeden, milletin gözünden ve gönlünden düşen iktidar, kendine yeni bir yol açmak için çok iyi bildiği bir şeyi yeniden başladı.”
“-Tamamen hiç terk etmemişti ama seçimde, sandıktaki seçmenin net mesajından sonra bir duralamıştı. Yeniden kutuplaştırma, yeniden şeytanlaştırma ve yeniden hukuk ve anayasayı ayaklar altına alma noktasında kayyum siyasetine geri döndüler.”
“-Kayyum ne DEM’in işidir ne CHP’nin. Bugün bize yarın bir başkasına.”
“-Bu mesele bir terör meselesi değil bir demokrasi meselesidir. Eğer bir kişi terörle ilgiliyse mahkemeye gider, mahkeme kararını verir, karar kesinleşir, görevden alırsın. Yerine terörist olsa dava açacağın ve o güne kadar açmadığın belediye meclis üyelerinden birisi kendi içinden seçilir. “
“-Darbeye kadar böyleydi bu, FETÖ ile mücadele edeceğiz diye icat çıkardılar ve bunun üzerinden şimdi CHP’ye, DEM’e, yarın bir başkasına saldırıyorlar.”
“- O yüzden burada 10 siyasi parti ‘Ben onla beraber olmam, ben bunun yanında durmam’ demeden, doğrunun altına imza attılar.”
“-Bu Türkiye için önemlidir.Türkiye’de muhalefetin bir arada durabildiğini göstermesi, doğruda birleşebilmesi, adalette, hukukta birleşebilmesi açısından önemlidir.”
“Zihniyet bu olunca”
“-İki seçimde de AK Parti’ye vermiş, bu seçimde dönmüş İmamoğlu’na oy vermiş. Niye diye soruyorlar? Niye? Oy değiştirme davranışında ne etkili? Birinci sıra; Anne Kart. 0-5 yaş arası kadınlara Ekrem Başkan’ın yolladığı, işte doğumdan itibaren Hoşgeldin Bebek paketiyle başlayan, esas olarak da ücretsiz ulaşım sağlayan.”
“-Çocuklarıyla annesine, bir yakınına gitmeye. Parası yok ki çocuğu bir yere bıraksın. Bir yakınına ücretsiz gidiyor, oraya bırakıyor, işini görüyor. Ücretsiz Anne Kart.”
“-AK Parti de çalışmada görmüş. Bir Anne Kart, iki ücretsiz kreş; çok uygun fiyatlı kreşler. Bunu görünce, ‘Kardeşim biz yanlış yapmışız. Biz İstanbul’da hiç kreş açmadık. Bunlar geldiler, İstanbul’da bir yıl içinde 105 tane kreşi açtılar. Milletin gönlüne girdiler”
“-Hem belediyelerimiz, hem iktidarız biz her mahalleye kreş yapabiliriz’ diyeceklerine. Demiyorlar. Çünkü kadının işi ne? Evde çocuk baksın, biri büyümeden bir diğerini yapsın, o büyümeden bir diğerine baksın.”
“-Zihniyet bu olunca; ‘Kreş açamayız. Kadını sosyal hayata, iş hayatına katamayız. Ne yapalım? Kreşleri kapatalım. Belediyelerin kreş açma yetkilerini elinden alalım.”
“-Bunu yaparken nasıl yapalım? Şöyle yapalım. Efendim geçmişte bir Anayasa Mahkemesi kararı var. Biz belediyelerimize anaokulu açtırıp, oradan eğitim faaliyeti verecekken CHP başvurup Anayasa Mahkemesi’nden 17 yıl önce karar almıştı, o kararı da dayanak tutarız. Kreşleri kapatırız.’”
“-Bir kere koca yalan bir; bunlar kreş yani çocuk bakımevi, bunlar anaokulu değil. Bunlar ilkokul değil.”
“Bizim başvurumuz anaokulu ve ilkokul açıp belediyenin, doğru öğretmenleri, bu konunun uzman öğretmenlerini koymayıp, anaokulda ve ilkokulda verilecek, Milli Eğitim’in yapacağı işi 17 yıl önce belediyelere vermeye çalışıyorlardı. Ona itiraz etmişiz, Anayasa Mahkemesi hak vermiş. Ama kreş değil onlar.”
“Hodri meydan dedik”
“-Sen bir kere Anayasa Mahkemesi kararlarına 17 yıl vadeli uyacağına, 7 ay vadeli uy da Can Atalay gelsin bu Meclis’te görevini yapsın.”
“- Ama maksat kreşlerdeki halk memnuniyetinin önüne geçmek olunca yazı yazıyorlar Milli Eğitim Bakanlığı olarak; ‘Kapatın kreşleri.”
“-Biz ‘Hodri meydan’ dedik, ‘Kapatamazsın’ dedik. Kreş dışarıda 20 bin lira, belediyeninki 1200 lira.”
“-Bu kreşi kapatmak öyle her babayiğidin harcı değil. Hodri meydan’ dedik. İki günde Türkiye ayağa kalktı. Ne olduklarını şaşırdılar, hemen yalana sarıldılar. Açıklama yaptılar, Dezenformasyon’dan, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan.”
Kreş açmaya devam edeceğiz
“-Şunu söyleyelim. Kreş açmaya devam edeceğiz.”
“- Seçimi kazanabilselerdi; İzmir’e 100 kreş, Ankara’ya 100 kreş… Murat Kurum, bize yazıyı yollayan Bakan…”
“-Milli Eğitim onlara yazıyor, Şehircilik Bakanlığı bize yazıyor. ‘İstanbul’da her mahalleye kreş yapacağız’ diyordu. Ama geldikleri noktada Cumhuriyet Halk Partisi’nin kreşlerine saldırıyorlar.”
“-Onlar bizim kreşimiz değil; onlar yoksulların, yoksul annelerin, geçim zorunda olan ailelerin kreşleri. Her gün yenilerine açmaya… Şu ana kadar 653 tane açmışız. Açanların alnından öpüyorum, açılacak kreşleri bekliyorum. Kreşleri hızla artıracağız. Asla ve asla kimseyi umutsuz, kimseyi bir başına bırakmayacağız.”
Asgari ücret
“-11 aydır enflasyona mahkûm edilen, bir yıl boyunca zam yapılmayan 17 bin 2 liralık asgari ücret, verildiği güne kadar alım gücü 9 bin liraya düşmüş olan asgari ücret.”
“-Bugün o asgari ücrete enflasyon kadar, yüzde 49 ya, yüzde 50, yüzde 49 zam yapmak yerine ‘Biz yüzde 22 enflasyon hedefliyorduk, o zammı yapalım. Sonra yüzde 22 diyelim, son gün 30’a çıkaralım, bu işi yüzde 30’a bağlayalım’ diye düşünüyorlar.”
“-Yani ‘17 bin liralık asgari ücreti 22 bin lira yapıp, bir sene boyunca insanlara bu asgari ücrete mahkûm edelim’. Bütün hesap bu.”
“-Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak çok net tavrımızı sürdürüyoruz. Asgari ücret talebimiz 30, bunun altında biz yokuz. Bunun altında yokuz. 2025 yılının ilk altı ayı için 30 bin lira asgari ücret, ikinci altı ayda enflasyon zammı öneriyoruz.”
“Sorumlusu Devlet Bahçeli’dir”
“Sayın Devlet Bahçeli, bugün bir grup konuşması yaptı. Bizim pozisyonumuz belli. Devlet Bey her hafta pozisyonunu teyit, söylemini tekrar, ittifak ortağının yükünü hafifletme, ona gelecek tepkileri üzerine çekme derken bu hafta da yeni bir şey söyledi.”
“-Bir televizyon kanalı başta ve tüm medya organlarını, gazetecileri, patronları teker teker not edecekmiş, burnundan fitil fitil getirecekmiş.”
“-Bir ülkede eğer o ülkedeki rejimin adı demokrasi ise yönetim şekli Cumhuriyet ise o oturduğumuz koltuklara bizi millet oturtuyorsa sen yasama kadar önemli olan ve şu anda vatandaşın hakkını, hukukunu savunmakla mükellef olan basını, gazeteyi ve medyayı tehdit edemezsin. Önlerinde biz varız, arkalarında biz varız.”
“-Asla ve asla bugünden itibaren başta Halk TV, herhangi bir televizyonun, gazetenin, gazetecinin saçının kılına zarar gelirse milletimiz bilsin ki Devlet Bey’in talimatıyla, MHP yapmıştır.”
“-Kabadayı mısınız siz? Kabadayılığın bu millete ne faydası var?”
“Ortadan kaldıracağımız saray rejimidir”
“-Bir de bize söylediği bir laf var. Hiçbirine cevap vermem de şunu iki satır söylemek lazım. Pazar günü gitmişim, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nda konuşma yapmışım, dostluktan, kardeşlikten, eşitlikten bahsetmiştim.”
“-Bütün muhalefetin bir arada durmasını ve bu rejimi eninde sonunda değiştireceğimizi söylemişim. Diyor ki bana, ‘Hangi rejimi değiştiriyorsun? Cumhuriyet rejimini mi?’ diyor ‘Cumhuriyet’in kurucu partisi Cumhuriyet rejimini hedef aldı’ diyor.”
“-Bizim ortadan kaldıracağımız rejim, saray rejimidir. O rejim ki, Cumhuriyet rejimi dursun, saray rejimi son bulsun diye mücadele ediyoruz.”
“-O rejimi kim kurdu biliyor musunuz Sayın Bahçeli? Tekeden süt çıkaran, suda ateş yakan, balda tuzu bulan, ‘Herkesten olur, senden Cumhurbaşkanı olmaz Recep Tayyip Erdoğan’ diyen Devlet Bahçeli kurdu o saray rejimini.”
“-Yere batsın rejiminiz. O rejim yıkılacak, bunların hepsinin hesabı teker teker sorulacak.”