Süfyan Kızılarslan / Ajans Bizim – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, “Süt üreticisi desteklenmezse eti ve süt ürünlerini daha pahalı yeriz” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, “süt sektöründe tehlike” uyarısında bulunarak, şunları kaydetti:
“Bugün gelinen noktada et fiyatlarında yaşanan artışlar nedeniyle damızlık hayvanlar yine kesime gitme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Sahadan bu yönde olumsuz bilgiler geliyor.
Süt üreticisinin ‘hayvanı beslemek yerine kestirdiğinde daha fazla para kazanırım’ düşüncesiyle hareket etmesinin önüne geçilmelidir. Dolayısıyla sahada belirlenen çiğ süt fiyatının herhangi bir baskıyla düşürülmesine izin verilmemeli, süt üreticilerimizin desteklenmesine odaklanılmadır. Aksi takdirde damızlık hayvan sayısının azalmasıyla eti ve süt ürünlerini daha pahalı tüketmek zorunda kalırız.”
“İthalat değil, iç üretimi artırmak”
Salgın sürecinde girdi fiyatlarında meydana gelen artışların üretim maliyetlerini artırdığını ifade eden Bayraktar, şöyle konuştu:
“Yem ve diğer girdi fiyatları ciddi oranda arttı. Üreticilerimiz artan maliyetler karşısında yeterli gelir elde edemedi ve ahırlarını boşalttı.
İthalat, döviz kurlarının yüksekliği nedeniyle eskisi kadar kolay olmayacaktır. İthal maliyetler çok yükselmiştir. İthalatın orta ve uzun vadede hayvancılığa hiçbir katkısının olmayacağı da açıktır. İthalat çare olsaydı, son 12 yılda et ve canlı hayvan ithalatına 9,4 milyar dolar ödememize rağmen, bugün halen ithalatı konuşuyor olmazdık.
Hayvancılıkla ilgili en temel yaklaşım ithalat değil iç üretimi artırmak olmalıdır. Dünyanın hiçbir ülkesi ithalatla hayvancılıkta büyüme sağlayamamıştır. Ülkemizin hedefi de bu eksende belirlenmeli iç üretimi artırıcı politikalara ağırlık verilmelidir. Et sektöründe dönemden döneme değişen politikalar yerine kalıcı politikalar uygulanmalı, kısa vadeli ve geçici politikalara artık bir son verilmelidir.”
Market fiyatlarındaki değişmeler
Bayraktar’ın verdiği bilgiye göre, Ramazan sonu market fiyatlarında 39 ürünün 30’unda fiyat artışı, 9’unda ise fiyat düşmesi yaşandı.
Ramazan’ın son günlerinde markette en fazla fiyat artışının yüzde 45,2 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat artışını yüzde 28,4 ile sivri biber, yüzde 27,2 ile kuzu eti, yüzde 26,4 ile kuru fasulye, yüzde 24,7 ile dana eti, yüzde 22,4 ile havuç takip etti.
Markette fiyatı en çok düşen ürün yüzde 24 ile kabak oldu. Kabaktaki fiyat düşüşünü yüzde 17,6 ile beyaz lahana, yüzde 12,2 ile yeşil soğan, yüzde 7,7 ile domates, yüzde 4,2 ile tavuk eti, yüzde 3,3 ile marul izledi.
Üretici fiyatlarındaki değişmeler
Ramazan’ın son günlerinde, Ramazan öncesine kıyasla üreticide 31 ürünün 10’unda fiyat değişimi görülmediğini, 7 üründe fiyat düşüşü, 14 üründe ise fiyat artışı oldu.
Ramazan ayında üreticide, limon, elma, kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek, pirinç, kuru üzüm, kuru incir ve yumurta fiyatında değişim olmazken, fiyatı en çok düşen ürün yüzde 36,1 ile beyaz lahana oldu.
Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 15,2 ile pırasa, yüzde 14,2 ile kabak, yüzde 13,3 ile yeşil soğan, yüzde 9,6 ile salatalık, yüzde 5,1 ile Antep fıstığı, yüzde 4,9 ile domates izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 65,3 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat artışını yüzde 62,5 ile havuç, yüzde 41,8 ile kuru soğan, yüzde 25,5 ile kuzu karkas, yüzde 25 ile karnabahar, yüzde 22,5 ile dana karkas, yüzde 21 ile sivri biber takip etti.
Üretici fiyat değişiminin nedenleri
TZOB Başkanı Bayraktar, üreticideki fiyat değişimlerinin nedenlerini şöyle sıraladı:
“İç Anadolu Bölgesi’nde sezonun bitmesi, üreticinin elinde ürün kalmaması ve Çukurova bölgesinde hasadın yeni başlaması nedeniyle kuru soğan fiyatları yükseldi.
Karnabaharda ise sezon sonuna gelinmesi fiyatları artırdı.
Beyaz lahana ve pırasadaki fiyat düşüşü sezon sonuna gelinmesi ve ürün kalitesindeki düşüşten kaynaklandı.
Kabak, domates, salatalık ve yeşil soğandaki fiyat düşüşü ise havaların ısınmasına bağlı olarak tarla ürünlerinin başlamasıyla ürün arzında meydana gelen artıştan kaynaklandı.
Patatesteki fiyat artışı üretim bölgelerindeki stokların azalmasının yanı sıra ihracatın açılması ve Adana bölgesinde yaşanan soğuk hava nedeniyle hasadın gecikmesinden kaynaklandı.
Havuçta kışlık hasadın sona ermesi, depolardaki ürün yetersizliği ve yazlık havuç ekiminin yeterli seviyede gerçekleşmemesi fiyatlarda yükselmeye neden oldu.”