Ben 10 senedir bu konuyu çok yazdığım için bilineni tekrar etmeme gerek yoktur.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken’den sadece Ankara özelinde yaptığı değerlendirmeyi alalım. “Şu ana kadar sadece Ankara’da 8 AVM kapandı. Bu kapanan AVM’lerin yatırım değeri yarım milyar liradan fazladır. Bunu ülke genelinde düşünürsek milyarları aşan millî servet heba oluyor” demiş.
Şimdi Başkan’ın bu sözlerini, yıllardır Ankara’ya ihtiyacın üzerinde yapılan yanlış yatırımların bir ifadesi olarak kaydedebiliriz. Yani bu plansızlığın karşılığı; 39 AVM olan yerdeki 8 kayıp ve neticesi yüzde 20 fire olmuştur.
Aynı şekilde Türkiye genelinde sistem dışında kalan tahmini yüzde 10 da büyük kayıptır.
‘Yanlışın neresinden dönersek kârdır’ diyemeyenlerin mağaza matematiği ile ilgilerini biraz artırmaları gerekir.
Elimde çok fazla örnek bulunmasına rağmen sadece bir tanesiyle gidişatı özetleyeyim. AYD (Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği) Başkanı Hulusi Belgü 2017 toplam cirolarını 110 milyar lira olarak tahmin ediyor. 2018 cirosunu da yeni açılacak AVM’lerle birlikte 125 milyar lira olarak öngörüyor.
Buna göre ciro artışı yüzde 13,64 olurken, fiziki büyüme (yeni çarşıların katkısı)
yüzde 4 oluyor. Çift haneli enflasyon oranı bugünden garanti olduğuna göre ortada birebir bazda reel büyüme kalmıyor.
Peki bu durumda; ciro artışında enflasyon payını aşamayan eski kiracılar kirayı nasıl ödeyecekler?
En az enflasyon kadar zam alan personele ait gideri nasıl karşılayacaklar?
Bu durumda kiracıyla paylaşamadığınız mutluluk size yetecek mi?
Zannedilmesin ki AYD sadece bu seneye özel manzaranın sunumunu yapıyor. Hayır, hesap her sene böyle yapılıyor. Asla birebir bazda aynı mağazalardaki artışa bakılmıyor veya kamuoyuna açıklanmıyor.
Dövize endeksli kiraların gerekçesi de tek taraflıdır. Evet bir tüccarın geliri hangi para cinsinden ise gideri de o para cinsinden olmalıdır. Ama bu kural kiralayan kadar kiracı için de geçerlidir.
Şimdi buradan birinci soruyu soruyorum; şimdiye kadar “AVM yatırımcısı krediyi döviz olarak alıyor ve onun için kirayı da döviz olarak toplaması gerekiyor” görüşünden başka bir söz duydunuz mu?
Ben de diyorum ki; kiracının geliri TL’dir. Yukarıdaki kurala göre o da kirasını TL olarak ödemek zorundadır. Üstelik yatırımcı krediyi alırken para cinsini değiştirebilir ama kiracı müşterisinden döviz tahsil edemez.
Bilmem anlatabildim mi?
Peki ABD’de görülen AVM çöplüğü başka bir şey mi?
Elbette Ankara’da yaşananın şimdilik tam olarak bununla ilgisi yoktur.
Zira ABD’deki sonucu özellikle e-ticaretin yaptığı yıkım yaratmıştır.
Amerika’daki olumsuzluk Kanada ve Avustralya’ya da sıçramış durumdadır. Bütün dünya bu gelişmelerden ders çıkartıp mevcut yatırımlarını yaşatmaya çalışırlarken, sadece ülkemizde inşaat hızı aynen devam etmektedir.
Elbette bu yanlışın faturası, sadece sektöre yeni katılacak yatırımlara değil, sektörün tamamına çıkacaktır.
Daha e ticaret dalgası henüz bize gelmedi. Gelince, bugüne kadar ki tahribatın en az 2 katı yaşanacaktır.
Birçok perakendecinin bu şekilde AVM’leri terk etmeleri bu sonucu doğuruyor. Örneğin 2017 yılı başında Sears ABD genelinde 150 şubesini kapatmak istediğini açıkladı. Sears’ın rakibi Macy’s ise 68 şubesini kapatmak zorunda kaldı.
Sears firmasının eski CEO’su Mark Cohen AVM’lerin çökme nedenlerini “internet satışı yapan Amazon ve diğer firmalardaki hızlı gelişme” olarak açıklıyor. Dünyanın en büyük perakendecisi Wal Mart’ın hızla e ticaret kulvarına kayması bu bakımdan hiç de tesadüf değildir.
Belki de bu yazı yayınlanana kadar Amazon Türkiye’de satışlara başlayacak. Ülkemizde e ticaret, geleneksel kanallara oranla yaklaşık 4 kat daha hızlı büyüyor. Amazon’un katkısıyla lojistik ve kargo sıkıntıları aşıldığında bu hız daha da artacaktır.
Hâlâ tehlikenin farkında olmayıp, “e ticaret bizi etkilemez” demeye devam edenlerin bunun altını bizim gibi doldurmaları gerekir.