• Hakkımızda
  • Reklam Verin
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim
Biz Haberiz
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
Biz Haberiz
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
Anasayfa Yazarlar Saim TOKAÇOĞLU

Taşeron her yerde!

Saim TOKAÇOĞLU Yazar: Saim TOKAÇOĞLU
13/05/2018
Kategori: Saim TOKAÇOĞLU, Yazarlar
0
0
PAYLAŞIM
49
GÖRÜNTÜLENME
Facebook'da PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'da Paylaş

Türkiye’nin acı bir gerçeği taşeronlaştırma. Emeğinden başka para edecek bir şeyi olmayan insanların en büyük belası. Özellikle belediyeler, kadrosuz işçi çalıştırıp yandaş şirketlere büyük paralar aktarmak için yararlanıyorlar bu sistemden. Çalışmak zorunda olan işçiye üç kuruş verip, onun sırtından büyük paralar götürüyor bazı şirketler.

Hastanelerin morg hizmetleri, temizlik hizmetleri, güvenliği ve daha birçok hizmet alanı bu şirketlere emanet. “Morg görevlisiyim ama çamaşırhaneyi de bana verdiler. Artık tek maaşla iki iş yapıyorum. Aldığım para bin 650 lira. Yetmiyor ama çare yok” dedi Murat. “Öğrendim, şirket benim yaptığım tek işin karşılığında 4 bin 500 lira alıyor devletten”. Çamaşırhane sorumlusu olarak da ikinci bir işçi çalıştırıyormuş gibi gösterip bir o kadar daha fatura kesiyor, son kuruşuna kadar haksız kazanç elde ediyor “Gebermez İnşaat”. Şirket uçakla bile Ankara’ya bin km uzakta ama olsun. Para Ankara’da bile olsa gideceksin demişler belli ki. Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin.

Cenazemiz varsa, acınız size yetiyor, kolay kolay dünya işlerine kafa yoramıyorsunuz. Hastanede gasilhane yok, “iş yapmadığı için” kapatılmış. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin “Alo 188 Cenaze Hizmetleri”ni aradık. 188 başka bir telefona, 153 Mavi Masa’ya yönlendirilmiş. Karşımda bir kız çocuğu, derdimi anlattım. Cenazemiz Dikmen’de bulunan hastaneden alınacak, defin için hazırlanacak ve ikindi namazı öncesinde Cebeci Asri Mezarlığı’nda bulunan Oğultürk Camii’ne götürülecek. “Saat 14.30’da alırız. Cebeci Asri Mezarlığı’na Ortaköy mezarlığı daha yakın. Gasilhane orada var. Ortaköy mezarlığının gasilhanesinde yıkanır, oradan Cebeci Asri Mezarlığı’na getirilir” dedi. Ortaköy mezarlığı dediği yer, Bayındır Barajı’nın oralarda bir yerde. Tek yol, Dikmen’den Gölbaşı’na inip, Çevre yolu üzerinden gitmek. Km olarak da çok çok fazla. Kız çocuğunun dediği gibi 14.30’da hastaneden çıkıp, Ortaköy mezarlığında cenazemizi defin için hazırlayıp, 16.03’de ikindiye Asri Mezarlığa ulaştırmak olanaksız. İtiraz ettim, “Mümkün değil bu sürede ikindiye yetişemeyiz. Daha erken alınamaz mı hastaneden?” dedim, “Merak etmeyin beyefendi, hep böyle yapıyoruz. Bir sorun olmaz, yetişir” dedi. Cenaze işlerinden daha iyi bilecek değilim ya. Aklıma yatmadı, bir süre sonra tekrar aradım ve kaygımı dile getirdim. “Yetişemeyiz, daha erken gönderin cenaze arabasını” diye ısrar ettim ama mümkün değildi daha erken göndermeleri. Yine “Yetişir efendim. Siz merak etmeyin” dedi ve kapattı telefonu.

Saat 14.00’de hastanedeydim. Cenaze arabasını beklemeye başladık. Bekliyoruz ama saat 14.25 oldu, 14.30 oldu cenaze arabası hâlâ görünürde yok. Cep telefonumdan biri aradı, cenaze arabasının şoförüymüş. Hastanenin yerini sordu, tarif ettim. “5 dakikaya kadar oradayız. Asri Mezarlığa cenaze götürmüştüm, geliyoruz” dedi. Cumartesi Ankara’nın trafiği malûm, saat 15.00’e doğru gelebildi. Ben de bindim, Ortaköy mezarlığına doğru yola çıktık. Şoför, yardımcısı ve ben nasıl gideceğimizin, ikindiye nasıl yetişeceğimizin hesaplarını birlikte yapmaya başladık. “Abi bu trafikte Ortaköy mezarlığına gidip, ikindiye cenazeyi yetiştiremeyiz. Mümkün değil” dedi. Şoföre, “Ben dün telefona çıkan arkadaşınıza söyledim. Daha erken almalarını istedim” diye söylenmeye niyetlenirken, o bana dert yanmaya başladı, “Onlar bilmiyorlar abi. Bana söyleseler, dün gece gelir alır Karşıyaka mezarlığına götürürdüm. Sabah erkenden işlemleri yapılır, ikindiye de rahat rahat yetiştirirdik” dedi. 20 dakikada Dikmen’den Konya yoluna inebilmiştik ancak. Gölbaşı mezarlığına yaklaşmıştık. Şoförün yardımcısı, “Abi Gölbaşı mezarlığında gasilhane var. Orada yıkatsak olur mu?” dedi. “Hay aklınla yaşa. Olur tabii” diye yanıtladım. Hemen telefona sarıldı, aradı Gölbaşı mezarlığının görevlilerini. Olumlu yanıt alınca yolumuzu değiştirdik ve Gölbaşı mezarlığına gittik. Bir kadın görevli kaybettiğim ablamın defin için son hazırlıklarını yaparken ilerleyen zaman yüzünden sabırsızlığımız da artmıştı. Şoför arkadaş beni sakinleştirmeye çalışıyordu, “Abi her günümüz böyle geçiyor. Yeterli araç yok. O cenazeden o cenazeye yetiştirebilmek için son sürat ölüme meydan okumak zorunda kalıyoruz” dedi. “Neden? Bu hizmetler eskiden hiç aksamadan yapılabilirken şimdi neden aksıyor? Belediyenin yeterli cenaze arabası mı yok, personeli mi?” diye sorunca acı gerçek çıktı ortaya. “Yok abi, biz belediye personeli değiliz. Cenaze hizmetleri taşerona devredildi. Sırtımızda Ankara Büyükşehir yazıyor ama biz şirketin personeliyiz. Az sayıda cenaze arabası ve personelle bu işi yürütmeye çalışıyoruz.”

Şoför de yardımcısı da iyi niyetli, medeni çocuklardı. Bizle birlikte gelen diğer arabaları önden Asri mezarlığa göndermemi istediler. “Abi bir kaza yapmalarından korkuyorum. Ben cenazeyi yetiştirebilmek için çok hızlı gidiyorum. Onlar da bana yetişmeye çalışıyorlar. Gönderirsen çok iyi olur” dedi. Doğru söylüyordu, diğer arabaları gönderdik Asri mezarlığa.

Cenazemizi arabaya yükledik ama ikindi namazına çok az bir zaman kalmıştı ve biz hâlâ Gölbaşı mezarlığındaydık. “İnşallah yetişiriz abi” dedi şoför ve Ankara’ya doğru çıktık yola. Çok az zaman kalmıştı ama trafik çok yoğundu. Tampon tampona, önümüzdeki araçları korna ve selektörle taciz ederek yol alıyorduk. Biraz boşluk bulduğunda köklüyordu gaz pedalını. İlk kez bir cenaze arabasında bu kadar sürate tanık oldum. İskitler’i geçtiğimizde camilerden ezan sesi yankılanmaya başlamıştı. İbreye gözüm takıldı, şehir içi bir yolda tam 150 km ile gidiyorduk!

Siteler’e yaklaştığımızda cep telefonum da çalmaya başlamıştı, “Nerede kaldınız? Bir şey mi oldu? Yetişemeyecek misiniz?”… “Geliyoruz” dedim, “5 dakikaya kadar oradayız. Siz hocayla konuşun, yolda olduğumuzu söyleyin. Bir yere kaybolmasın.”

Mucize eseri bir kaza yapmadan ucu ucuna yetiştik. Kazasız belasız, acımızın üzerine başka bir acı yaşamadan o günü atlattık, sevgili ablam Sevil Tokaçoğlu’nu 15 yıl önce kaybettiğimiz babam Selim Tokaçoğlu’nun şefkatli kollarına teslim ederek Cebeci Asri Mezarlığı’ndan ayrıldık. Sağ olsunlar, o cenaze arabasının görevlisi genç arkadaşlar sayesinde son görevimizi zamanında yerine getirebildik.

Ama o cenaze arabasının personeli olan genç arkadaşlar, analarının ak sütü gibi helâl olan bin 650 lira maaşlarını alabilmek için her gün hem kendi canlarını, hem de trafikte diğer insanların canlarını tehlikeye atıyorlar. Ne uğruna? Taşerona para kazandırmak uğruna!

Ne güzel söylemiş Tevfik Fikret “Han-ı yağma” şiirinde;

“Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!”

“Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin”…

Ama Ruhi Su’nun sesi de kulaklarımda;

“Sabahın bir sahibi var
Sorarlar bir gün sorarlar
Biter bu dertler, acılar
Sararlar bir gün, sararlar”

Tags: Alo 188Ankara Büyükşehir BelediyesiBayındır BarajıcenazeGölbaşıOğultürk CamiiOrtaköy mezarlığıRuhi SuSelim TokaçoğluSevil Tokaçoğlu
Önceki Haber

Türkiye AVM çöplüğü olur mu?

Sonraki Haber

Düşük faiz baskısı dövizi yükseltir

Saim TOKAÇOĞLU

Saim TOKAÇOĞLU

Benzer Yazılar

Ercüment TUNÇALP

İki ülkede iki alışveriş (20)

12/08/2025
Manşet

Fidan boylum…

10/08/2025
Manşet

Kiralık karne, sahte tez ve nihayet sahte diploma!

09/08/2025
Manşet

Çözüm öneren öne çıksın

09/08/2025
Manşet

Üst kimlik / Ast kimlik

08/08/2025
Coşkun KARTAL

Özgür Özel’in “liderlik” kavgası!

07/08/2025
Sonraki Haber

Düşük faiz baskısı dövizi yükseltir

Bizi Takip Edin

  • Çok Okunanlar
  • Yorumlar
  • En Son

Özgür Özel’in “liderlik” kavgası!

07/08/2025

Kiralık karne, sahte tez ve nihayet sahte diploma!

09/08/2025
Etiyopya’da bir günde 700 milyon ağaç dikildi

Etiyopya’da bir günde 700 milyon ağaç dikildi

02/08/2025
Çocukların karıştığı güvenlik olayı sayısı arttı

Çocukların karıştığı güvenlik olayı sayısı arttı

02/08/2025

İki ülkede iki alışveriş (20)

12/08/2025
Flash Haber TV satışa çıkarıldı

Flash Haber TV satışa çıkarıldı

12/08/2025

Fidan boylum…

10/08/2025

Kiralık karne, sahte tez ve nihayet sahte diploma!

09/08/2025

Son Haberler

İki ülkede iki alışveriş (20)

12/08/2025
Flash Haber TV satışa çıkarıldı

Flash Haber TV satışa çıkarıldı

12/08/2025

Fidan boylum…

10/08/2025

Kiralık karne, sahte tez ve nihayet sahte diploma!

09/08/2025
Biz Haberiz

Takip Et

Kategoriye Göre Arayın

  • Ali TARTANOĞLU
  • Attila AŞUT
  • Ayşe ÖZER
  • Banu MERTYÜREK GÜLER
  • Belgeler
  • Bilim-Teknoloji
  • Can Dostlarımız
  • Çeviriler
  • Çevre
  • Cezaevindeki Gazeteciler
  • Corona Yazıları
  • Coşkun KARTAL
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Emek
  • Ercüment TUNÇALP
  • Genel
  • Grev
  • Güncel
  • İnsan Hak.E.B
  • İnsan Hakları
  • Kadın
  • Kültür Sanat
  • Manşet
  • Medya
  • Nusret ERTÜRK
  • Öldürülen Gazeteciler
  • Orhan AYDIN
  • Politika
  • Rahmi YILDIRIM
  • Sağlık
  • Saim TOKAÇOĞLU
  • Seda YİĞİT
  • Sezai BAYAR
  • Tarım
  • Video
  • Yazarlar
  • Yitirdiklerimiz

Son Haberler

İki ülkede iki alışveriş (20)

12/08/2025
Flash Haber TV satışa çıkarıldı

Flash Haber TV satışa çıkarıldı

12/08/2025
  • Hakkımızda
  • Reklam Verin
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim

© 2024 Biz Haberiz. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları

© 2024 Biz Haberiz. Tüm Hakları Saklıdır.

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.