Süfyan Kızılarslan / Ajans Bizim – İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Aslında AK Parti iktidarının bugün bizlere yaşattığı şeyin adı bir cumhuriyet krizidir” dedi.
Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti tarafından açıklanan “vizyon belgesi”ni “hüsran ve haya kırıklığı” olarak tanımladı. “Vizyon diye, yerine getirilmemiş bayat vaatlerini, yeniden ambalajlayıp servis etmeyi tercih etmişler” diyen Akşener, şunları söyledi:
“Buradan çevresindekilere seslenmek istiyorum: Lütfen biriniz, Sayın Erdoğan’a, 20 yıldır iktidarda olduğunu hatırlatsın. Bu şekilde, gülünç duruma düşmek, bir Cumhurbaşkanına, gerçekten hiç yakışmıyor. 2011 yılından bu yana, girdikleri her seçimde, 2023 vizyonundan bahsettiler. Açın arşive bakın. Her şey, açık seçik ortada.”
Akşener, “12 yıldır 2023 vizyonu’ diye oy istendiğini belirterek, “Ama o vadettiği hiçbir şey gerçekleştiremedi. Ve nihayet, hesap günü, geldi çattı. Artık aynı hayali satamayacağı için de şimdi yeni bir masal uyduruyor. Hepsi bu” dedi.
Dört yıl önce “Bu kardeşinize verin yetkiyi, görün etkiyi” dendiğini ifade eden Akşener, “Verdik yetkiyi, gördük etkiyi” diye konuştu.
Kur korumalı mevduat
Kur korumalı mevduat uygulamasına 2,3 milyon kişinin yer aldığını anlatan Akşener, özetle şöyle konuştu:
“85 milyonluk Türkiye’de sadece 2,3 milyon kişi, kur korumalı mevduat hesabına sahip. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu, ülkemizdeki her 20 kişi çalışıyor, emek veriyor, alın teri döküyor ve güç bela elde ettiği kazancıyla bir kur korumalı mevduat sahibini finanse ediyor demek. …..
Ülkemizin geleceğine mayın döşeyen, Kur Korumalı Mevduat’ın, bütçeye olan maliyeti sadece ilk 9 ayda 85 milyar lira oldu. Merkez Bankasına olan tahmini maliyeti ise 66.3 milyar lirayı buldu. Bakın, tahmini diyorum, çünkü gerçek maliyeti kendileri de bilmiyor. Plan Bütçe Komisyonu’nda bu rakamı işaret ederek, sadece tahminde bulunabiliyorlar.”
“İnsani temelli yaklaşım”
Akşener, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Biz enflasyonu, dünyadaki gibi algılamıyoruz. İnsan temelli bir yaklaşımımız var” dediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Biz zaten, bu Marslı arkadaşların genel olarak ekonomiyi, dünyadaki gibi algılamadıklarını biliyoruz. Orası yeni değil. Ama beni asıl endişelendiren kısım ‘insan temelli’ olarak tarif ettikleri yaklaşımları.
Neymiş? Meseleye, ‘insan temelli’ yaklaşıyorlarmış. Bugün Türkiye’de, enflasyon canavarı, insanımızı yediği yemekten, giydiği kıyafetten ediyor. Cebindeki parayı eritip, geleceğini karartıyor. Bu ‘insan temelli’ yaklaşımın sonucunda her geçen gün, bir öncekini aratıyor.
İşte size, Bay Kriz ve arkadaşlarının ‘insan temelli’ yaklaşımlarının etkisinde insanlarımızın içine düşürüldüğü hazin tablo. Yani Nebati Bakan’ın, ekonomiyle olan epistemolojik kopuşunun bir benzeri de, insana dair bakışında cereyan ediyor. Belli ki, bu arkadaşlar ekonomiyle bağlarını kopardıkları gibi insanla olan bağlarını da tamamen kopartmışlar.”
TOGG’a övgü, tavıra eleştiri
Akşener, “şimdilik muhalefette bir siyasi parti” olduklarını ifade ederek, ancak “sorumlu ve makul siyaset” anlayışını gereği olarak doğru işleri de dile getirdiklerini söyledi. Akşener, şöyle konuştu:
“Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz hafta TOGG’un Gemlik Tesisi’nin açılış ve üretilen ilk aracın da, banttan iniş töreni vardı. Ülkemize katma değer sağlayan, milletimizin de faydasına olan, her şeyde olduğu gibi bu yatırımı da geç kalmış olmakla birlikte son derece kıymetli buluyoruz.
TOGG’un, seri üretime geçmesinde emeği geçen işçilerimizi, mühendislerimizi ve şirketlerimizi tebrik ediyor, bu girişimin oluşmasına, vesile olan, gereken her türlü kamu desteğini sağlayan, Sayın Erdoğan ve arkadaşlarını da kutluyorum.
Keşke Sayın Erdoğan da milletin Cumhurbaşkanı olma olgunluğunu ve özgüvenini gösterebilseydi. Keşke, her zamanki nobran tavrından, bir kez olsun sıyrılabilseydi. Keşke, kutuplaştırdığı insanlarımızı, milletin otomobili üzerinden, bir kez olsun birleştirmeyi tercih etseydi…
Maalesef yine olmadı. Ve bu son derece kıymetli girişimin tanıtımını da, bir AK Parti PR çalışmasına çevirerek, her zaman olduğu gibi, yine, güzel bir şeyi, engellenemez nefretiyle, kirletmeyi başardı.”
Akşener, TOGG projesinden de elbette memnun olduklarını ifade ederek, “Fakat, TOGG üzerinden yürüttüğünüz geçmişi kötüleme ve yalanlarınıza karşıyız” dedi.
Türkiye’de üretim yapan marka sayısını artıracak, üretim yapan markaların ise daha fazla model üretmesi için gereken teşvikleri sağlayacaklarını anlatan Akşener, “TOGG gibi, yerli üretim girişimlerine verdiğimiz önemi 50 yıldır ülkemizde üretim yapan markalardan da esirgemeyeceğiz” diye konuştu.
“Cumhuriyet krizi”
99. yılı kutlanan Cumhuriyet’in “büyük bir modernleşme hamlesi” olduğunu ifade eden Akşener, şunları söyledi:
“Türkiye’nin modernleşme yolculuğundaki taşlar Cumhuriyetimizin değerleriyle örülüdür. Peki, Cumhuriyetimizin, neredeyse 100 yıla uzanan, modernleşme yolculuğunda, sizce bugün neredeyiz?
Maalesef hızla geriye gidiyoruz. Çünkü Ak Parti iktidarı bırakın gelecek yüzyılı görmeyi, geçmiş 99 yılı okumayı bile beceremiyor. Ekonomi ile demokrasi arasındaki bağı hâlâ anlayamıyor. Düşünebiliyor musunuz?
Cumhuriyetimizin kerim devlet anlayışından, o kadar uzaktalar ki kuvvetler ayrılığını, bir zaman kaybı olarak görüyorlar. Savaşın yıkımından, bir büyük devlet kuran değerler yerine, imparatorluğumuzun sonunu hazırlayan, atalete ve ihanete sahip çıkıyorlar. Hatta utanmadan sıkılmadan, Cumhuriyetimiz için ‘Doksan yıllık reklam arası’ bile diyorlar.
Cumhuriyetimiz, bireysel kalkınmayı ve bireyin özgürlüğünü esas alırken bunlar, bireyin kendisinden rahatsız oluyorlar. Türkiye’yi, küllerinden var eden Cumhuriyetimizin izinden gideceklerine, milletimize, varlık içinde yokluk çektiren çarpık bir anlayışla ülkemizi yönetmeye çalışıyorlar.
Aslında Ak Parti iktidarının bugün bizlere yaşattığı şeyin adı bir cumhuriyet krizidir. Çünkü ne yazık ki, bugün millet ile devlet arasındaki bağ koparılmış, devletin sahipliği, milletin elinden alınmış, Partili Cumhurbaşkanlığı denilen ucube bir sistemle tek bir kişinin ve etrafındaki dar bir zümrenin eline, mahkûm edilmiştir.”
“Atatürk o devri kapattı”
Akşener, iktidarın, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurumsal varlığının çürümesini, modern devlet yapısının bozulmasını ve sultancıl bir 19’uncu yüzyıl devletine dönüşmemizi istiyor” dedi ve şöyle devam etti:
“Ancak bir şeyi unutuyorlar: O devri, bundan bir asır önce, Mustafa Kemal Atatürk bir daha açılmamak üzere kapattı. Kalıntılarını temizlemek de Cumhuriyetin hür evlatları olarak, bugün bizlere düşüyor.
İYİ Parti olarak, bizim milletimize sunduğumuz en büyük proje Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılını onun şanına yakışır bir şekilde yaşatmak olacak. Kimse merak etmesin. Sahip olduğumuz bu kutlu mirası 21’inci yüzyılın değer setleriyle daha da zenginleştireceğiz.”