Saim Tokaçoğlu / Bizhaberiz – Recep Tayyip Erdoğan’ın medya sahipleri ve genel yayın yönetmenleriyle “terör haberlerinin işlenişi” konulu bir toplantı yapması üzerine Çağdaş Gazeteciler Derneği bir açıklama yaparak, gazeteciliğin temel ilkelerini vurguladı.
Başbakanlık Resmî Konutu’nda yapılan toplantının ardından Erdoğan bir açıklama yaptı ve toplantıda medyanın teröre hizmet etmemesinin yollarını konuştuklarını söyledi.
Erdoğan, “Medyanın, terörün bu hedeflerine hizmet etmemesi, bilerek ya da bilmeyerek propagandasını yapmaması hususunu birlikte değerlendirdik. Elbette bir müdahale arzusu içinde asla değiliz. Biz otokontrol yoluyla milli bir meselede medyanın da milli bir duruş sergilemesinin mücadeleye güç katacağına inanıyoruz” dedi.
ÇGD: “GAZETECİ, YALNIZCA GAZETECİLİK YAPAR”
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) de yazılı bir açıklama yaptı ve Erdoğan’ın söz konusu toplantısını değerlendirdi.
ÇGD Genel Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada, bütün basın-yayın kuruluşları oto-sansür uygulamadan ve savaş dilini kullanmadan evrensel gazetecilik ilkelerine uygun davranmaya davet edildi. Gazetecinin kamuoyuna karşı mesleki sorumluluğunun, kamu otoritelerine karşı sorumluluğundan önce geldiği hatırlatıldı.
ÇGD AÇIKLAMASI
“Ülkemizin yeniden şiddet ortamına teslim olduğu bir ortamda, Başbakan ile medya kuruluşu sahip ve yöneticilerinin katıldığı bir toplantı düzenlenmiştir. Bu toplantıda, kamu otoritelerinin çizdiği bir yayın çerçevesi içinde habercilik yapılması beklentisi dile getirilmiştir.
ÇGD, bütün basın-yayın kuruluşlarını, bu hassas süreçte, oto-sansür uygulamadan ve savaş dilini kullanmadan evrensel gazetecilik ilkelerine uygun davranmaya davet eder. Bu noktada, ÇGD tüzüğünde de yer verilen bu ilkeleri hatırlatmak tarihsel bir sorumluluktur.
Gazetecilik kamu görevidir; gazetecinin temel amacı halkı ve kamuoyunu bilgilendirmektir. Gazetecinin halka ve kamuoyuna karşı mesleki sorumluluğu, kamu otoritelerine karşı sorumluluğundan önce gelir. “Haberde dürüstlük-nesnellik, yorumda özgürlük-serbestlik” kuralı titizlikle uygulanmalıdır.
Gazeteci, hükümetin ve resmi-özel kişi ve kuruluşların sözcüsü ve elemanı; gizli servis ajanı, polis, asker, bürokrat, politikacı, parti militanı gibi davranamaz, yayın yapamaz; yalnızca gazetecilik yapar.
Gazeteci, devletin belirlediği politikaların karar ve uygulama süreçlerinin öznesi değil, nesnel gözlemcisi ve habercisidir; bu konularda resmi-gayri resmi önyargıları değil, halkın haber alma hakkını gözetir.
Gazeteci, düşünce ve basın özgürlüğünün tam olarak gerçekleşmesi, kamuoyunun serbestçe oluşması ve halkın haber alma hakkının hiçbir kısıtlama olmaksızın kullanılabilmesi için her türlü sansür ve otosansürle mücadele eder, kamuoyunu bu yönde bilgilendirir.
Gazeteci, şiddet, zorbalık ve savaş kışkırtıcılığına araç olamaz. Barışı, ulusların ve halkların kardeşliğini, eşitliğini savunur; insanlar, topluluklar ve uluslar arasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır”