ASMMMO Başkanı Turgut Bahadır basın açıklamasında; “Kara paranın aklanmasını suç kabul edip ve terörün finansmanının önlenmesi yönünde yasal düzenlemeler yapıp sonra varlık barışı düzenlemelerini yapmak hangi mantıkla izah edilebilir?” diyerek yayımlanan 529 numaralı Tebliğ’le meslektaşlarına yüklenmek istenen sorumluluklara değindi. Bahadır; “Vergi cenneti ülkeler listesi 15 yıldır yayınlanmadığı için, vergi cenneti ülkelere Türkiye’den yapılan ödemelerden yüzde 30 tevkifat yapılamamaktadır. Konu vergi cenneti ülkeler olunca 15 yıldır hiçbir girişimde bulunulmadı şimdi de Mali Müşavirlerden gerçek kullanıcı formu adı altında gerçek faydalanıcı bilgileri isteniyor” ifadelerini kullandı.
ASMMMO Başkanı Turgut Bahadır’ın yaptığı basın açıklaması şöyle:
Bakanlığın mali müşavirlere yüklediği yeni sorumluluklar
7256 Sayılı Kanunla Getirilen Varlık Barışı, VUK 529 Numaralı Tebliğ ile Getirilenler:
Mali Eylem Görev Gücü (FATF), G-7 ülkeleri tarafından 1989 yılında kara paranın aklanması ile mücadele edilmesi amacıyla kurulmuştur. 1991 yılından itibaren Türkiye Üye ülke konumundadır.
Kuruluş amaçları;
Kara para aklama tehlikesine karşı bütün dünyaya mesaj vermek ve bu kapsamda, FATF üyeliğinin genişlemesine dayalı olarak dünya çapında aklamaya karşı girişimleri desteklemek,
2019 yılında yapılan genel kurulda alınan kararlar raporlaştırılmış, Türkiye ile ilgili şu değerlendirme yapılmıştır: “Türkiye tüzel kişilere ilişkin temel bilgiler ile gerçek faydalanıcı bilgilerinin tespitine yönelik hukuki çerçevenin birçok unsurunu devreye sokmuştur.”
Gerçek faydalanıcı nasıl belirlenmektedir?
1) Tüzel kişilerde;
- a) Tüzel kişiliğin % 25’i aşan hissesine sahip gerçek kişi ortakları,
- b) Tüzel kişiliğin % 25’i aşan hissesine sahip gerçek kişi ortağının gerçek faydalanıcı olmadığından şüphelenilmesi veya bu oranda hisseye sahip gerçek kişi ortak bulunmaması durumunda, tüzel kişiliği nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler,
- c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentleri kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilemediği durumlarda, en üst düzey icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişiler gerçek faydalanıcı olarak kabul edilerek bildirime konu edilecektir.
2) Tüzel kişiliği olmayan iş ortaklıkları gibi teşekküllerde; üst düzey yönetici sıfatıyla gerçek faydalanıcı olarak kabul edilecek ve bildirime konu edilecektir.
3) Trust ve benzeri teşekküllerde; Kurucular, mütevelli, yönetici, denetçi veya faydalanıcı sıfatını haiz olanlar ya da bu teşekküller üzerinde nüfuz sahibi olanlar gerçek faydalanıcı olarak kabul edilerek bildirime konu edilecektir.
Gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimini, bildirim verme süresinin başladığı 01.08.2021 tarihi itibarıyla faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dâhil);
- a) Kurumlar vergisi mükellefleri,
- b) Kollektif şirketlerde şirketi temsile yetkili kimse veya ortak, eshamsız komandit şirketlerde komandite ortaklardan biri ve adi ortaklıklar adına en yüksek ortaklık payına sahip kişi, Türkiye’de yönetim merkezi olan veya Türkiye’de mukim yöneticisi olan yabancı ülkede kurulmuş trust ve benzeri teşekküllerin yöneticileri, mütevellileri veya temsilcileri, vermek zorundadırlar.
Gerçek faydalanıcı bilgisi verme yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri dâhil bütün mükellefler ile diğer kişiler ilk bildirimlerini en geç 31.08.2021 günü sonuna kadar elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığı’na bildirmeleri gerekmektedir.
BİZLERİN FİRMALARIN ARKA PLANDAKİ YÖNETİCİSİNİ VE ORTAĞINI BİLMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL!
MASAK suç sonucu ortaya çıkan gelirlerin aklanması çalışmaları ile mücadele etmek, aklama suçlarının ortaya çıkması için gerekli çalışmalar ve araştırmalar yapmak, ilgili alanda veri toplamak, toplanan tüm verileri bir araya getirerek analiz etmek, gerektiğinde inceleme yaptırmak için kurulmuştur.
MASAK, Tüzel kişiliğin % 25’i aşan hissesine sahip gerçek kişi ortak bilgilerine MERSİS, Ticaret Sicili üzerinden kolayca ulaşabilecekken; bu bilginin tüm kurumlar vergisi mükellefleri için ayrıca istenmesi devletin arşiv yükünü artırmaktan öte bir yarar sağlamayacağı gibi Mali Müşavir için de ek bir angaryadır. Gerçek faydalanıcı bilgisi zaten Mali Müşavire verilen bilgi değildir.
Bizlerin her hangi kolluk gücü istihbarat faaliyeti olmadığı gibi firmaların arka plandaki yöneticisini ve ortağını bilmemiz mümkün değildir.
VERGİ CENNETİ ÜLKELER LİSTESİ YAYINLANMIYOR
Kara paranın aklanmasını suç kabul edip ve terörün finansmanının önlenmesi yönünde yasal düzenlemeler yapıp, sonra varlık barışı düzenlemelerini yapmak hangi mantıkla izah edilebilir?
Üstelik yurt dışından getirilecek paralar konusunda hiçbir suretle vergi incelenmesi ve tarhiyat yapılmaması güvencesi vermeyi nasıl izah edebiliriz? Bu paralar üzerinden vergi alınamıyor. Oysa VUK’nun 9. maddesi şöyle der: “Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasak edilmiş bulunması mükellefiyeti ve vergi sorumluluğunu kaldırmaz.”
Ayrıca Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddesinin (7) numaralı bendi 01.01.2006 tarihinden itibaren yürürlüktedir. Ancak Bakanlar Kurulu (yeni sistemde Cumhurbaşkanı yetkisindedir) 15 vergi cenneti ülkeler listesini yayınlamadığı için kanun hükmü uygulanamamaktadır. Nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın % 30 oranında vergi kesintisi yapılır.” düzenlemesi yapılmıştır.
Vergi cenneti ülkeler listesi 15 yıldır yayınlanmadığı için, vergi cenneti ülkelere Türkiye’den yapılan ödemelerden yüzde 30 tevkifat yapılamamaktadır.
Konu vergi cenneti ülkeler olunca 15 yıldır hiçbir girişimde bulunulmadı şimdi de Mali Müşavirlerden gerçek kullanıcı formu adı altında gerçek faydalanıcı bilgileri isteniyor.
Bu düzenleme Mali Müşavirler için çerçevesi çizilmemiş mükerrer bildirimlerden başka bir şey olmadığı gibi bir yüktür.
ASMMMO YÖNETİM KURULU