Metin Türkyılmaz / Ajans Bizim – CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Danıştay’ın Milli Eğitim Bakanlığının başvurusu üzerine aldığı son kararlarla, okullarda okutulan Andımızı kaldırdığını belirterek, “Andımızın her kelimesi ve Atatürk sevgisi, bu milletin yüreğinden de ruhundan da silinmeyecektir. Andımız okullarımıza geri dönecektir” diye konuştu.
Öztrak, Genel Merkez’de MYK gündemine dair düzenlediği basın toplantısında, 15 Mart itibariyle Suriye’de iç savaşın başlamasının üzerinden 10 yıl geçtiğini ifade ederek, Hükümetin kendi vatandaşlarına destek vermezken, Suriyeliler için 40 milyar dolar harcadığını söyledi. Öztrak, “Dünya üzerindeki her üç Suriyeliden birine, bizim ülkemizin vergi mükellefleri bakıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de toplumsal bağışıklık kazanılması için en az 50 milyon yurttaşa iki doz aşı yapılması gerektiğini belirten Öztrak, “Bunun için 100 milyon doz aşı gerekiyor. Aşılamada bu hızla gidersek, 549 günde bu işi bitireceğiz. Yani 1,5 yıl. O zaman sadece 2021’i kaybetmiyoruz, 2022’yi de kaybediyoruz” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün Genel Merkez’de MYK gündemine dair düzenlediği basın toplantısında özetle şunları söyledi:
“Bugün 15 Mart… Komşumuz Suriye’deki iç savaş, 10. yılını tamamladı. Bu savaşta yüzbinlerce insan yaşamını yitirdi. Yaklaşık 13 milyon Suriyeli yerinden, yurdundan oldu. Bugün 3 milyon 659 bin Suriyeli Türkiye’de yaşıyor. Saray Sözcüsünün verdiği bilgilere göre, 3 milyon Suriyeliye de, sınırın öte tarafında biz bakıyoruz. Yani dünya üzerindeki her üç Suriyeliden birine, bizim ülkemizin vergi mükellefleri bakıyor.
Saray hükümetinin İhvancı politikaları
Saray Hükümetinin İhvancı politikaları nedeniyle Suriye’deki iç savaş sürecinden Suriye’den sonra en olumsuz etkilenen ülke Türkiye oldu. Hem Suriye’deki operasyonlarda askerlerimizi şehit verdik hem de Türkiye sınırları içinde Reyhanlı ve Ankara Garı saldırılarında sivil vatandaşlarımızı kaybettik. Türkiye’nin ödediği askeri, insani ve mali bedelin sorumlusu, Erdoğan’ın Şahsım Hükümeti oldu. Erdoğan Şahsım Hükümetinin İhvancı politikaları, Arap baharını, ülkemizin kışına çevirmiştir. Türkiye’den Suriye’ye, Suriye’den Filistin’e, Filistin’den Mısır’a, Mısır’dan Libya ve Tunus’a kadar uzanan, ‘İhvan Kardeşliği’ rüyası, milletimizin kâbusu olmuştur.
Erdoğan’ın sözleri artık tükendi
Erdoğan hükümetinin vatandaşlara söyleyeceği sözler artık tükendi. Açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı ve Ekonomi Reformlarının içeriğine baktığımızda da çoğu eski plan ve programlardan kopyalanmış. Bir sürü ‘-cektir’, ‘-caktır’ ifadeleri. Yani dağ fare bile doğuramamış. Son açıklanan ekonomi paketinde vatandaşın derdine derman olacak hiçbir husus yok. Esnafa paketten çıka çıka, ‘şaka’ çıkmış. Basit usulde vergilendirilen 850 bin esnaf, gelir vergisinden muaf tutulacakmış. Bu yılın bütçesinde, basit usulle tahsil edilecek gelir vergisi hedefi; 228 milyon 883 bin lira. Bunu 850 bin esnafa pay edersek, esnaf başına yılda 269 lira ediyor. Güne bölersek, günde 74 kuruş yapıyor. Ankara’da ekmek markette 1 lira 75 kuruş. Halk Ekmekte 1 lira 25 kuruş. Yani esnafa müjde diye verdikleri, şu yarım ekmek parası bile değil.
Gerçek bir ekonomik reformun ana hatlarının CHP’nin İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nde bulunuyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak kendimize güveniyoruz. İktidara hazırız. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında en önemli çapa; yeni bir Anayasa ile Güçlendirilmiş Yeni Demokratik Parlamenter Sistem olacaktır. ‘Siyasi Ahlak Yasası’ olacaktır. Dünya standartlarında yeni bir ‘Kamu İhale Kanunu’ olacaktır. ‘Ekonomik ve Sosyal Konsey’ olacaktır, ‘Stratejik Planlama Teşkilatı’ olacaktır. ‘Aile Destekleri Sigortası Kurumu’ olacaktır. Seçim barajını kaldıracak, milletvekillerini halkın seçmesini sağlayacak yeni bir ‘Seçim Yasası’ olacaktır. ‘TBMM’de muhalefet partisinin başkanı olduğu Kesin Hesap Komisyonu’nun kurulması’ olacaktır. ‘Ulusal Vergi Konseyi’nin kurulması’ olacaktır. Ve tabi ki ‘Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nın kurulması’ olacaktır. Ülkemizi buhrana sürükleyen, mevcut sistemi değiştirecek temel reformlar bunlardır.
Türkiye’de toplumsal bağışıklık kazanılması için en az 50 milyon yurttaşa iki doz aşı yapılması gerekir. Bunun için 100 milyon doz aşı gerekiyor. Aşılamada bu hızla gidersek, 549 günde bu işi bitireceğiz. Yani 1,5 yıl. O zaman sadece 2021’i kaybetmiyoruz, 2022’yi de kaybediyoruz.
“Atatürk demek Türkiye demektir”
Danıştay aldığı iki ayrı kararla, okullarda okutulan Andımızı ve Devlet Madalyalarından Atatürk Kabartmasını kaldırdı. Bu davayı kim açtı? Erdoğan Şahsım Hükümeti. Atatürk demek, Türkiye demektir. Atatürk demek, bağımsızlık demektir. Atatürk demek emperyalizme kafa tutmak demektir. Atatürk demek milli şeref, haysiyet ve onur demektir. Kimse Atatürk’ü bu milletin yüreğinden de, zihninden de söküp atamaz. Şahsım Hükümetinin bunu anlaması lazım ve milletin sinir uçlarıyla daha fazla oynamaması gerekir.”
Bahçeli bülbül suyu mu içti?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Andımızın okutulması kararının iptalini isteyenin kendi iktidar ortakları değilmiş gibi eleştiri oklarını sadece Danıştay’a yönelttiğini belirten Öztrak, “Siz, Cumhur İttifakı’ndaki ortağınız bu itiraz dilekçesini verirken ne yapıyordunuz? İttifakınızın resmi görüşü olan bu belgeye, bu itiraz dilekçesine neden itiraz etmediniz? Bülbül suyu mu içmiştiniz?” sorularını yöneltti. Öztrak, Bahçeli’nin daha önce yaptığı Andımızla ilgili yaptığı “kırmızı çizgi” açıklamalarını da anımsatarak, “Ne oldu? Yoksa, ‘Kırmızı çizgileriniz’ artık pembeleşti mi?” dedi.
Öztrak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Andımızın her kelimesi ve Atatürk sevgisi, bu milletin yüreğinden de, ruhundan da silinmeyecektir. Andımız okullarımıza, Atatürk Kabartması ise madalyalarımıza geri dönecektir. Milletimiz kimin ne olduğunu ve ne yaptığını görüyor. Notlarını da veriyor. Bu sorumsuzlara hak ettiği cevabı sandıkta verecek. Bunların hepsini evlerine gönderecek.”