Ajans Bizim – CHP’nin İstanbul’da düzenlediği mitingde Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanması protesto edildi.
CHP’li Ahmet Özer, “PKK/KCK terör örgütüne üye olduğu” iddiasıyla gözaltına alınmış ve daha sonra tutuklanmıştı. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılan Özer’in yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy kayyum olarak atanmıştı.
Yaşanan gelişmeler üzerine CHP MYK partinin Esenyurt ilçe başkanlığında toplandı, ardından da Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda protesto mitingi düzenlendi.
Mitingde CHP’lilerin yanı sıra DEM Parti, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, DEVA Partisi, TİP, SOL Parti ve EMEP de destek verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitingde yaptığı konuşmada “Oyun büyük, kumpas büyük, talimat en yukarıdan. Bu oyunu, bu kumpası görüyoruz: Yapılanın önce Esenyurt’un seçme hakkına, sonra İstanbul’un seçme hakkına müdahale olduğunu… Niyetin kumpaslarla Türk milletinin seçme hakkını kısıtlamak olduğunu… Kendileri için risk gördüklerini, bileğini bükemediklerini, seçimde karşısına geçmeye korktuklarını ekarte etmeye çalışan bu anlayışa teslim olmayacağız” dedi.
Özel’in konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:
“-Recep Tayyip Erdoğan ‘ahmak davası’ ile mı, kumpas davasıyla mı, onunla mı, bununla mı diye düşünme. Aklından geçeni piyonlarına, cellatlarına yaptırmaya çalışma. Cesaretin varsa zaten bıçak kemikte, kaçma, gel, çık karşımıza. Biz seçime hazırız.”
“-Sen dün sözünü söyledin. Maşanla, silahşörünle talimatınla sözünü söyledin. Çirkin kayyumunu Beyoğlu’nda partili kaymakam olan kişiyi dün vali yardımcısı yapıp Esenyurt’un başına yolladın. Senin sözün bu.”
“-Esenyurt meydan tek yürek, tek ses, hepsi birden sana sesleniyor, ‘Hükümet istifa’ diyorlar. Senin seçimi kaybetme korkun o yüzden.”
“-Esenyurt’tan başlayarak İstanbul’u, İstanbul’dan başlayarak Türkiye’yi kuşatma gayretinin ve bu kirli hesaplarının hepsinin farkındayız. Türkiye’de yeniden bir kutuplaşma istiyorsun. İstiyorsun ki kutuplaşma olsun, gerilim olsun, vatandaş derdini konuşamasın.”
“-Ama biz milletin gündemini konuşacak, halk iradesinin yanında duracağız.”
“-Artık Türkiye’nin daha fazla geriye götürülmesine, millete bu kadar kötülük yapılmasına hiç kimsenin tahammülü kalmamıştır. Artık geriye dönüşü yoktur.”
“-Ben buradan durumundan rahatsız olan herkesi sesini yükseltmeye davet ediyorum.”
“-Türkiye’yi sokulan bu otoriter, bu baskıcı yoldan memnun olmayan herkes sesini yükseltmelidir. Hep beraber haykıracağız, hep beraber başaracağız, hep beraber kazanacağız.”
“Bir açılım tarifi yaptılar”
“-İktidarda kalmak için illa da illa bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Önce Numan Kurtulmuş’u yolladılar. Dedim ki, ‘Ne konuşuyoruz? Anayasa’ya uymayan biriyle anayasa olur mu?”
“-Bu sefer başka bir işe kalkıştılar. Devlet Bahçeli eliyle Kürt sorununu görmeyen bir açılım tarifi yaptılar. Bir kişi konuşacak, bir kişi de istediğini alacak, bu al-ver ile her iş hallolacak.”
“-Gizli pazarlıklara ve Anayasa değiştirmeye yokuz.”
“Sine-i millet ara seçim doğuruyor”
“-Şimdi yeni bir oyun var. Anayasa’yı değiştirmenin yeni bir oyununu bulmuşlar. Birtakım sosyal medya hesaplarından hep birlikte şöyle yazıyorlar: ‘DEM Parti, CHP, muhalefet Meclis’ten çekilsin. Sine-i millete dönün, erken seçim yapılsın.”
“-Sine-i millet erken seçim doğurmuyor, sine-i millet ara seçim doğuruyor.”
“-Ara seçim 90 gün sonraki ilk pazar. Sen çekilmişsin, bir daha girmiyorsun. AK Parti ile MHP giriyor.”
“-O 200 milletvekilinin 100’ünü alıyor ya da 130 milletvekilinin 80’ini alıyor, mevcut 320’nin üstüne ekliyor. 400 vekili alıyor. Ne sana ne bana ne başkasına ihtiyacı olmadan Anayasa’yı değiştiriyor, canı ne istiyorsa onu yapıyor.”
Erken seçimi zorlama
“-Biz erken seçim için ne gerekiyorsa onu yaptırmaya, sesimizi yükseltmeye hep beraber mecburuz.”
“-eninde sonunda o sandığı getirip Recep Tayyip Erdoğan’ı göndermeyi de konuşacağız ve başaracağız.”
“-Ayrıca bu hafta, bugün Esenyurt’ta MYK yaptım. Yarın, öbür gün Esenyurt’ta milletvekillerimizle çalışacağız. Ertesi gün Parti Meclisimizi toplayacağız. Alınan bütün kararlar bundan sonra erken seçimi zorlamaya, mücadeleyi yükseltmeye, bunlardan kurtulmaya yöneliktir.”
İmamoğlu: “Muktedir kalamayacak”
Mitingde konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun söylediklerinden bazı satırbaşları da şöyle:
“-Seçimlerde bükemediğiniz bileği, yasaklar ve tutuklamalarla, kayyımlarla bir milim bile eğemeyeceksiniz. Çünkü kendi iradesini milletin iradesinin üstünde görenler, artık bu ülkede muktedir kalamayacak.”
“-Bir ömrü bu yola adayacak; milletin sesine ve iradesine vurulmak istenen darbeyi alaşağı edeceğiz.”
“-Biz meselelerimizin çözümünü gizli saklı çıkar hesaplarında aramıyoruz. Ortak değerlerimizde arıyoruz. Kimsenin hakkını yememekte, herkese hakkını teslim etmekte arıyoruz. Her bir vatandaşımızın özgürce söylediği sözde, toplumsal mutabakatlarda arıyoruz.”
“-Bu ülke son 7-8 yıllık dönemde çok ağır bir ekonomik bunalım içinde. Bir hiç uğruna, sırf bir kişinin hırsı uğruna bu millet yoklukla, yoksullukla, sefaletle sınava çekiliyor.”
“-Yoksulluğun da terörün de ortak bir çözümü var: Milli iradenin üstünlüğü karşısında haddini bilmek. Milletin hakemliğini kabul etmek.”
“-Biz, milletin egemenliğini kayıtsız şartsız kabul ediyor ve hodri meydan diyoruz.”
“-Siyasi güdümlü yargı kararlarının arkasına saklanmadan, mertçe yarışmak için hodri meydan.”
Hatimoğulları: “Dün darbe yapıldı”
Mitinge katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:
“-Dün bir darbe yapıldı. Bu darbeyi yapan otoriter rejimi kınıyoruz ve asla kabul etmiyoruz.”
“-Esenyurt, Türkiye’nin en büyük ilçesi. Herkesin tüm farklılıklarla bir arada yaşadığı bir yer. Tam da farklılıklarınız bir arada olduğunuz için kent uzlaşısıyla kazanılan bu darbeyi asla kabul etmiyoruz ve kınıyoruz.”
“-Onlar, iç barıştan bahsediyor. Evet, Türkiye’nin iç barışa ihtiyacı var. O zaman kent uzlaşısını sağlamış, iç barışı sağlamış bir ilçenin başkanına neden şafak operasyonu yaptınız?”
“-Bugün Esenyurt halkının iç barışına darbe yapıldı. Asla kabul etmiyoruz.”
“-Kayyum demek, halkın seçme ve seçilme hakkını almaktır; kayyum demek, sizlerin iradesine darbedir; kayyum demek, ‘Seçilmişler belediyeyi yönetemez, benim atayacağım memur yönetecek’ demektir. Bu da otoriter rejim demektir.”
“-Biz kayyum rejimini Van’dan, Hakkari’den biliyoruz. Bu rejimin ne kadar tehlikeli olduğunu deneyimledik.”
“-Buradan bütün demokrasi güçlerine sesleniyoruz, kayyum rejimine izin vermeyelim.”
Ankara’da protesto
Öte yandan, CHP Ankara İl Örgütü de Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanmasını protesto etti.
Güvenpark yakınındaki Ankara İl Başkanlığı önündeki protesto eylemine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan, Polatlı Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya, Şereflikoçhisar Belediye Başkanı Mustafa Koçak’ın yanı sıra DEM Partisi il yöneticileri de katıldı.
CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, burada yaptığı açıklamada, “Ne yazık ki ülkeyi 22 yıldır yöneten AKP iktidarı sık sık bizi felaket haberleri paylaşmak için, felaket haberlerine karşı çıkış için bir araya getiriyor. Bugün de yine böyle bir gündeyiz. Biz ayrıcalık istemiyoruz. Biz adalet peşindeyiz” dedi.
Erkol, “Korkunun ecele faydası yok. Eğer bu yolla bir kez daha Cumhurbaşkanı olmaya çalışıyorsanız buna müsaade etmeyeceğiz. Bu saray düzenine, bu saltanat düzenine son vereceğiz” diye konuştu.