• Hakkımızda
  • Reklam Verin
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim
Biz Haberiz
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
Biz Haberiz
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
Anasayfa Yazarlar Coşkun KARTAL

Deprem ve “sivil önlem” ihtiyacı

Coşkun KARTAL Yazar: Coşkun KARTAL
24/04/2025
Kategori: Coşkun KARTAL, Manşet, Yazarlar
0
0
PAYLAŞIM
14
GÖRÜNTÜLENME
Facebook'da PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'da Paylaş

En azından çeyrek asırdan beri büyük bir depremin risklerine karşı uzmanlarca uyarılan İstanbul, 6.2 şiddetinde depremle sarsıldı.

Birçok çevre ilden de hissedilen, canlı yayın yapan kanallardan izlenebilen deprem, bir kez daha gündemimizi sarstı.

İnsanlar sokaklarda.

Okullar tatil edildi ve okul, cami, spor salonu gibi toplu kalınabilecek yerler, evine girmek istemeyen vatandaşların kullanımına açıldı.

Bilim insanları, jeologlar, sismologlar, her büyük depremde olduğu gibi en yüksek izlenme oranlarıyla görev başında.

Daha önce bin kere yaptıkları uyarıları bir kez daha yineliyorlar.

Bundan sonra olabilecek artçılardan söz ediyorlar, “beklenen büyük İstanbul depremi”nin şiddetini, gerçekleşebileceği zaman dilimini tahmin etmeye çalışıyorlar.

Doğal olarak kendilerini “nesnel olmaya” zorluyorlar.

Bu yüzden, ağızlarından çıkan cümleler, büyük sayılabilecek bir depremin sarsıntısını henüz hissetmiş vatandaşların korkusunu iyice artırıyor.

Paranoya yaratıyor.

Oysa bilinir ki, bu tür toplumsal travma yaratan olayların içinden en az zararla çıkmanın yolu öncelikle soğukkanlı, sakin olmaktan geçer.

Toplumun içinde yaşayan, aklı selim hareket etme yeteneğine sahip, hatta lider yaradılışlı insanlara büyük görev düşer.

Önce ailesini, ardından yakın çevresini teskin etme, ardından birlikte davranabilmek, dayanışma içinde olabilmek için örgütlemek görevidir bu.

Devletin ve belediyelerin resmi görevlilerinin zaman zaman eksik kalabileceği, bir yerlere yetişmekte zorlanabileceği düşünülerek düzgün insanlardan oluşan mahalle komitelerinde bir araya gelme, birlikte çalışma görevi…

***

Aslında bu “örgütlenme” ihtiyacı, deprem konusuyla ilgili bilim insanları için de söz konusudur.

Zira, bilim insanlarının uzun araştırma ve çalışmalar sırasında birbirine pek uymayan, birbiriyle çelişen görüşlere sahip olmaları çok rastlanan bir durumdur.

Bu çelişkilerin ortak noktaya varması, bilimsel “tek” gerçekliğin ortaya çıkması için günler, haftalar süren çalışmalar-danışmalar yapılması gerekir.

Aksi takdirde, her bilim insanı ulaştığı ilk sonuçları -bazen de meslektaşlarından hızlı davranmak için- yeterli sağlama olmaksızın ortaya atarsa yanılma olasılığı çok artabilir.

Eğer birden çok bilim insanı birden çok farklı görüş ve savlarla ortaya atılırsa, varılan sonuç toplumsal kafa karışıklığından başka bir şey olmaz.

Bu kafa karıştırıcı disiplin dışı davranışların önüne geçmenin yolu, meslek örgütlerinin belirleyeceği bir disiplin içinde, kimse kendiliğinden ortaya atılmadan olabilecek en doğru bulguları kamuoyuna duyurmaktır.

Tabii depremden yeni çıkmış insanların hiç olmazsa bir nefes almasına izin verip, serinkanlı ve yol gösterici ifadelerle konuşmak şartıyla.

Zaten yaşanmakta olan paniği artırmadan, azalmasını sağlayacak bir güven vermek koşuluyla.

***

Sıra geldi, yıllardır ülkemizin, toplumsal yaşamımızın en “baş belası” olgusuna; sosyal medyaya!

İstanbul’da 6.2’lik deprem haberini duyduğumdan bu yana çeşitli sosyal medya platformlarını izliyorum.

Eminim, depremin korkusunu yüreğinde hissetmiş vatandaşlarımızdan birçoğu da, “acaba yeni bir haber alabilir miyiz?” düşüncesiyle o platformlara bakıyor.

İyi niyetli paylaşımlar da var elbette.

Ancak, bazıları, “daha bu hiçbir şey değil, göreceksiniz”  benzeri laflarla adeta bilinçli provakasyon peşinde.

Neler yazılmıyor ki!

En çok da Kahramanmaraş merkezli depremlere gönderme yapılıyor, o zaman da bu tür “küçük” depremlerin sonradan büyük depreme dönüştüğü haber veriliyor.

Bunları yazanlar toplumdan hınç alıyor sanki.

Sanki, daha büyük depremleri “temenni ediyor” gibiler.

Bence asıl durdurulması, etkisiz kılınması gereken bu davranış biçimleri.

Durdurulması gereken derken, kesinlikle yasaklar konulmasını kastetmiyorum.

Çünkü elektronik medyaya, sosyal medya ağlarına getirilen yasaklar kolaylıkla aşılabiliyor zaten.

Bu kez de, daha zıvanadan çıkmış yorumlarla, dedikodularla, yalanlarla karşılaşmak olası.

Yani, bir nevi E-fısıltı gazetesinin devreye girmesinin yolu açılmış olur!

Bu durumlarda gözetilmesi, asla vazgeçilmemesi gereken en önemli unsur, şeffaflık.

Kamu yöneticileri, hemşehrilerine her konuda doğru, açık ve net olduklarını gösteren güven duygusunu vermeliler.

Mahalle, hatta sokak bazında, büyük felaketlere karşı soğukkanlılıkla birlikte davranabilecek sivil örgütlenmeler geliştirilmeli.

Son olarak jeolojik gelişme ve sismik beklentilerin “doğruya en yakın biçimde” öngörülerek hep birlikte halkın aydınlatılması için “bağımsız ve özerk” çalışabilecek meslek örgütlenmesi gerçekleştirilmeli.

Tabii, şehircilik, yerleşim birimlerinin ıslahı, konutların yapı denetiminin sağlıklı yapılması, “çürük binaların” yıkılarak yenilenmesi, özellikle okullarda sık sık yapılacak deprem tatbikatlarıyla çocukların felaketlere karşı bilinçlendirilmesi devletin “olmazsa olmaz” görevleri arasında.

Tags: depremİstanbul
Önceki Haber

İstanbul Boğazı’nda ‘yunus gözlem etkinliği’

Sonraki Haber

“Akrep Üretme Çiftliği” çıkmazı

Coşkun KARTAL

Coşkun KARTAL

Benzer Yazılar

Manşet

Trajedi hep bize mi?

16/05/2025
Görsel: Pixabay
Güncel

Konya Kulu’da 5,2 büyüklüğünde deprem

15/05/2025
Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı
Manşet

Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı

15/05/2025
Cezaevindeki Gazeteciler Listesi
Cezaevindeki Gazeteciler

Cezaevindeki Gazeteciler Listesi

15/05/2025
Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile görüştü
Manşet

Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile görüştü

15/05/2025
Baby Fish’ler kapanıyor; koi balıkları için yaşam alanı aranıyor
Genel

Baby Fish’ler kapanıyor; koi balıkları için yaşam alanı aranıyor

15/05/2025
Sonraki Haber

“Akrep Üretme Çiftliği” çıkmazı

Bizi Takip Edin

  • Çok Okunanlar
  • Yorumlar
  • En Son

Sırrı Süreyya Önder bir yıl önce vefat etseydi

08/05/2025
Görsel: Pixabay

Marmara Denizi’nde deprem

13/05/2025

Uğurlar olsun José Mujica

14/05/2025

Tarihi fırsat, Türkiye’nin parçalanması mı?

14/05/2025

Trajedi hep bize mi?

16/05/2025
Görsel: Pixabay

Konya Kulu’da 5,2 büyüklüğünde deprem

15/05/2025
Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı

Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı

15/05/2025
Cezaevindeki Gazeteciler Listesi

Cezaevindeki Gazeteciler Listesi

15/05/2025

Son Haberler

Trajedi hep bize mi?

16/05/2025
Görsel: Pixabay

Konya Kulu’da 5,2 büyüklüğünde deprem

15/05/2025
Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı

Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı

15/05/2025
Cezaevindeki Gazeteciler Listesi

Cezaevindeki Gazeteciler Listesi

15/05/2025
Biz Haberiz

Takip Et

Kategoriye Göre Arayın

  • Ali TARTANOĞLU
  • Attila AŞUT
  • Ayşe ÖZER
  • Banu MERTYÜREK GÜLER
  • Belgeler
  • Bilim-Teknoloji
  • Can Dostlarımız
  • Çeviriler
  • Çevre
  • Cezaevindeki Gazeteciler
  • Corona Yazıları
  • Coşkun KARTAL
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Emek
  • Ercüment TUNÇALP
  • Genel
  • Grev
  • Güncel
  • İnsan Hak.E.B
  • İnsan Hakları
  • Kadın
  • Kültür Sanat
  • Manşet
  • Medya
  • Nusret ERTÜRK
  • Öldürülen Gazeteciler
  • Orhan AYDIN
  • Politika
  • Rahmi YILDIRIM
  • Sağlık
  • Saim TOKAÇOĞLU
  • Seda YİĞİT
  • Sezai BAYAR
  • Tarım
  • Video
  • Yazarlar
  • Yitirdiklerimiz

Son Haberler

Trajedi hep bize mi?

16/05/2025
Görsel: Pixabay

Konya Kulu’da 5,2 büyüklüğünde deprem

15/05/2025
  • Hakkımızda
  • Reklam Verin
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim

© 2024 Biz Haberiz. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları

© 2024 Biz Haberiz. Tüm Hakları Saklıdır.

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam