• Hakkımızda
  • Reklam Verin
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim
Biz Haberiz
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
Biz Haberiz
No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
Anasayfa Yazarlar Saim TOKAÇOĞLU

Gazetecilik nedir, ne değildir?

Saim TOKAÇOĞLU Yazar: Saim TOKAÇOĞLU
29/05/2020
Kategori: Saim TOKAÇOĞLU, Yazarlar
0
0
PAYLAŞIM
27
GÖRÜNTÜLENME
Facebook'da PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'da Paylaş

Bugünleri de gördük…

Medya ombudsmanı Faruk Bildirici’nin 29 Mayıs 2020 tarihli yazısı, basının “Amiral gemisi” Hürriyet’in içler acısı durumunu yoruma gerek bırakmayacak şekilde anlatıyor. Xinhua Haber Ajansı, Hürriyet’in 3’ncü sayfasını “satın almış” baştan sona Çin’in propagandasını yapan “haberlerle” donatmıştı. Sayfanın sağ üst köşesinde küçük olarak “Xinhua Haber Ajansı’nın ilanıdır” yazsa da, birçok okur o ibareyi görmemiştir bile. Sayfa bir haber sayfası gibi hazırlanmış, başlıklar atılmış, Covid-19 salgınıyla ilgili Çin’in tek yanlı propagandası yapılmış.

Para karşılığı haber basında ilk kez karşılaştığımız bir olay değil. Hatta bu iş için basılan dergiler, gazeteler bile vardır. Tirajları da çok düşüktür, maliyet yükselmesin diye. Çünkü satışları yoktur, yalnızca ilan verenlerin sayısı kadar basılırlar. Dergiyi, gazeteyi açarsınız, baştan sona bir firmanın reklamının yapıldığı röportaj ya da “haber” çarpar gözünüze. Önceden hazırlanmış, hatta firma yetkilileri tarafından hazırlanmış sorulara istedikleri gibi yalan yanlış verilmiş yanıtlarla doludur. Doğru mu, değil mi, rakamlar ne kadar sağlıklı, asla düşünülmez. Okuyucuları da olmadığı için bu tür sahte haberler karşılığında aldıkları reklamların geliriyle yuvarlanır giderler. Adamın röportajını okursunuz, sayfayı çevirdiğinizde o firmanın kocaman reklamını görürsünüz. Bu tür yayınlar, “reklam ver, haberini yapalım” türden “süreli” yayınlardır. Süreyi de alabildikleri reklamlar belirler. İstedikleri kadar reklam alamazlarsa, o ay derginin basılmasını ertelerler.

Xinhua Haber Ajansı’nın hazırladığı Hürriyet’i görünce, yıllar önce başıma gelen bir olayı hatırladım. Adını verip köşemi reklama alet etmeyeyim, bugün de kendi alanında güvenilir bir adı olan çok önemli bir web sitesi için ayda bir yayımlanmak üzere dergi projesi hayata geçirilecekti. Yine aynı nedenle adını vermeyeyim, derginin genel yayın yönetmeni de söz konusu web sitesinin patronunun komşusu ve o tarihlerde adı markalaşmış ünlü bir televizyoncuydu. TRT gibi bir kurumda yetişmiş, yurtdışında kurumu temsil etmiş bir haberciydi.

İlk görüşmeden sonra istenilen kalitede bu dergiyi basabilecek güvendiğim matbaalardan teklifler aldım, nasıl bir dergi olması gerektiğini yaklaşım raporuyla birlikte proje dosyası haline getirdim. Web sitesinin sahibinin villasında buluştuk. Verandada oturduk, genel yayın yönetmeni adayı, ben ve patron, uzun uzun konuştuk, derginin içeriğini şekillendirmeye çalıştık. Olumsuz hiçbir şey yoktu. Parasal sorunlar da yaşanmayacaktı, patronun önceliği para kazanmak değildi. Web sitesinin güvenilirliğine yakışır bir dergi yaratmak istiyordu. Web sitesinin bin 200 abonesi, zaten dergiye de abone olacağı için okur sorunu, tiraj sorunu, satış sorunu gibi bir kaygı da yaşanmıyordu. Bu abone sayısı, aylık bir dergiyi rahat rahat ayakta tutardı.

Patron, “çay demledim, içeriz değil mi” dedi ve mutfağa geçti. Onun yokluğunu fırsat bilen televizyoncu arkadaşımız, patronun duymayacağı bir ses tonuyla bana “müşteriye ‘bu benim banka hesap numaram, şu kadar yatır, seninle röportaj da yaparız, haberini de yayımlarız’ diyeceksin” diye fısıldadı. Dondum kaldım, ağzının payını veremeden patron elinde çaylarla geldi. Görüşmenin bundan sonrasını hatırlamıyorum bile. Çünkü benim için o proje dosyası artık kapanmıştı. Çayımı içtim, bir bahane yaratıp izin istedim ve ayrıldım. Sonra o dergi yayımlandı, ilk sayısı geçti elime. Sayfaları karıştırınca “Reklam ver, haberini yapalım, bu da benim banka hesabım” ifadesinin hayata geçirilmiş olduğunu gördüm, gerçekten üzüldüm.

Bu anlattığım, anlatacağımın yanında çok masum kalıyor inanın. Reklam alabilmek için işi bir de tehdide vardıranlar var. Hedef olarak seçtikleri firmaya önce adı hiç duyulmamış “filanca postası” gibi bir derginin “müşteri temsilcileri” gidiyor. Önce güzel güzel dergilerini tanıtıyor, reklam sayfalarının fiyatlarını söylüyor, nazik bir şekilde onlar da sektörde kabul görmüş olan “reklam verirseniz haberinizi de yaparız, reklamdan daha etkili olur” sihirli cümlesini söylüyorlar. Eğer firma yetkilisi bunu yutar ve reklam vermeyi kabul ederse sorun yok. Ama “kardeşim bu dergiyi kim okur ki, neden bu kadar para vereyim” derse, nezaket bir tarafa bırakılıyor, konuşma yatak değiştiriyor, seviye ortaya çıkıyor tehdit cümleleriyle. “Bak, biz senin şu firmayla çalıştığını biliyoruz. Sana karbonsuz fatura kesiyorlar, aradaki farkı kırışıyorsunuz. Bize reklam vermezsen başın mali polisle, vergicilerle derde girer. Şirketini incelemeye aldırırız” gibi cümlelerle tehdit ediyorlar. Yine mi olmadı, bir gün firmanın kapısını “biz mali şubeden geliyoruz” diyerek birileri çalıyor. Gelenler gerçekten polis mi, kimlikleri sahte mi, kaç kişi araştırabilir. Sonunda bu can sıkıcı durumdan kurtulmak isteyen şirket yetkilisi veriyor istenen “reklam” parasını.

Kendini mafya zanneden çapulcuların, dolandırıcıların yaptıklarını anlıyoruz. Adamların işi bu, onu bunu çarparak, dolandırarak para kazanıyorlar. Ama “gazetecilik” yaptığını iddia ederek okuru kandırmanın affedilir yanı yok!

Tags: Faruk BildiriciHürriyet gazetesiMedya ombudsmanıTRTXinhua Haber Ajansı
Önceki Haber

Salgınlar, tarihi nasıl değiştirir?

Sonraki Haber

Perakende ekonomisi

Saim TOKAÇOĞLU

Saim TOKAÇOĞLU

Benzer Yazılar

Manşet

Terör sorunu…

25/05/2025
Manşet

Başarı eğitimle başlar

24/05/2025
Ercüment TUNÇALP

En fenası ekonomik istikrarsızlık

20/05/2025
Coşkun KARTAL

Kim kimi temsil ediyor, hangi yetkiyle!

19/05/2025
Manşet

Emperyalizmin kucağına oturmak

19/05/2025
Attila AŞUT

Erdoğan’ın Sorunlu Söylemleri, Kutsal Sözcükleri

17/05/2025
Sonraki Haber

Perakende ekonomisi

Bizi Takip Edin

  • Çok Okunanlar
  • Yorumlar
  • En Son
ÇGD’nin yeni yönetimi belirlendi

ÇGD’nin yeni yönetimi belirlendi

25/05/2025

Kim kimi temsil ediyor, hangi yetkiyle!

19/05/2025
İLEV, gençlerle usta gazetecileri buluşturdu

İLEV, gençlerle usta gazetecileri buluşturdu

23/05/2025
Akademisyen Cenk Yiğiter’e silahlı saldırı

Akademisyen Cenk Yiğiter’e silahlı saldırı

20/05/2025
ÇGD’nin yeni yönetimi belirlendi

ÇGD’nin yeni yönetimi belirlendi

25/05/2025

Terör sorunu…

25/05/2025
Cannes’da Altın Palmiye ödülü İran yapımı filme verildi

Cannes’da Altın Palmiye ödülü İran yapımı filme verildi

25/05/2025

Başarı eğitimle başlar

24/05/2025

Son Haberler

ÇGD’nin yeni yönetimi belirlendi

ÇGD’nin yeni yönetimi belirlendi

25/05/2025

Terör sorunu…

25/05/2025
Cannes’da Altın Palmiye ödülü İran yapımı filme verildi

Cannes’da Altın Palmiye ödülü İran yapımı filme verildi

25/05/2025

Başarı eğitimle başlar

24/05/2025
Biz Haberiz

Takip Et

Kategoriye Göre Arayın

  • Ali TARTANOĞLU
  • Attila AŞUT
  • Ayşe ÖZER
  • Banu MERTYÜREK GÜLER
  • Belgeler
  • Bilim-Teknoloji
  • Can Dostlarımız
  • Çeviriler
  • Çevre
  • Cezaevindeki Gazeteciler
  • Corona Yazıları
  • Coşkun KARTAL
  • Dünya
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • Emek
  • Ercüment TUNÇALP
  • Genel
  • Grev
  • Güncel
  • İnsan Hak.E.B
  • İnsan Hakları
  • Kadın
  • Kültür Sanat
  • Manşet
  • Medya
  • Nusret ERTÜRK
  • Öldürülen Gazeteciler
  • Orhan AYDIN
  • Politika
  • Rahmi YILDIRIM
  • Sağlık
  • Saim TOKAÇOĞLU
  • Seda YİĞİT
  • Sezai BAYAR
  • Tarım
  • Video
  • Yazarlar
  • Yitirdiklerimiz

Son Haberler

ÇGD’nin yeni yönetimi belirlendi

ÇGD’nin yeni yönetimi belirlendi

25/05/2025

Terör sorunu…

25/05/2025
  • Hakkımızda
  • Reklam Verin
  • Gizlilik Politikası
  • İletişim

© 2024 Biz Haberiz. Tüm Hakları Saklıdır.

No Result
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Güncel
    • Bilim-Teknoloji
    • Can Dostlarımız
    • Çevre
    • Eğitim
    • İnsan Hakları
    • Kadın
    • Sağlık
    • Tarım
  • Politika
  • Dünya
  • Emek
    • Emek Haberleri
    • Grev
  • Ekonomi
  • Medya
    • Medya
    • Cezaevindeki Gazeteciler
    • Öldürülen Gazeteciler
    • Yitirdiklerimiz
  • Kültür Sanat
  • Yazarlar
    • Ali TARTANOĞLU
    • Attila AŞUT
    • Ayşe ÖZER
    • Banu MERTYÜREK GÜLER
    • Ercüment TUNÇALP
    • Nusret ERTÜRK
    • Orhan AYDIN
    • Rahmi YILDIRIM
    • Saim TOKAÇOĞLU
    • Seda YİĞİT
    • Sezai BAYAR
  • Video
  • Belgeler
    • İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
    • OHAL – KHK
    • Son Mektuplar
  • Çeviriler
    • Corona Yazıları

© 2024 Biz Haberiz. Tüm Hakları Saklıdır.

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam