Gülmek, haksızlığa, yolsuzluğa en etkili karşı koymak yöntemidir.
Gazeteci Şinasi Nahit, Demokrat Parti döneminde sık sık hapse atılır. Yine bir mahkeme sonunda yargıç tokmağını vurur:
“Gereği düşünüldü…”
Şinasi Nahit araya girer:
“Hâkim Bey, sen de hep gereğini düşünüyorsun! Bir de beni düşün…”
“Gereği düşünüldü” sözünün sonucu, toplumu mutlu ediyorsa iyi. Nedense bizde hep bazıları düşünülüyor, kimilerine ise düşünme sırası hiç gelmiyor! Bu görünüm insanı derinden yaralıyor. Hem adaletin canına oku! Sonra da kalk, “Bu ülkeye adaleti biz getirdik!” de.
Biz buna güleriz!
Seçim öncesinde, öğretmen alımlarında “sözlü sınav kalkacak!” de. Seçim sonrasında bu sözünü unut!
Biz buna güleriz!
Seçim öncesinde, “Öğrencilere sıcak yemek verilecek!” sözünü et. Seçim sonrasında sözünden dön!
Biz buna güleriz!
Otobüs durağında iki kişiydik. Yanımdaki, elinde telefon hem yürüyor, hem sesli sesli konuşuyordu. Adamda biraz Karadenizli tipi vardı. Yükseköğrenim görmüş, önemli yerlerde bulunmuş.
“Tokatlıyım” dedi.
“Desenize Cahit Külebi ile (1917/1997) hemşehri oluyorsunuz!”
“Eveeet!”
Birkaç gün önce Ankara Milli Kütüphane girişindeki Cahit Külebi heykeliyle fotoğraf çektirmiş, Facebook’ta paylaşmıştım.
Yanımdakine:
“İki gün önce Cahit Külebi ile Milli Kütüphane önünde karşılaştım.”
“Öyle miii?”
“Şiirlerinden, eğitimin geleceğinden konuştuk!”
“Ben de orada olmak isterdim!”
Biz buna güleriz!