25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde ‘Kadınlar ne ister?’ sorusunun cevabı arandı. Gelecek Partisi, ‘Kadınlar Önce Yaşamak İster’ çalışmasıyla Türkiye’de toplumun her kesiminden kadınların maruz kaldığı psikolojik ve fiziki şiddete dikkati çekti.
Gelecek Partisi Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Arife Tuğba Çetinkaya, İl Başkanı Alpaslan Yıldız ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte yaptığı basın açıklamasında “Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Gönül, böyle insanlık onurunu yaralayan bir mesele için değil de kadın haklarında yaşanan güzel gelişmeleri, nasıl daha iyi hale getirebileceğimizi konuşmayı isterdi. Fakat her gün siz değerli basın mensuplarının da toplumu bilgilendirdiği haberlerde, sosyal medyada ne yazık ki kadına karşı şiddetin boyutlarını yansıtan, vicdanlarımızı kanatan olaylarla karşı karşıyayız” dedi.
Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Gönül, böyle insanlık onurunu yaralayan bir mesele için değil de, kadın haklarında yaşanan güzel gelişmeleri, nasıl daha iyi hale getirebileceğimizi konuşmayı isterdi. Fakat her gün siz değerli basın mensuplarının da toplumu bilgilendirdiği haberlerde, sosyal medyada ne yazık ki kadına karşı şiddetin boyutlarını yansıtan, vicdanlarımızı kanatan olaylarla karşı karşıyayız.
2020 bitmeden 391 kadın şiddete kurban gitti
Ülkece Kovid-19 salgınıyla mücadele ettiğimiz, hayatta kalmak için azami çaba sarfettiğimiz bugünlerde, kadınlar artı olarak kendilerini korumak, hayatlarını kurtarmak için tek başlarına mücadele etmeye devam ediyor. 2020 yılı sona ermeden cinayete kurban verdiğimiz kadın sayısı 391’e ulaştı. Her 3 günde 2 kadın gördüğü şiddet yüzünden hayatını kaybediyor. Geçen hafta bir günde 4, ertesi gün 5 kadının öldürüldüğü haberlerini okuduk… Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, tüm dünyada bireysel şiddete en fazla maruz kalan kesimi ülkemizde de olduğu gibi kadınlar oluşturuyor.
Gelecek Partisi olarak, bu konuda toplumu bilinçlendirmek, yasal düzenlemeleri hızla harekete geçirmedikçe kadınların özgürlükleri, yaşam hakkı elinden alınmaya devam edeceğine inanıyoruz. Bu inançla Gelecek Partisi olarak, bütün Türkiye’de ve ilimizde kadına şiddet konusunda her türlü öncü çalışmayı hayata geçirmeye, hükümetten muhalefete herkesle el birliğiyle bu konuyu çözmek için atılacak bütün adımlarda yer almaya hazırız. Söz konusu şiddete uğrayan kadınlarımızsa, bizim için gerisinin hiçbir önemi yoktur.
Bu düşünceden hareketle, Gelecek Partisi Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkanlığımız 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddeti Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde sorunu yaşayanların, kadınlarımızın ne istediğine dikkati çeken bir kampanya hazırladı. Kampanyada kadınların temel insani taleplerine yer verilirken her şeyden önce yaşamak istedikleri ön plana çıkarılarak, kadınların yasalarla sözde değil özde korunmak istekleri vurgulandı.
İlimizde kadına şiddetle ilgili yaptığınız bütün haberlerin toplumu bilinçlendirmeye ve dönüştürmeye, yani, kadınların hayatta kalma mücadelesine büyük bir katkısı var. Onların verdiği mücadeledeki bu değerli katkınız için hepinize teşekkür ediyoruz. Bugün Gelecek Partisi olarak ortaya koyduğumuz çalışmayı da ellerinizde daha da kıymetleneceği bilinciyle size emanet ediyoruz.”
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü
Mirabel Kardeşlerin öldürüldüğü gün olan 25 Kasım, 1981 yılında Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü olarak ilan edildi. 25 Kasım 1960’da Dominik Cumhuriyeti’nde faşist Trujillo Hükümet’ine karşı ezilenlerin verdiği bu büyük mücadelede sembol haline gelen Mirabel Kardeşlerin tecavüz edilerek öldürüldüğü gündür.
Trujillo, bugün halka ölüm, baskı, zulüm dayatmış bir diktatör olarak anılıyor. Yönetimi sırasında kendisine karşı çıkanlar ya tutuklanmış ya da faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Yetmemiş askeri istihbarat servisine kurdurduğu “40” adlı hapishanede muhaliflerine işkence yaptırmış, birçoğunu elektrikli sandalyede öldürtmüştür.
Mirabal Kardeşler ve eşleri, Trujillo diktatörlüğüne karşı Clandestina isimli gizli bir örgüt kurdu. Trujillo yönetimine karşı insan hakları ve demokrasi için mücadelede simgeleşen kadınlar diktatörlük tarafından defalarca tutuklandı. Mal varlıklarına el konuldu. Bunlarla yetinmeyen Trujillo bir halk konuşmasında “Ülkenin en büyük iki sorunu kilise ve Mirabel Kardeşlerdir” diyerek Mirabel Kardeşleri hedef gösterdi. Bu konuşmadan sadece 23 gün sonra, hapishanedeki eşlerini ziyaretten dönen üç kız kardeş, uçurumdan aşağı atılarak öldürüldü. Bu cinayet resmi kayıtlara “trafik kazası” olarak geçti.
Mirabel Kardeşlerin öldürülmeleri Dominik Cumhuriyeti’nde büyük bir tepki uyandırdı. Direniş güçlendi ve bir yılın sonunda diktatörlük devrildi.
1981 yılında Kolombiya’nın Bogoto şehrinde bir araya gelen Latin Amerikalı ve Karaipli Kadınlar Kongresinde, Mirabel Kardeşlerin anısına 25 Kasım tarihi “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edildi. Latin Amerika’nın ilerici kadınlarının bu kararı, aslında faşist diktatörlüklerin şiddetine karşı kadınlar cephesinden bir mücadele ilanıydı. Mirabel kız kardeşlerden birinin kod adının “Kelebek” olmasından da esinlenerek; o günden sonra üç kız kardeş, gerek Dominik’te gerek dünyada “Kelebekler” adıyla anıldılar.
Bugün, kadına yönelik şiddetin devlet şiddetiyle nasıl iç içe geçtiğini gösteren ve kadın dayanışmasının şiddetle mücadelede en önemli dayanak olduğunu ifade eden bir gün olarak tüm dünya kadınlarının sokaklara çıktığı bir gün. Dünyanın her yerinde kadınlar bugün için eylemler, yürüyüşler ve kongreler düzenliyor. 1999’da ise Birleşmiş Milletler bugünü resmi olarak “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti.