Yine Karayolları, yine sorumsuzluk, yine ihmal… Ankara – Adana karayolunda Karayolları’nın açtığı 6 metrelik ölüm çukuru 3 aileye mezar oldu. 3’ü çocuk olmak üzere 7 insanımızı daha kaybettik. Birilerine göre kaza, birilerine göre ölüm tuzağı. Fatura gayet tabii her zaman olduğu gibi kazada 2 çocuğuyla birlikte can veren sürücüye kesildi. 2006 başlarında “Karayollarının Sorumluluğu” başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazımda Karayolları Genel Müdürlüğü’nün uzun yıllar avukatlığını yapmış bir hukukçunun açıklamalarına dayanarak, her kaza sonrasında Karayolları ekiplerinin herkesten önce kaza yerine ulaşarak, kazadan önce yapmaları gerekenleri, sorumluluktan kurtulmak için kazadan sonra yaptıklarını aktarmıştım. O hukukçu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ali Tuygan’ın babası Fuat Tuygan’dı. Kısa bir süre sonra ne yazık ki kaybettik kendisini.
Fuat Tuygan’ı rahmetle anıyorum ve söylediklerini tekrar hatırlatmak istiyorum; “O bölgede daha önce muhakkak büyük bir trafik kazası olmuştur. Bir kaza olduğunda, herkesten önce bizim ekiplerimiz ulaşır o bölgeye. İlkyardım ekipleri bile onlar kadar çabuk ulaşamazlar olay yerine. Karayolları Genel Müdürlüğü’nü sorumluluktan kurtarmak için, olması gereken ancak daha önce dikilememiş bütün uyarı levhalarını dikiverirler çabucak. Bu arada gereksiz olanlar bile dikilir aceleyle. Yoksa Karayolları Genel Müdürlüğü yüklü tazminatlar ödemek zorunda kalabilir.”
Ne yazık ki Ankara – Adana karayolunda meydana gelen kazadan sonra da aynı rezaletin tekrarlandığını görüyoruz. Olan oldu, 7 kişi öldü ve kazadan hemen sonra ekipler yine yıldırım hızıyla hareket ettiler sorumluluktan kurtulmak için. Yol şeritlerle kapatıldı, uyarı levhaları ve kaza öncesi uygulanmayan bütün tedbirler alındı. Artık yeter, görevinizi yapın, sorumluluklarınızı yerine getirin. İhmali görülen, sorumluluğunu yerine getirmeyen görevlileri yargı karşısında görmek istiyoruz. Bir konuda da KGM’yi uyarmak istiyorum. Hukukçuların görüşü, kaza sonrasında ekiplerinizin Karayolları Genel Müdürlüğü’nü sorumluluktan kurtarmak için kaza mahalline yaptıkları müdahaleler, açık bir şekilde suçtur.