CHP’nin bugünkü lideri Özgür Özel bir durumu düzeltmek isterken, başka tartışmalara yol açma konusunda oldukça mahirdir!
Oysa;
CHP gibi bir partinin başındaysanız, eleştiri aldığınız konulara sahip çıkıp; “kaybedersem ben kaybederim, bedelini de ben öderim” diyemezsiniz…
Hem de güya kararlı bir duruş sergileyerek…
Bu sözlerde bir gerçeklik payı olmadığı konusunda toplum hemfikir…
Kaybedenin Özel olmayacağı, milletin kaybedeceği ve bedelini de milletin ödeyeceği konusunda da mutabakat var…
Aynen Kılıçdaroğlu’nun inadı sonucu yaşattığı umutsuzluk gibi…
O zaman kendisine bir defa daha seslenmek gerekiyor.
Neden kaybetmezsiniz?
• CHP’de Başkanlık yapan bir kişi olarak zaten tarihe geçtiniz.
• Seçimi kaybetseniz bile eski Başkan olarak hayatınıza mutlu bir şekilde devam edeceksiniz ve saygı göreceksiniz.
• İktidar kanadının sempatisini de kazandığınız için o taraftan da ilgi göreceğiniz garanti…
• Başkan olmasanız bile parti içinde eskiye göre daha güçlü bir figür olarak devam edeceksiniz.
• Deniz Baykal örneğinde olduğu gibi yaşamınız boyunca Manisa Milletvekili olarak kalacağınız da garanti…
• Partinizin sizin Başkanlığınızda olmasa bile ilerde iktidar olması durumunda; devlet yönetiminde önemli görevler alma ihtimaliniz de var.
Daha ne olsun Sayın Özgür Özel?
Sonuç olarak; sizin kaybedeceğiniz seçimin bedelini ülke ödeyecek. Bu bakımdan böyle hassas konularda ayaküstü konuşmak tehlikelidir.
Aynen ayaküstü alınan kararlarda da olduğu gibi…
Örneğin, “Sayın Erdoğan’ın meclis salonuna girişinde ayağa kalkarken, uğurlarken neden ayağa kalkmadınız?” sorusuna verilen cevaba bakar mısınız?
Özgür Özelden dinliyoruz; “Bir parti genel başkanı konuşmasıydı. O yüzden giderken ayağa kalkma gereği duymadık.”
Günaydın, öngörüsüzlüğe bakar mısınız?
O konuşma sırasında mı öğrendiniz parti başkanı gibi konuşacağını?
Bir de “biz bu maçı rahat kazanırız” havasına girilmiştir ki; gelecek muhtemel hezimeti yaratacak olan da bu zihniyettir. İşte esas tehlike de budur!