Faruk Bildirici, Erk Acarer’in Sedat Peker’in tweetlerini olduğu gibi sosyal medyada paylaşmasına gazetecilik faaliyeti denilemeyeceğini yazmış, bunun üzerine Sedat Peker tarafından “Ombudsmanlık makamına Faruk Bildirici seçilmiş midir ya da atanmış mıdır bilmiyorum” sözleriyle eleştirilmişti. Sedat Peker, Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici’nin “Medya ombudsmanı olarak kaleme aldığım gazetecilik etiği yazılarımda asıl muhatabım gazeteciler ve iletişim akademisyenleridir. Eleştirerek gazeteciliğin yanlışlardan arınmasına ve yüksek kalitede yapılmasına katkıda bulunmaya çalışıyorum.” ifadelerini içeren paylaşımından sonra özür diledi.
Sedat Peker özür mesajında, “Yaşadığım şartların üzerime yüklediği fazlaca gerginlikten dolayı gazeteci Sayın Faruk Bildirici’yi eleştirirken nezaket sınırını biraz aşmış olabilirim. Bu yüzden kendisinden özür dilerim. Erk Acarer’e haksızlık yapıldığına inandığım için böyle davrandım.” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Erk Acarer, organize suç örgütü lider Sedat Peker’in 38 tweetten oluşan mesaj zincirini olduğu gibi Twitter’da paylaşmıştı. Acarer’in paylaşımı bazı gazeteciler tarafından “gazetecilik başarısı” olarak savunulmuş, Faruk Bildirici de kişisel web sitesinde kaleme aldığı yazısında, Erk Acarer’in yaptığının bir gazetecilik faaliyeti olamayacağını vurgulamıştı.
Bildirici yazısında düşüncelerini “Erk Acarer’in de siyasi iktidarın bir kesimiyle hesaplaşma içerisinde olduğu anlaşılan Sedat Peker’in iddialarını kontrol etmesi, araştırması, editöryal süzgeçten geçirdikten sonra yayımlaması gerekirdi.
Ancak o zaman bir gazetecilik ürününden söz edebilirdik. Oysa şimdi yaptığı sadece Sedat Peker’in paylaşımlarını duyurmasına aracılık etmek. Erk Acarer, Sedat Peker’e yardım etmekte yarar görmüş olabilir. Bu kişisel yaklaşımını anlarım ama buna ‘gazetecilik faaliyeti’ denemez. Bu bir aracılık…” ifadeleriyle açıklamıştı.
Erk Acarer de bir tweet atarak kendisini şu mesajla savunmaya çalışmıştı, “Öyle oldu böyle oldu… Şöyle oldu: 24 saat haberle yaşarım. Gerekirse hemen dünyanın öbür ucuna yola çıkarım. İstediğimde Venezuella’da torbacıya da, Suriye’de IŞİD’ciye de ulaşırım. Dosya ve Türkiye tarihi okurum. Bağlama önem veririm, kamu yararını hesaplarım, bedelden çekinmem.”