MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in oğlu, AKP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, yükselen “azgın milliyetçiliğe” karşı uyarıda bulundu. Türkeş, “Toplum tabanında bu yönde birtakım düşünce kusurlarının, kimi reflekslerin olması, azgın milliyetçiliğe karşı yeni bir metot ve ıslah ihtiyacını ortaya çıkarmıştır” ifadesini kullandı.
MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in oğlu, MHP eski genel başkan yardımcısı ve AKP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, kaleme aldığı “Azgın milliyetçilik” başlıklı yazısında önemli saptamalarda bulundu.
Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Vakfı (TÜDEV) Yönetim Kurulu Başkanı olan Yıldırım Tuğrul Türkeş, vakfın internet sitesinde yayımlanan yazısında Alparslan Türkeş’in “milliyetçilik” tanımına anlattı. Babası Türkeş’in “Milliyetçilik kendi milletini sevmektir. Onların iyiliğini ve refahını gözetmektir. Onların iyi bir geleceğe sahip olmasını temin için gayret göstermektir” ifadesini hatırlatan Türkeş “Yeni başlayanlar için sade ve güzel bir tarif olduğunu düşünüyorum” dedi.
Tuğrul Türkeş, “Milliyetçiliğin iyisinin iyisiyle mi yoksa kötüsünün kötüsüyle mi karşılaşılaşılacağının hiçbir garantisinin bulunmadığını” belirtti ve “Vaziyet buyken, Türk milliyetçilerinin de kendi entelektüel hazırlıklarını yapmaları, geçmişte olduğu gibi “tarihi gerileticilerden” değil, “tarihi ilerleticilerden” olmanın kavgasını vermeye yönelik bir anlayışla kuşanmaları elzemdir” dedi.
“Azgın milliyetçilik tehlikesi yakın”
Türkeş, “Kısır popülizme, pratikte hiçbir karşılık üretemeyen kaba sloganlara ve salt hamasetten beslenmeye muhtaç bir milliyetçilik şablonunun dünya genelinde alan kazandığı aşikârdır” diyen Türkeş, “Maalesef ki Türkiye’de de bu tip hamaset eksenli bir milliyetçiliğin – ki ben buna “azgın milliyetçilik” demeyi uygun görüyorum – sosyolojik tabanda kök salmaya yakın olabileceği tehlikesini görüyorum” uyarısında bulundu.
Tuğrul Türkeş, “Türkiye’de Kürtler üzerinden ayrımcılık güden, Alevîler üzerinden mezhepçilik örgütleyen, Hristiyanlar ve diğer azınlıklar üzerinden dışlayıcılık geliştiren ve/veya Avrupa’daki popülist üstüncülüğün farklı bir varyantı üzerinden hesaplar yapan bir milliyetçilik, Türk milliyetçiliği olamaz. Olsa olsa, “azgın milliyetçilik” olur” ifadelerini kullanan Türkeş, “Toplum tabanında bu yönde birtakım düşünce kusurlarının, kimi reflekslerin olması, azgın milliyetçiliğe karşı yeni bir metot ve ıslah ihtiyacını ortaya çıkarmıştır” dedi.
Yıldırım Tuğrul Türkeş yazısında “Azgın milliyetçilik bilime aykırıdır. Teknolojik dönüşümü kötüye kullanır. Her şeyin ötesinde bilginin, bilgi birikimin karşısında ve muhalifidir. Azgın milliyetçiliğin mahir olduğu tek şey şiddetli yıkımdır” diye yazan Türkeş, “filizlenen bu azgın milliyetçiliğe karşı olduğunu” vurgulayarak “Gerçek milliyetçiler olarak biliyoruz ki, azgın milliyetçiliğin gücü blöften ibarettir. Sözleri ve hareketleri palavradır. Azgın milliyetçiliğin hiçbir fikrî derinliği bulunmaz. Yarının Türkiye’siyle ilgili hiçbir fikri yoktur. Sözü de hareketi de salt kaba kuvvettir. Bu nedenle de milleti temsil edemez” dedi.
Yıldırım Tuğrul Türkeş’in yazısına bu linkten ulaşabilirsiniz.