Ajans Bizim – Bulut, TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşmelerinde CHP grubu adına söz aldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “İktidar, medyada, İletişim Başkanlığı, RTÜK ve Basın İlan Kurumu aracılığıyla bir şeytan üçgeni oluşturdu” dedi.
Bulut, bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, üç kurumun yapısına ilişkin eleştirilerde bulundu ve özetle şunları söyledi:
“İletişim Başkanlığı 2018 yılında kuruldu. Kurulduğunda bütçesi sadece 344 milyon liraydı. Ancak bu yıl yapılacak 6,1 milyar lira. Bu medyayı disipline eden şeytan üçgeninin başındaki kuruluş 6,1 milyarla neredeyse saray bütçesine yakın bir rakamda kendi tanıtımı yapar hâle geldi. İletişim Başkanlığının ilk çıkış noktası Türkiye’nin itibarını kurtarmak, itibarına değer katmak idi ama şu anda İletişim Başkanlığı sadece kendi itibarı üzerinde çalışma yapan bir kurum hâline geldi. Adeta bir star Fahrettin Altun, buraya gelmeye tenezzülünde bulunmaz, komisyona gelme tenezzülünde bulunmaz ama her gün televizyonlarda görebiliriz. Tam 6,1 milyar TL’lik bütçe talep ediyor ama bu Meclise gelip de kendini göstermeyi kendine yediremiyor, televizyonlarda görüyoruz. Bu arkadaşımız 6,1 milyarla kendi tanıtımını yaparken -aynı iktidar- belediyelerin yaptığı konserlere laf ediyor.”
Bulut, İletişim Başkanlığı’nın “tasarruf tedbirlerinden etkilenmediğini” de ifade ederek, “İletişim Başkanlığının son yaptığı işlev, herkese, tüm kurumlara -1’inci baskıyla- büyük büyük kitaplar göndermek. Aynı kurumlar bu tasarruf tedbirlerinde yerel gazeteleri bile alamıyor iken İletişim Başkanlığı bu kitapları gönderebiliyor” diye konuştu.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) yönelik eleştirilerde de bulunan Bulut, ” RTÜK’ün yaptığı en önemli işlev Cumhurbaşkanı herhangi bir demeç verdiğinde Ebubekir Şahin hemen onun emrini yerine getiriyor” ifadesini kullandı.
“Basın İlan Kurumu, diğer sacayağı. Bu da ilan vermiyor ama kendi yayın kuruluşlarına ilan vermekte hiçbir çekince görmüyor” diyen Bulut, “Adana’da 1918 yılında kurulmuş bir gazetemiz var: Yeni Adana gazetesi. Bu gazete Adana’nın Fransızlar tarafından işgal edildiği tarihte çıktı, tam yüz beş yıl hizmet verdi. Bu yüz beş yıl içerisinde Kurtuluş Savaşı Dönemi dâhil olmak üzere Fransız işgalinden kurtuldu, Fransız baskısından kurtuldu, toptan tüfekten kurtuldu ama düşmanın yapamadığını bu iktidar yaptı. Topa, tüfeğe, işgalcilere dayandı ama ekonomik krize dayanmadı Yeni Adana gazetesi geçen ay itibarıyla kapatıldı” dedi.
Bulut, TRT’nin siyasi partiler karşısında yansız davranmadığını söyledi ve haberlerde verilen sürelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“İktidar ‘ben gidiciyim’ diyor”
Bulut, şöyle konuştu:
“Komisyonda Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısına ifade ettim, dedim ki ‘biz paramızla bile TRT’ye çıkamıyoruz. Bakın, sizin burada kendi adaylarınızın televizyonda çıkma süreleri var. Murat Kurum toplam bin üç yüz on üç dakika çıkmış, Turgut Altınok öyle, Hamza Dağ öyle ama Ekrem İmamoğlu sıfır, Mansur Yavaş sıfır, Cemil Tugay sıfır; bu haksızlığı nasıl gidereceksiniz’ diye ifade ettim. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı da bir zahmet bize cevap vermiş. Verdiği cevap nedir biliyor musunuz? ‘TRT’nin yayın ilkeleri olduğu, eşitlik olduğu, tarafsızlıkla yayın yaptığı ve kamu yararını esas aldığı…’ Buradaki kritik cümle ‘kamu yararı.’ Yani diyor ki Sayın Cevdet Yılmaz ‘kamu yararınız yok.’ Burada Sayın Bakan Murat Kurum, İliç’te maden ocaklarına imza atan İstanbul Belediye Başkanı adayının kamu yararı var, sürekli kreş açan Ekrem İmamoğlu’nun kamu yararı yok. Burada görünen tablo şudur: Bu iktidar her yaptığıyla “Ben gidiciyim.” diyor. Ama bir an önce seçimi yapmasını diliyoruz.”