Fındıklı Belediyesi, “Zehirsiz bahçelerden zehirsiz ürünleri halka ulaştıracağız” sloganıyla 1 Mart’ta açacağı ‘Halkın Bakkalı’ ile yerli ürünleri aracısız olarak tüketiciye ulaştıracak.
“Meci (İmece) Manifestosu” ile yola çıkan Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu ve yönetimi, daha önce kurdukları Meci Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin ardından bu kez de “Halkın Bakkalı” projesini hayata geçirecek.
Kooperatif bünyesinde 1 Mart’ta açılacak olan “Halkın Bakkalı” ile kent sakinlerinin ürünlerinin aracısız olarak tüketiciye ulaşması amaçlanıyor.
Projeyle ayrıca tarımsal ürünler ülkenin dört bir yanına ulaştırılacak ve aracı olmadan farklı kentlerden getirilen yerli ürünler satışa sunulacak.
Kooperatifin yerelde üretilen ürünleri doğrudan tüketiciyle buluşturmak için kadınların öncülüğünde kurulduğunu belirten Çervatoğlu, Karadeniz’de kadastro çalışmalarının geç başlamasından kaynaklı kadınlara toprak verilmediğini söyledi.
Çervatoğlu, bölgede toprağa emek verenin kadın olmasına rağmen erkeklerin çiftçi olarak kabul edildiğine dikkat çekerek, kadınların bulunduğu kooperatiflerin fark yarattığını, yeni yüzyılın kadın ve ekoloji yüzyılı olacağını belirtti.
‘Tefeciler’ aradan kalkacak
“Halkın Bakkalı”nın da kooperatif bünyesinde kurulacağını aktaran Çervatoğlu, şunları söyledi:Bu çerçevede üretilen yerli tarım ya da hayvansal ürünleri ‘Halkın Bakkalı’ aracılığıyla alacağız ve biz satacağız. ‘Tefeci’ ve aracı olmadan ürünlerimizi metropollerde yaşayan insanlara sunacağız. İlk aşamada mümkün değil belki ama metropollerde de satış mağazaları açmayı planlıyoruz. Türkiye’nin farklı bölgelerindeoluşturulan birçok kooperatif var. Mesela Ege’nin zeytinini, salçasını ya da başka bölgelerin ürünlerini yine aracıyı ortadan kaldırarak alacağız. Böylelikle zehirsiz bahçelerde üretilen zehirsiz gıdaların Fındıklı halkına sunulmasını sağlayacağız.
Kar marjı yok
Ürünlerin satışlarında bir kar marjı gütmeyeceklerini aktaran Çervatoğlu, sadece mağazaların giderlerini karşılayabilecek oranda bir fark olacağını söyledi.
Bir sonraki aşamada bakkalın büyütülerek, “Halkın Marketi”ne çevrileceğini dile getiren Çervatoğlu, şöyle devam etti:Projemizi daha büyük bir yerde, içerisinde fırını ve şarküterisi de olan bir yer haline getirmek istiyoruz. Bunu yaparken yine ülkenin dört bir yanında halkın yetiştirdiği ürünleri kullanacağız. Aslında halkın olanı halka sunmak istiyoruz. Üretim ve tüketim zincirinde oluşan o kar marjını ortadan kaldırmak istiyoruz. Mevcut işleyişte üreticinin parası aracılara giderken hem üretici hem de tüketici mağdur oluyor.
Kooperatiflerin önemi
Kooperatiflerin önemine de değinen Çervatoğlu, şunları söyledi:Belediyemizin yayınladığı bir Meci Manifestosu vardı. Meci kültürü Anadolu coğrafyasında insanların birbirine karşılıksız yardım etmesidir. Kooperatifçi üretim, endüstriyel ve kapitalist üretim ilişkilerinin bir alternatifidir. Halkın dayanışarak ürettiği bir ürünü endüstriyel üretim zincirinden koparılmasıdır. Değişik iktisatçıların da üretici ekonomik dediği bir üretim. Bu üretimin endüstriyel üretimle rekabet edecek hale gelmesinin en önemli ayağı da kooperatifçiliktir.
Belediyeciliğin halka rağmen değil, halkla birlikte yapılması gerektiğinin altını çizen Çervatoğlu, “Zaten aksini yapacak olursak, bu klasik belediyecilik birçok yerde var. ‘Neden rantlar dönüyor? Neden 1 liralık iş 5 liraya yapılıyor’ diye konuştuğumuz birçok şey var. Eğer biz halkın çıkarını düşünüyorsak, gıda egemenliğinin sağlanmasını istiyorsak, bu kooperatifçiliği geliştirmemiz gerekiyor” diye belirtti.
Kimi çevreler rahatsız
Fikirlerinin kentte kimi çevreleri rahatsız ettiğini dile getiren Çervatoğlu, “Sanki halka hizmet etmenin yanlış olduğunu düşünen bütün kurumlar bize kapılarını kapatmaya başladı” dedi.
Çervatoğlu, faaliyetleri sırasında kendilerine çıkarılan engellemelere de değinerek, Orman Müdürlüğü’nün daha önceki belediye yönetimine verdiği mesire alanını ellerinden aldığını söyledi.
Bisiklet yolu yapmak için istedikleri alanın da kendilerine verilmediğini ifade eden Çervatoğlu, daha önceki dönemde belediyenin müftülüğe verdiği binanın da geri verilmek istenmediğini belirtti.
Çervatoğlu, “Milli Eğitime ‘Bize boşaltılmış köy okullarını verin. Burada çocuklara eğitim verelim’ dediğimizde, ‘olmaz’ diyorlar. Bakkalla ilgili ne tür zorluklar yaşayacağız, onu da önümüzdeki günlerde göreceğiz” şeklinde konuştu.
Aydınlık yarınlar
Tüm engellemeler ve zorluklara rağmen hizmet anlayışlarından vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Çervatoğlu, son olarak şunları söyledi:Bir kapıyı kapatırlarsa, yeni bir kapı açacağız. Solun kendi kültüründe halka hizmet vardır. Her zaman halkın yanında olduk ve onların çıkarına çalıştık. Bu ülkede yaşayan bütün renklerle birlikte aydınlık yarınları yakalamak zorundayız. Belediyecilik anlayışı olarak şikayet etmek değil, halka hizmet etmek zorundayız. Kayyumlar atanabilir, baskılar olabilir ama biz ne olursa olsun, halka hizmet etmenin bir yolunu bulacağız.